Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
50 pages
1 file
XVIII. Türk Tarih Kongresi Kongreye Sunulan Bildiriler (I. Cilt), 2022
Göktürk Dönemi diğer sanat dallarında olduğu gibi maden işçiliği bakımından da önemli eserler ortaya koymuştur. Özellikle VIII. yüzyılın ortasında yoğun biçimde kullanıldıkları görüşü ağırlık kazanan Göktürk Dönemi'ne ait madeni kaplarda tunç, gümüş, altın ve bunların alaşımlarına rastlamak mümkündür. Bunlar arasında en çok gümüş kaplar karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte sözü edilen kapların bazen saf gümüş değil ama bakır ve altın da içerdikleri bilinmektedir. Özellikle VI. yüzyıldan sonra saf gümüş ürünlerin yanı sıra bakır ve yoğun bakıraltın ihtiva eden kaplar Güney Sibirya'da karşımıza çıkar. 1 Ayrıca altın kaplama örneklerin varlığı da bilinmektedir. 2 *
Höyük, 2023
Syedra hem liman kenti olması hem de korunaklı zirvedeki yerleşim alanıyla, Antik Çağ'da önemli bir yere sahiptir. MÖ 9. yüzyıldan MS 12. yüzyıla kadar kentte yerleşimin devam ettiği yazıtlardan, buluntulardan ve yapılardan anlaşılmaktadır. Kentin en parlak dönemi, MS 2-4. yüzyıl aralığıdır. Bu çalışmada 28 adet taş kap değerlendirilmiştir. Roma Dönemi'nde taş kaplar, agoralarda hamamlarda, evlerde ve dükkanlarda yoğun olarak kullanım görmüştür. Havan, havaneli, sığ kap, tabak ve çanak Syedra'da ele geçen taş kap türleridir. En yoğun buluntu grubunu havanlar oluşturmaktadır. Havaneli ise ikinci yoğun gruptur. Bu da havanla birlikte kullanılan yardımcı malzeme olmasıyla doğru orantılıdır. Bu eserler, Geç Antik Çağ insanın taş kapları ürettiklerini ve ağırlıklı olarak beslenme kültüründe kullandıklarını göstermektedir. Bu kullanımının yanı sıra ilaç ve kozmetik ürünlerinin yapımında da bu kaplardan yararlanılmış, temizlikte ise sığ kaplar tercih edilmiştir. Kentte bulunan derin havanların zeytinyağı veya şarap üretiminde kullanılmış olabilecekleri düşünülmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere endüstriyel alanda derin havanlar tercih edilmiştir. Geç Antik Çağ'da ölüye sunulan armağanlar arasında taş kaplar da bulunmaktadır. Oda Mezar I ve II'de ele geçen havanlar bu kapların ölü hediyesi olarak mezarlara bırakılmış olabileceklerini göstermesi açısından önemlidir. Tamamlanmamış hâlde elde geçen iki eser, kentte taş kap üretimin varlığını dolayısıyla bir atölyenin olabileceğini göstermektedir. Syedra'da bulunan taş kaplar, MS 2. yüzyıl ile MS 6. yüzyıl aralığına tarihlenmektedir.
Araştırma Çalışması, 2020
Antik Çağ’ın en etkileyici dönemlerinden biri olan Hellenistik Dönem, tarihçilerin görüş birliği ile Büyük İskender’in, arkasında devasa bir imparatorluk bırakarak MÖ. 323 yılında ölmesiyle başlamış, son Hellenistik krallık olan Ptolemaioslar yönetimindeki Mısır Devleti’nin, Roma İmparatorluğu tarafından MÖ. 30’de ilhak etmesiyle son bulmuştur. Hellenizm terimi (Hellen=Yunan), ilk defa 19. yüzyılda batılı bilginler tarafından ortaya konulmuştur. Hellenizm bu dönemde, İskender’in kurduğu imparatorlukla birlikte Yunan dilinin doğudaki medeniyetler tarafından benimsenmesi ve kullanılması anlamına gelmekteydi. Kabartmalar bir tanrıya dua veya teşekkür adağı olarak sunulabilecek figürlü sanat eserleri arasından bir tanesiydi. Hellenistik dönem kabartmaları biçim ve ikonografik açıdan Klasik dönem Kabartmalarından çok az da olsa farklılık gösterir. Genellikle tapınılan küçük figürler profilden uzun bir tanrı veya tanrılar grubuna yaklaşır şekilde gösterilmişlerdir. Genelde önden gösterilen Tanrı, onun bir tasviri değil, ta kendisi olarak algılanmıştır. Çoğunlukla kültle ilgili bir sunak veya kurban, bazen de çevre ile ilgili bir detay konulmuştur. Tanrılara ve tapınanlara ayrılan yer ve önem değişiklik göstermektedir. Hatta tapınanlar bazen tamamen sahneden çıkarılmışlardır. Öyküsel anlatım ikonografik açıdan, yüksekliğinden daha fazla uzunluğa sahip olan bir panoya gereksinim doğurmuştur. Kabartmalar genellikle mimari bir çerçeveyle yapılır veya ayrı bir şekilde yapılan birinin içine sonradan konulurdu. Bunların kendi başlarına birer anıt olduğu düşünülür ve büyük bir olasılıkla göz hizasındaki payeler üzerinde kutsal alanlara yerleştirilirdi. Çoğunlukla kabartmalar ‘orta dereceli’ adaklardır. Pişmiş toprak ve küçük bronzlardan daha önemli ancak heykellerden daha önemsiz eserlerdir. Kabartmalar, masraf olarak küçük mermer bir figüre veya küçük bir bronza eşittir. 'Tanrının veya adakta bulunanın bir tasviri yerine, kültün öyküsel bir anlatımıdır. Bazı durumlarda gerçek bir kurbanın görsel kayıtları olarak da yapılmışlardır. Bir kurban ve bununla ilgili bir kabartma, bazıları için bir adak heykelinden daha hayırlı gözükmüştür. Kabartmalardaki güçlü devamlılık dördüncü ve üçüncü yüzyıllarda yapılanları ayırt etmekteki büyük güçlükte kendini gösterir. Örneğin Pan ve nymphalara ithaf edilmiş Attikalı serilerde böyle bir problem vardır. Daha az zenginler için daha basitçe yapılmış tek bir tanrıyı gösteren ve içinde tapınan veya kurban olayının sahnelenmediği ve mimari bir çerçevesi olmayan kabartmalar yapılmıştır. Bu çalışmada; ilk olarak Hellenistik kelimesinin kökeni, dönemin kısa tarihçesi, sanat anlayışı, mimari özellikleri ve bu dönemde kullanılan kabartmaların ne için yapıldığını ve hangi alanlarda kullanıldığı ele alınacaktır.
Hellenistik dönem içerisinde yapılmış heykellerin ele geçen Roma kopyaları ile incelenmesi, tarihsel süreçteki yerleri, önemleri, grup heykellerin mitosları ile ilgili lisans bitirme tezidir.
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018
Bu makalede depolama kavramı ve uygulama işlemi ana hatlarıyla ele alınmış ve bu bağlamda depolama kapları iki ana yönüyle irdelenmiştir. Öncelikle pithos kaplarının morfolojik, dekoratif ve teknik özellikleri incelenmiştir. Bu kapsamda zamansal ayrım yapılmadan arkeolojik ve etnoarkeolojik veriler yardımıyla genel hatlarıyla üretim teknikleri ele alınmıştır. Diğer yönü ise ele geçtikleri arkeolojik bağlam çerçevesinde antik dönem ekonomisindeki rolleri ve işlevsel nitelikleri değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, en önemli arkeolojik materyallerden olan seramik çalışmalarında ikinci planda kalan depolama kapları, arkeometrik yöntemlerle incelendiğinde üretim ve dağıtım ağları hakkında sağlam sonuçlar sunacakları gibi basit yerel topluluklardan kompleks merkezi topluluklara kadar ekonomik-politik yapıları ve gelişimlerinin anlaşılmasında odak noktası olabileceği vurgulanmıştır.
Ramazan Özgan, Hellenistik Devir Heykeltraşlığı I, 2016
Sosyal Bilimlerde Güncel Tartışmalar 14, 2023
Bu çalışmanın konusunu Amorium kazı çalışmalarında ele geçmiş bir grup Orta Bizans Dönemi sırlı ısıtma kap buluntusu oluşturmaktadır. Bizans mutfak kültüründe çeşitli gıdaların hazırlanması, saklanması ya da servis edilmesinde farklı işlevlere sahip çok sayıda seramik kap kullanılmıştır. Bu kap türlerinin bir grubunu da ısıtma kapları oluşturur. Isıtma kapları, garum, garos ve liquamen olarak da bilinen balık sosunun ya da farklı türden gıdaların ısıtılarak sıcak bir şekilde servis edilmesinde kullanılmıştır. Amorium kazılarında olduğu gibi Anadolu ve Anadolu dışındaki diğer kazı alanlarında da seramik buluntu türleri arasında bu tür ısıtma kapları ile daha az karşılaşılması, söz konusu kapların daha çok seçkin zümrelerce kullanılmış olabileceğini gösterir. Bu çalışmada yer alan ve 23 parçadan oluşan ısıtma kapları, kentin Aşağı Şehir bölümünde yer alan BBD ve Büyük Mekân alanları ile Yukarı Şehir bölümünde yer alan Bazilika B alanında tespit edilmiştir. Hamur, sır ve form özellikleri dikkate alınarak tanıtılan buluntular hem ele geçtikleri alanlardaki veriler hem de benzer örnekler ışığında değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Kappadokia Komana'sı Hellenistik ve Roma Dönemi Mutfak ve Pişirme Kapları, 2016
Sahibi: Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi adına Dekan Prof. Dr. Ersin Doğer Sorumlu Müdürü: E.Ü. Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü adına Prof. Dr. Eşref Abay ARKEOLOJİ DERGİSİ hakemlidir ve yılda bir kez basılmaktadır. TÜBİTAK/ULAKBİM kriterlerine uygun olarak yayınlanmaktadır. Published once a year. EGE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ'nin izni olmadan ARKEOLOJİ DERGİSİ'nin hiçbir bölümü kopya edilemez. Alıntı yapılması durumunda referans gösterilmelidir. Yazıların yasal sorumluluğu yazarlara aittir. It is not allowed to copy any section of ARKEOLOJİ DERGİSİ without the permit of EGE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ DERGİSİ'ne gönderilen makaleler aşağıdaki web adresinde bu cildin son sayfalarında belirtilen formatlara uygun olduğu takdirde yayınlanacaktır. Articles should be written according to the guideline mentioned in the following web adress or on the last pages of this volume. ARKEOLOJİ DERGİSİ'nin yeni sayılarında yayınlanması istenen makaleler için yazışma adresi: Correspondance addresses for following submissions for ARKEOLOJİ DERGİSİ ARKEOLOJİ DERGİSİ Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Bornova 315110 İZMİR-TURKEY Diğer iletişim adresleri / Other correspondance addresses Fax: +90 (232) 388 11 02 web: arkeolojidergisi.ege.edu.tr
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Cevat Başaran'a 60. Yaş Armağanı Essays for Cevat Başaran's 60 th Birthday Occasion, 2019
Orta Çağ Şemkir Şehrinin Selçuklu Dönemi Sırlı Polikrom Seramik Kapları, 2023
Antik Dönemden Günümüze Stratonikeia / Ed. B. Söğüt, 2024
Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 178, Sayı 47, 376-405., 2021
Metallurgica Anatolica. Festscrift für Ünsal Yalçın anlaesslich seines 65. Geburtstags, Bochum, 2020
Arkhaia Anatolika 6, 2023
Sisan Höyük’ten Hellenistik ve Roma Dönemi Seramikleri, 2024
Arkhaia Anatolika 3, 2020
Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2018
Discover Anatolia, 2021
Gövezli Tepesi Höyük Demir Çağı Seramikleri/The Iron Ages Pottery from Gövezli Tepesi Mound /TÜBA-AR , 2018