HABERNAME YAZILARIM-4, 2022

Habername yazılarımın 4. e-Kitabıdır

HABERNAME YAZILARIM, 2022

İlk yazımdan itibaren tarih sırasına göre sıralanmış olup her 50 yazı ayrı bir ciltte değerlendirilecektir. Böylece geri dönüp bakmak ta kolay olacaktır. Elbette yazmadıklarım ya da yazamadıklarım var. Zamanı bekler belki.

HABERNAME YAZILARIM CİLT-2, 2022

İlk yazımdan itibaren tarih sırasına göre sıralanmış olup her 50 yazı ayrı bir ciltte değerlendirilecektir. Böylece geri dönüp bakmak ta kolay olacaktır. Şimdi elinizdeki bu kitap 2. Cilt olarak hazırlanmıştır.

Nedir bizi akıllı, düşünen, bilge yapan ? Ayrıca gerçekten iddia edildiği üzere bizler bu sıfatlara sahip miyiz? Akıllı ve bilge miyiz? Düşündüğümüz kesin. Bunun çok çeşitli kanıtları var; uzaya gidiyoruz, 3-D cep telefonları yapıyoruz, çok hızlı bilgisayarlarımız var, vb. Bu kabiliyetlerin diğer türlerde olmadığı açık. Hiçbir hayvan doğada var olmayan bir alet yapma yeteneğine sahip değil, yani düşünüp, tasarlayıp “üretim” yapmaz. Ancak “bilge-wisdom” olmamız oldukça kuşkulu. Kitle imha silahlarını, soykırımları yapan bizim Homo Sapience türümüz. Arkadaşına, komşusuna kazık atan da gene aynı “ bilge”.

3. AKDENİZ SEMPOZYUMU 2019 Bildiri Tam Metinler Kitabı 3.CİLT, 2019

Her yıl periyodik olarak, Mersin Üniversitesi ve Mer-Ak Mersin Akademi Danışmanlık iş birliğinde, düzenlenen sempozyumlarımızın üçüncüsü, “3. Uluslararası Mersin Sempozyumu” ve “3. Uluslararası Akdeniz Sempozyumu”, 31 Ekim - 2 Kasım 2019 tarihlerinde gerçekleştirildi. Ticari kaygıdan uzak olarak gerçekleştirilen Sempozyumlarımız dünyada ve akraba topluluklarda kabul gören, ilim-irfan ve gönül köprüsüne dönüşmüş bulunmaktadır. Yine aynı ruhla gerçekleştireceğimiz ve etkin bir akademik katılım beklediğimiz “4. Uluslararası Mersin Sempozyumu” ve “4. Uluslararası Akdeniz Sempozyumu”, 28 - 30 Mayıs 2020 tarihlerinde, sizlerin katılımları ile gerçekleştirilecektir.

HABER KURAMLARI VE HABERİN DÖNÜŞÜMÜ Editörler: Prof. Dr. Eylem Şentürk Kara, Dr. Öğr. Üyesi Ozan Kocabaş, 2023

Haber, insanların bilgilenmesi ve merak duygusunun giderilmesi amacıyla toplanan, sentezlenen ve değerlendirilen güncel bilgilerin yer aldığı içeriktir. Gün içerisinde insanlar, çeşitli kaynaktan gelen birçok haberle karşılaşır. Özellikle dijitalleşme süreci ile birlikte karşılaşılan günlük haberlerin sayısında önemli bir artış meydana gelmiştir. Yeni medya ortamında haber platformlarının çoğalması, sosyal medya ve dijital platformlar aracılığıyla herkesin içerik üretebilir hâle gelmesi; haber okuyucularını hangi haber içeriklerini takip edecekleri, hangi içeriklerin doğru olduğu, hangilerinin düzenlenmiş veya dezenformasyonla donatılmış olduğu çıkmazına sürüklemektedir. Bu kapsamda haber okuryazarlığı doğru bilgiye ulaşmak için çağımızın en önemli gerekliliklerinden birisi olarak öne çıkmaktadır.

1 Yüzey araştırmasının 2020 yılında başlayan ilk sezonu, Covid-19 salgını nedeniyle dar bir ekip ile 13 gün boyunca sürdürülmüştür. Ekip üyelerimiz Dr. Kudret SEZGİN (Hitit Üniversitesi), Uzman Arkeolog Özge Birol-ÖZBUDAK (İstanbul Üniversitesi) ve Uzman Arkeolog Atalay KARATAK (Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi) ve Arkeolog Mahir TUNCER'e (Dumlupınar Üniversitesi) katkılarından dolayı teşekkür ederim. 2 Söz konusu araştırmalar için bkz. Sipahi-Yıldırım 1997:19. 3 Prof. Dr. Mehmet SAĞIR ve ekibi tarafından yürütülen Kırıkkale ve Çorum Yüzey Araştırması kapsamında, projemizin kapsamı dışında olan SINGRLU, İskilip ve Mecitözü ilçelerinde tekil plaeolitik bulgulara rastlanılmıştır (Sağır vd. 2016). Ayrıca Prof. Dr. Ünsal YALÇIN tarafından sürdürülmüş Derekutuğun kazıları esnasında bir adet AltPaleolitik el baltasına rastlanılmıştır (Yalçın vd. 2019).

YÜZEY ARAŞTIRMALARI CİLT 3, 2019

“Bingöl Merkez, Adaklı, Kiğı, Yayladere ve Yedisu İlçeleri Tarih Öncesi ve Eski Çağı Yüzey Araştırmaları” Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün 11.04.2019 tarih ve E.313858 sayılı izinleri ile 2019 yılında Dr. Öğr. Üyesi Sırrı TİRYAKİ’nin başkanlığında gerçekleştirilmiştir. Söz konusu çalışmaların 1. sezonunda Bingöl il merkezine bağlı Ilıcalar beldesinin yanı sıra; Uzundere, Yenibaşlar, Elmalı, Alatepe, Ağaçeli, Çavuşlar köyleriyle birlikte yine il merkezine bağlı Sancak Beldesi’nin yanı sıra Balıklıçay, Sudüğünü, Karapınar, Oğuldere, Kurtuluş, Ekinyolu, Sarıçiçek, İncesu, Gözeler, Çeltiksuyu, Yeniköy, Büyük Tekören, Dik, Kumgeçit, Ormanardı ve Garip köylerinde 01.09.2019 - 14.09.2019 tarihleri arasında yürütülmüştür. Çalışmalara Bingöl Üniversitesi ve Bingöl Belediyesi destek sağlamıştır. Yapılan çalışmalar, daha çok köy merkezlerinde ve köylerin yakın çevresindeki buluntuların tespiti şeklinde olmuştur. Bingöl iline bağlı 22 köyde ve iki belde de araştırma ve belgeleme çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Tüm alanların harita ve GPS’leri veri tabanına arşivlenmiştir.

İstanbul’da yapılması düşünülen üçüncü köprü ve üçüncü havalimanı projeleri İstanbul’un kuzeyinde bulunan alanda yer almaktadır. Bu alan, ekolojik açıdan, kentin gelişimi açısından ve İstanbul’da kalan son önemli yeşil alan olması bakımından oldukça önemlidir. Yakın tarihe bakıldığında İstanbul Boğazı’na yapılan her köprü çözüm üretmek yerine ayrı bir sorun yaratmış ve başka bir köprünün yapımını gündeme getirmiştir. Bunun nedeni, köprülerin, insan ulaşımının kolaylaştırılmasından ziyade, araç kullanımını artırması, yerleşim yerlerinin çoğalması ve bunun sonucu olarak ise nüfusun hızla artması gibi sonuçlar doğurmasından kaynaklanmaktadır. Bu çalışmada, geçmiş köprü deneyimlerinden yola çıkarak, üçüncü köprünün değerlendirilmesi yapılacaktır. Bununla birlikte, üçüncü havalimanının değerlendirilmesi yapılarak, her iki projenin kentsel, sosyal ve ekolojik bağlamda sonuçlarının neler olabileceğinin analizi yapılacaktır. Kentin hâlihazırda olumsuz olan koşullarını, daha çok olumsuzlaştıracak, kentin son kalan nefesinin yok edileceği bu projelerin, hukuki yönden de incelenmesi gerekmektedir. Bu nedenle kanun ve yönetmelikler ışığında, üçüncü köprü ve üçüncü havalimanı projelerinin hukuka uygun(suz)luğu gözler önüne serilecektir. Son olarak ise, projelerin ne denli hukuka aykırı gerçekleştiğinin yanı sıra, projelerin alanına dâhil olan özel mülkiyetteki arazilerin kişilerin rızası olmadan, kamulaştırma yolunun denenmesi ve sonrasında kamulaştırma bedeli ödenmeyerek, acele kamulaştırma yoluyla alınmasında yaşanan süreç anlatılacaktır.