Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
34 pages
1 file
Giriş Bu çalışma Osmanlı Evinin strüktür ve formunun evriminin önemli bir aşamasını incelemek amacıyla gerçekleştirildi. Osmanlı evinin strüktür (ahşap çatkı) sisteminin kökenini Anadolu'da (Ilıpınar, Bursa) 1 bulmakla birlikte daha sonra izini süremedim. Osmanlı öncesi Anadolu evi ile ilgili elimizde çok kısıtlı bilgi bulunmaktadır ve olanların tamamı yığma yapılarla ilgilidir. Bu nedenle de ahşap çatkının Osmanlı evi öncesi gelişimi hakkında görüş oluşturmak hemen hemen olanaksızdır. Bizans evi konusunda da elimizdeki bilgi çok kısıtlıdır; Bergama yamaç evleriyle başlar-Bergama yamaç evleriyle biter. Osmanlı-Bizans etkileşimi konusu ise oldukça tartışmalıdır. Araştırmacılar-elimizde yeterli veri bulunmaması nedeniyle-gerek Konstantinopolis gerekse İstanbul evi konusunda bilimsel dayanağı olmayan genellemeler yapabilmişlerdir. Öncelikle Osmanlı evi strüktürünün ve formunun kentsel isterler bağlamında evrinerek gelişebileceği varsayımını öne çıkarıyorum. Bu bağlamda Bizans-Konstantinopolis / Osmanlı-İstanbul geçişi önemli bir sınav olmalıdır. Araştırmayı anlamlı yapacak çok önemli iki kaynak bulunmaktadır. Bu kaynaklar 1455 Tahriri 2 ve Fatih Ayasofya Vakfıyeleri 3 ile ilgili dokümanlardır. 1455 Tahriri ancak yakın zamanlarda yayınlanmış ve üzerinde henüz yeterli sayıda araştırma ve yayın yapılmamıştır. Her iki kaynakta da güvenilir genelleme yapabilecek sayıda evle ilgili oldukça zengin bilgi bulunmaktadır. Araştırmamın sonuçlarını gerek içeriği gerekse boyutu nedeniyle ister istemez iki bölüm olarak planlamak zorunda kaldım. Sunumu incelediğinizde göreceğiniz gibi İstanbullu başlangıçta Bizans – Konstantinopolis kagir evini kullanmış ancak daha sonra bunlar üzerinde çeşitli tadilat ve eklemeler yapmaya başlamıştır. Ortaya çıkan ev örnekleri yarı kagir-yarı ahşap kompozit yapılar olarak görülmektedir. 1455 Tahriri ile 1477 Tahriri arasında geçen 22 yıl içinde İstanbul nüfusunun yaklaşık 40.000 kişiden 74.000 kişiye çıkmış ve buna bağlı olarak yaklaşık 7.000 kadar yeni evin yapılması gerekli olmuştur. Çalışmada zaman zaman sınırlarımı aşmak zorunda kaldım. Çalışmanın başlangıçta belirlediğim sınırlarını aşmak zorunda kaldığım yerler genellikle daha önce çalışmış araştırmacıların üzerinde durmayı gerekli görmemiş oldukları noktalardır. Örneğin İstanbul'un iskanının iki aşamalı olması, mukataa ve sürgünlerle çok başarılı bir sosyal mühendislik örneği oluşturması ve bu uygulamaların İstanbul'un başkent oluş süreciyle yakından bağlantılı olduğu gibi. Bu konularda anlamlı sorular sorduğuma inanıyor ve farklı disiplinlerden araştırmacıların dikkatini bu noktalara çekmek istiyorum.
"Viel Veränderung, Wenig Wandel" başlıklı metnin Türkçe versiyonu [ARCH+, n.: 195, p.: 34-37, November 2009.].
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Karabük Üniversitesi, 2019
This article has developed as a chapter of the research on the (Canbulat, The Ottoman House / Evolutıon of Structure and Form, 2017). Istanbul has unique position in the development of the Ottoman house in terms of Byzantine-Ottoman syncretism and its evolution in continuity. Immediately after the conquest of Istanbul, as a successful social engineering project inhabitation of İstanbul was carried out. The inhabitation supported by exiles and the participation of the population in urban economy is accomplished by the formation of neighborhoods as Turk-Islam settlement organizations. This research deals only with "houses" as a study area. Already the monumental elements of Istanbul's urban structure, palaces, mosques, imarets, madrasas, bazaars and similar public structures have been subject to numerous research and publications. This 1 Bu makaleyi, yayına hazırlanması aşamasında Prof. Dr. Ömür Bakırer ve Prof. Dr. Mete Turan okudular, eleştirdiler ve bana yol gösterici öneriler yaptılar. Her ikisine de katkılarından dolayı teşekkür ederim. *Yazışma adresi.
2021
"The Changing City Image of Istanbul in Television Series: Spatial Determinations and Discontinuities" Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Ulusal Toplum ve Değişme Kongresi Özet Bildiriler Kitabı 02-04 Haziran 2021 p.26 (Bildiri Özeti) Özet Küreselleşme sürecinin Batı ve Batı dışı toplumları eş zamanlı olarak etkilemeye başladığı 1980’li yıllardan itibaren İstanbul’un kentsel planlamasında neoliberal ekonomik sistemin etkileri hissedilmeye başlanmıştır. Bu dönemle birlikte kentsel mekânın örgütlenmesinde akışkan toplumsal koşullar içerisinde sermaye, mal, insan ve bilginin serbest dolaşımı etkili olmaya başlamıştır. Toplumsal alanda yaşanan neoliberal eğilimler 1990’lı yıllardan itibaren yayıncılık alanını da etkisi altına alarak özel kanalların görünürlük kazanmasını sağlamıştır. Bu dönemle birlikte bilgi ve iletişim teknolojileri etrafında örgütlenen kapitalizm yapısal olarak dönüşerek enformasyonel kapitalizm adını almıştır. Enformasyon, imaj ve göstergelerin meta halini aldığı bu toplumsal yapıda televizyon programcılığındaki önemli türlerden biri olan diziler ön plana çıkmıştır. Televizyon dizilerinin ilk dönemlerinde İstanbul imgesi göreli bir denge hali ve kapalılık hissi içerisinde mahalle yaşantısını ve buradaki bireylerarası ilişki kalıplarını içermekteyken milenyum sonrası dönemde değişen toplumsal koşullara koşut bir şekilde eklektik ve süreksiz mekânsal pratikler kahramanların gündelik hayatlarına eklemlenmektedir. Televizyon dizilerinin temsil ettikleri İstanbul imgesinde sınıfsal ve kültürel farklılıklar kurgusal bir anlatı içerisinde mekânsal belirlenimler temelinde geçici birliktelikler şeklinde bir araya getirilirken İstanbul bir dizi görsel peyzajın parçası haline gelmektedir. Bu çalışmada İstanbul’u mekânsal pratikler olarak anlatısına taşıyarak son dönemde öne çıkan Fox TV’de yayınlanan “Yasak Elma” adlı dizi, alanla ilgili kuramsal perspektif üzerinden irdelenmektedir. Anahtar Kelimler: Kentsel Mekân, Neoliberalizm, Kapitalizm, Televizyon Dizisi, Tüketim Toplumu Abstract The effects of neo-liberal economic system on urban planning of Istanbul have been felt since the 1980s when globalization had begun to affect the Western and Non-Western societies simultaneously. From that period on, free movement of capital, goods, human and information has become effective in organization of the urban space under liquid social conditions. Neo-liberal tendencies in the social sphere have also influenced the field of broadcasting since the 1990s, giving visibility to private channels. From this period on, capitalism organized around information and communication technologies has undergone a structural transformation and has been called informational capitalism. In this social structure where information, image and indicators have led into a commodity, the series, one of the important types in television programming, have become prominent. In the earlier TV series, Istanbul image reflected the life in a neighborhood and relationship patterns among the people in that neighborhood in a relatively balanced state and feeling of closeness, however, following the millennium, in parallel to changing social conditions, eclectic and discontinuous spatial practices are incorporated into the daily lives of the protagonists. While class and cultural differences are brought together in the form of temporary associations on the basis of spatial determinations within a fictional narrative in Istanbul image represented by TV series, Istanbul becomes part of a range of visual landscaping. This study examines the series named "Yasak Elma (Forbidden Apple)" that is broadcasted on Fox TV and has recently become popular as it reflects Istanbul in the form of spatial practices through its narrative, within the framework of theoretical perspective related to the field. Keywords: Urban Space, Neoliberalism, Capitalism, TV Series, Consumer Society
DEĞİŞEN İSTANBUL'UN KENTSEL ÇEVRESİNDEN SEÇMELER, 2022
Boğaziçi Y. V. Bülten, 2013
İstanbul, Osmanlı'nın son döneminden Cumhuriyet'e çok yönlü kentsel, sosyal, ekonomik ve kültürel dönüşümlerin yaşandığı bir şehir oldu. Bugün, bir metropolitan alan olarak İstanbul'un sosyal tabakalaşma açısından ayrıştığını ve bunun kentsel farklılaşmalarla mekândaki ayrışmayı da beraberinde getirdiğini görüyoruz. Üst ve alt sınıflar, farklı yollardan da olsa "merkez"den "çevre"ye doğru uzaklaşmaktadır ve bu süreç toplumu bir arada tutan dengelerin ve normların krize girmesine neden olmaktadır. Kentsel alandaki krizin giderilmesi için toplumsal gerilim dinamiklerinin sosyolojik bir temelde bilince çıkarılması ve aşılması gerekmektedir.
Beykoz Akademi Dergisi, 2016
Toplumsal ilişkilerin önemli bir bağlamı, bileşeni olarak kent dinamiğine toplumsal temellerden ve tarihsel süreçlerden söz etmeden yaklaşmamız mümkün değil. Kentsel dinamikler diğer toplumsal dinamiklerin ancak bir bileşeni, bir fonksiyonu olarak işliyor. Kentsel ilişkileri anlamak ve anlamlandırmak için siyasal düzeye, ekonominin işleyişine ve sınıf ilişkilerine bakmak lazım: Sermaye birikiminden, bunun yasalarından, bunlara bağlı olarak ortaya çıkan bölgesel, dönemsel, tarihsel farklı biçimlerden, ideoloji ve siyasetten ve her şeyden önce sınıf mücadelelerinden söz etmeden, kentsel dinamiklerden söz etmenin bir anlamı bulunmuyor. Türkiye'de kentler ve kırlar son 30 yılda çok değişti. Bir büyük imparatorluk başkenti İstanbul hep değişim içinde olageldi. Türkiye'de diğer bölgeler, kırlar ve kentler ise kıyılardan başlamak üzere özellikle Cumhuriyet döneminde ve belirli bazı uğraklarda hızlı dönüşümler geçirdi. 1930 ve 40'ların planlama çalışmalarından sonra 1950'lerle başlayan yıllar bu anlamda köklü dönüşümlere sahne oldu. 1980'lerle başlayan son 30 yıl ise kentlerin bugününü ve yarınını anlamak ve değiştirmek üzere güncel tartışmalarımıza ışık tutan bir dönem olarak görülebilir. 30 yıl derken, başlangıcını 12 Eylül 1980 ile vurgulamak yerinde olur. Bu çalışmada özellikle AKP iktidarı döneminde kentsel dinamiklerin, özellikle de İstanbul kentinin geçirdiği dönüşümler kent hakkı, yasal çerçevede yaşanan değişimler, kamusal alanların durumu, soylulaşma, kentsel dönüşüm, ölçek ve mücadeleler açısından ele alınmaktadır.
1996
Kentler sadece insanların kollektif bir biçimde anlamlar üretme ve dünyadaki yerlerini tanımlama süreçleriyle ilgilendikleri yerler oldukları takdirde vardırlar.
Bir eserde olayların geçtiği uzamın rastgele seçilmeyeceği düşünülürse, kurgusal veya gerçek uzamın temsil ettiği mekânla bağlantısı dikkat edilmesi gereken bir husustur. Ayrıca şehri konu alan eserlerde kimi zaman sadece şehrin değil, o kültüre ilişkin belli kalıp yargıların da ortaya koyulduğu bir gerçektir. James Bond'un yaratıcısı Ian Fleming'in From Russia With Love (1957) adlı eseri İstanbul'da geçen casus romanları arasında belki de en popüler olandır. Ancak Fleming eserinde İstanbul'a yer verirken, Türkiye ve Türklerle ilgili önyargıları da kitabına taşımıştır. Bu çalışmanın bütüncesi From Russia With Love başlıklı roman ve romanın Türkçe ve Fransızca çevirilerinden oluşmaktadır. Çalışmada çeviri ve göstergebilim işbirliği temelinde disiplinler arası bir yaklaşım benimsenmekte ve kaynak metinle erek metinlerin karşılaştırmasında mekâna yönelik önemli anlam dönüşümleri Sündüz Öztürk Kasar'ın çeviri göstergebilimi yaklaşımı çerçevesinde ele alınmaktadır. Bu amaçla, Öztürk Kasar'ın Paris Göstergebilim Okulu çalışmalarından derlediği kesitleme ve yerdeşlik kavramları ile Algirdas Julien Greimas'ın geliştirdiği göstergebilimsel dörtgen çözümleme işlemi olarak kullanılmakta ve çözümlemeler Edward Said'in oluşturduğu Şarkiyatçılık kavramı ışığında incelenmektedir. Kaynak metinde yer alan İstanbul ve Türklere ilişkin göstergelerle bunların erek metinlerdeki yansımaları ise Öztürk Kasar tarafından geliştirilen "Çeviride Anlam Evrilmesi Dizgeselliği" (2021) doğrultusunda karşılaştırılıp değerlendirilmektedir. Sonuç olarak İngilizce kaynak metin aracılığıyla açık ya da örtük olarak yeniden üretilen Şarkiyatçı klişelerin Fransızca erek metin aracılığıyla aynı şekilde aktarıldığı, ancak Türkçe çevirilerde kaynak metnin İstanbul'a ilişkin yarattığı olumsuz imajın tersine döndürüldüğü ortaya koyulmaktadır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Siyasal Bilimler Dergisi, 2014
METU Journal of Faculty of Architecture, 2018
Osmanlı'da Şehir, Vakıf ve Sosyal Hayat (Bildiri, Sakarya'da Uluslararası Osmanlı Araştırmaları Kongresi, Ekim 2015), 2017
Sanat yazıları, 2024
Tasarım + Kuram, 2006
Kent ve Planlama Hüseyin Kaptan'a Armağan, 2020
Toplumcu Meclis Bülteni 'Toplumcu Seçenek, 2021
6. Kentsel ve Bölgesel Araştırmalar Ağı Sempozyumu , 2015
ATASAREN BÜLTENİ HAZİRAN SAYISI (PANDEMİ ÖZEL SAYISI), 2020
İstanbul üniversitesi sosyoloji dergisi, 2004