Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
uvt.ulakbim.gov.tr
…
9 pages
1 file
Ağıt ve ağıtçılık, Türklerin en eski geleneklerinden biridir. Eski Türklerdeki yuğ törenlerinden bugüne Türkler arasında canlı olarak yaşamış olan bu geleneğin günümüzde halen belli bölgelerde varlığını sürdürdüğü görülür. Ereğli, yüzyıllar boyunca Türkmen aşiretlerinin iskân edildikleri bir ilçedir. İlçedeki bu aşiret yerleşimi, ağıtçılık geleneğinin belli köylerde yoğunlaşmasının sebeplerindendir. Bu çalışmada Ereğli’de ağıt söyleme geleneğinin yoğunlaştığı bölgeler ve köyler hakkında yapılan tespitler sunulacak, Aziziye kasabasında yaşayan usta ağıtçılardan Hikmet Bıçak’ın ağıtlarından örnekler verilecektir. Anahtar kelimeler: Konya, Ereğli, ağıt, ağıtçı kadın, aşiret.
Son dönem Türk Sineması incelendiğinde ana akım filmlerdeki konu çeşitliliğinin arttığı ve bu filmlerin daha çok seyirci çektiği görülmektedir. Türk Sineması’nın Yeşilçam filmleri olarak anılması uzun yıllar etkili olan benzer yapıdaki filmleri ifade etmektedir. Günümüze gelindiğinde birçok yeni yapımda az ya da çok Yeşilçam filmlerinin etkilerini görmek mümkündür. Bunun sebebi kültürel yapıların tarihsel süreçte varlığını devam ettirebilme özelliğidir. Günümüz Türk Sineması’nın en önemli yönetmenlerinden biri Çağan Irmaktır. Yönetmenin birçok filmi kayda değer gişe başarısı elde edip kamuoyundan olumlu eleştiriler almıştır. Araştırmada Çağan Irmak filmlerinin Yeşilçam filmleri ile bağlantıları analiz edilecektir. Irmak’ın tarihsel olarak Türk Sineması’nın temeli olan Yeşilçam Sineması’ndan birçok konu, karakter ve olguyu filmlerinde kullandığı düşünülmektedir. Bu bağlamda Yeşilçam film kodları belirlenip bu kodlarının benzerliği ve farklılığı örneklem olarak seçilen Çağan Irmak filmlerinde araştırılacaktır
This research aimed to investigate the process and mineralization of the manganese ore in Kumluca district of Antalya province. Manganese plays a role in steel hardening and durability of iron and steel industry. For this reason, manganese is most commonly used in the field of metallurgy , it has become one of the mine sought together with the increase of that industrialization. Allokton and autochthon units are in the study area of manganese. The Manganese mineralizations are located within the bedrock community known as the Nappes of Antalya, which are alloktonic in the study area. Manganese mineralization in the study area is found in chert and radiolarites in Alakırçay melange in Antalya nappes. Samples taken from the examination area were subjected to thin section, bright section, XRD and chemical analyzes. According to the results of this analysis, low Al 2 O 3 and Fe 2 O 3 , high SiO 2 and MnO are present.The ratio of SiO 2 ranges from 18,90-93,10%. The average value of MnO is 18,03%. According to the various diagrams obtained according to the analysis results, Kumluca region manganese mineralization has been determined to be of hydrothermal origin.
YEREL TEFEKKURDEN EVRENSEL DUSUNCEYE CEMİL MERİÇ, 2021
20 Aralık 1961’den (yaklaşık 16 ay kapalı kalsa da) 30 Haziran 1967’ye dek 222 sayı yayımlanan Yön dergisi, Türk düşünce dünyasında çok önemli bir yere sahiptir. 1960’ların önemli akademisyenleri, gazetecileri, edebiyatçıları vb. hemen herkes dergide yazmıştır. Doğal olarak kendisini hem haftalık gazete hem haftalık fikir ve sanat dergisi olarak tanımlayan Yön’ün bu iddiası yerindedir. Bir düşünce/ tartışma platformu olarak da değerlendirilebilecek Yön, yayımlandığı dönemde pek çok tartışmaya öncülük etmiş, çoğu zaman gündemi belirlemiştir. Dönemin pek çok tabusu da Yön ile yıkılmıştır. Bu tabuların yıkılmasında derginin kurucu ismi olan Doğan Avcıoğlu’nun payı büyüktür. Hem Yön dergisi hem Avcıoğlu; batılılaşma, azgelişmişlik, sosyalizm, üçüncü dünyacılık, sol, İslam, gericilik-ilericilik, milliyetçilik, Osmanlı vb. pek çok konuda açtığı tartışmalarla öncü bir rol de üstlenmiştir. Bu noktada kendisini “araf”ta tanımlayan bir isim olarak Cemil Meriç’in şu sözleri çok önemlidir: “Benim trajedim şu birkaç satırda: Sevebileceklerim dilsiz, dilimi konuşanlarla konuşacak lakırdım yok. Yani, dilimle, zevklerimle, heyecanlarımla, yarımla Büyük Doğu kadrosundanım. Düşüncelerimle inançlarımla Yön’e yakınım. Bu bir kopuş, bir parçalanış. Bir başka trajedi de şu; Yabancı dil bilenler Türkçe okumuyor, ben yabancı dil bilmeyenlere hitap edemiyorum, daha doğrusu yabancı dil bilmeyenler kendi dillerini de bilmiyorlar. Hind’i kim okur? Nesteren okur mu? Hayır! Avcıoğlu? Hayır! Necip Fazıl? Hayır! Her dergi bir tekke. Bir akademi bile değil. Aydın Osmanlı şiirinden daha köksüz, daha dalsız budaksız.” Meriç, her ne kadar Yön dergisinin çıktığı dönemde bu konularda yazmamış olsa da daha sonraki yıllarda derginin ele aldığı her konuda (benzer bir yaklaşımla) fikrini açıklamıştır. Bu bağlamda düşünce olarak kendisini yakın hissettiği Yön dergisinin Cemil Meriç’in düşüncelerinde ne şekilde tezahür ettiğine bakmak ufuk açıcı olacaktır. Çalışmada amaçlanan bu ilişkiyi ortaya çıkarmaktır.
Şeyhî XV. yüzyıl şairlerimizden olup, divan edebiyatının başta gelen temsilcileri arasında yer alır. Şeyhî Divanı'nda klâsik bir divanda bulunması gereken bütün konular mevcuttur. Makalemizde Şeyhî Divanı'ndaki konulardan yiyecek ve içecekleri ele aldık. Çalışmamızda önce edebiyatımızda genel olarak yiyecek ve içeceklerden bahsettik. Daha sonra mesnevîlerde ve divanlarda yiyecek ve içecek konusunun nasıl işlendiğine değindik. Böylece Şeyhî Divanı'ndaki yiyecek ve içecek konusunu edebiyatımız içerisinde bir zemine oturtmayı hedefledik. Daha sonra Divan'da yer alan yiyecek ve içecekleri, önce yiyeceklerden başlamak üzere inceledik. Makalemizde elde ettğimiz neticeleri sonuç bölümünde değerlendirdik.
Transnational Press , 2021
Bu çalışma, Türkiye’nin açık kapı politikasını uygulamaya geçirmesinin ardından Yunanistan sınırına gelen kitlesel göç akınında göçmenlerin yaşadığı problemlere odaklanmaktadır. Çalışmada, Türkiye-Yunanistan sınırında neler olduğuna dair yaşananların ve göçmenlerin karşılaştığı problemlerin Edirne yerel basınında nasıl yer aldığı ortaya konulacaktır. Birinci yılı dolan kitlesel göç hareketinde kentte bulunan vasıflı yerel gazetelerin haberlerinde göçmenlerin temsiline ve yaşanan hak ihlallerinin nasıl ele alındığına ışık tutulacaktır. Çalışmanın amacı, göç konusunda medyanın rolünü anlamak ve göçmenlerin insan hakları açısından yaşadıkları sorunların medyada nasıl temsil edildiğini göstermektir. 2020 yılında yaklaşık bir ay süren kitlesel göç akını sırasında Edirne’ye gelen göçmenlerin deneyimlerini, pratiklerini ve hak kayıplarını içermesi açısından bu çalışma, sınırlı bir alanda üretilen haberlerin içeriğine odaklanacaktır.
KÖŞKKÖY (HÜYÜK-KONYA) KAPLICASININ JEOLOJİK VE HİDROJEOLOJİK İNCELEMESİ, 1999
İnceleme alanında Paleozoyik ve Tersiyer yaşlı oluşuklar. yüzeylenmektedir. Pelitikşist, senzıtşıst, kloritşisı, kuvarsşist, kalkşist, kuvarsit ve menuerlerden ibaret Paleozoyik yaşlı birimler temeli oluştururlar. Bu temel üzerine açılı uyurnsuzlukla gelen Pliyosen yaşlı gölsel çökeller. çakıltaşı, kumtaşı. silttaşı, kiltaşı ve kumlu kireçtaşlarından ibarettir. Jeoterrnik gradyanla ISl11an su, kırık ve fay hatları boyunca yükselerek yeryüzüne ulaşmış ve Köşk kaplıca kaynağını oluşturmuştur. Tennal suyun debisi 20.08. i997'de bilinen hacim yöntemi ile 3,66 I/S (320 mO/gün), 2 i.09. i997'dc ise 3,46 I/s (300 mO/gün) ölçülmüştür. Kaynak ağzında suyun sıcaklığı maksimurulu termemetre ile 35 oC ölçülmüştür. Sıcaklık ölçümlerine ve kimyasal analiz sonuçlarına göre kaynağın suyu, Uluslararası Hidrojeologlar Birliği'nin tanımına göre "Ca, Mg, S04'1ı sıcak ve mineralli su" dUL Köşk kaplıcasının mevcut suyunun debisini ve sıcaklığını artırmak amacıyla 7-8 Eylül i997 tarihlerinde 7 noktada AB/2 = 700 ın açılımlı Rezistivite Düşey Elektrik Sondaj (DES.) ölçümü yapılmıştır. Yapılan jeofizik incelemeler ile jeoloj ik ve hidrojeolojik gözlemlerin ışığında termal suyun sıcaklığının ve debisinin artması beklenmektedir. Jeofızik-rezistivite D.E.S. verilerine göre suyun debisini ve sıcaklığını artırmak için en uygun sondaj yerinin, 2 ve 3 nolu DES. noktaları arasında hem fayı hem de şistler arasındaki yüksek rezistiviteli kalkşist-kuvarsitleri hedefleyecek şekilde seçilmesi gerekmektedir.
Deu Muhendislik Fakultesi Fen ve Muhendislik, 2020
Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 2005
Özet Çermik, Doğu Anadolu coğrafi bölgesinin "Yukarı Fırat Bölümünde", Güneydoğu Torosların kenar kıvrımları kuşağı üzerinde ve Torosların güney eteklerinde yer almaktadır. Jeolojik yönden, Anadolu bloku ile Arap blokunun karşılaşma kuşağı üzerinde bulunan ilçenin kuzeyinde Maden dağları, kuzeybatısında Gelincik dağı , kuzeydoğusunda Karababa dağları, güneyinde Petekkaya sırtları ve Karacadağ volkanından çıkan lavların kuzey sınırında yer alan tepelik alanlar ile doğusunda ilçeyi Ergani ovasından ayıran az yüksek tepelik alanlar bulunmaktadır. Çalışma alanının kuzeyinde dağlık alanlar yoğun bir yer tutar. Güneydoğu Anadolu Bindirme Kuşağının geçtiği bu dağlık alanlar içinde, dik eğimli yamaçlar, dar ve derin vadiler yer almaktadır. Çermik çevresindeki bazı dağlık alanların üst kesimlerinin plato özelliği gösterdiği gözlenmektedir. Çermik kuzeyindeki Hennarek Dağı; batısındaki Gelincik dağı gibi dağların üzerinde görülen plato karakterli düzlük alanlara genel olarak 1100 m-1300 m ler arasında rastlanmaktadır. Dağlık alanlar ve platolar bir kenara bırakılırsa, araştırma alanının önemli bir bölümünün tepelik ve az eğimli düz veya düze yakın arazilerden oluştuğu görülür. Az eğimli düzlük alanlar, daha çok Çermik'in doğu ve güneydoğusunda yayılış gösterirken; batı kısmında %5 ile % 30 arasında değişen yamaç eğimlerine sahip tepelik alanlar hakimdir. Çermik çevresinde gelişmiş olgun ve tabanlı vadiler hemen hiç yoktur. Yörede Sinek Çayı olarak anılan Çermik suyu ve ona katılan yan kollar genelde "V" profilli genç vadiler durumundadırlar. Birikinti konileri de özellikle Çermik çayına dağlık ve tepelik alandan gelerek karışan, yatak eğimleri fazla yan derelerin ağızlarında yer almaktadır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
ÇEMİŞGEZEK-ULUKALE KÖYÜ’NÜN TARİHSEL YERLEŞİM DOKUSU, 2019
Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dergisi, 2021
International Scientific Conference «Actual Questions and Innovations in Science II, 2019
JEOMORFOLOJİK ARAŞTIRMALAR DERGİSİ ( JADER ), 2019
Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018
ERMENİ EMELLERİ VE İHTİLALCİ HAREKETLERİNE İLİŞKİN RESİM VE BELGELER, 1916