Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
11 pages
1 file
Bu yazuwz temel amacı, İbn Bacce'ye ait yinnidört dsaleden oluşan kayıp Berlin Yazması (Alılwardt, 5060) mn yeniden ortaya çıkmış olduğunu duyumıak ve bu miinasebetle, çok genel bir yaklaşınıla da olsa, İbn Bacce'nin eerledni Türk okzıyucuswıa tamtmaktır. SUMMARY The Works of Ibn Baijah Dudng lıis doctorate studies on Ibn Bajjalı's philosoplıy in Berlin in the last months of 1990, the wdter of this treatise tracked down the /ost Berlin MS (Ahlwardt, 5060). So, if it benota repetition, this treatise intends to annowıce the good news that Berlin MS wlıiclı was lost during World War II is available. This MS, as it is known, contains 24 works or parts of works of Ibn Bajjalı, including sonıe not in the other MSS. Now, it's odginal is in "(Krakow: Biblioteka Jagielonski): Preuss Staatsbibliotlıek". And a nıicrofilm copy of the original is available in Boclıum (Deutschland). 17ıe wdter passesses photostats of the MS. Sarakustalı İbn Bacce (öl. 1138 m), bir ortaçağ filozofunun ilgiye değer gördüğü hemen hemen bütün konularla ilgilendi ve müzikten metafıziğe çeşitli alanlarda, azımsanmayacak miktarda eser bıraktı. Bu eserlerin önemli bir bölümü günümüze kadar ulaştı. Dünyanın çeşitli kütüphanelerinde yazmaları bulu-* Araş. Gör.; Uludağ Üniversitesi İW!ıiyat Fakültesi
Çıkış noktamız arkadaşı İbn el-İmam’ın ( tam adı Ebul Hasan Ali b. Abd el-Aziz b. El-İmam el-Ensâri, bkz.) İbn Bâcce’nin eserlerinden oluşan bir koleksiyonun önsözünde (onun hakkında) yazmış olduğu ve İbn El Useybia tarafından da tekrar edilen, İbn Bâcce’nin (felsefî görüşlerinin) ortaya konulmasıdır.
Ortaçağ Endülüslü filozof İbn Bacce Yalnız İnsanın Yönetimi adlı eserinde toplumdan soyutlanan yalnız insanın nihai mutluluğuna ulaşabileceğini ileri sürer. Bu amacına ulaşması yolunda yalnız insanın ruhsal olarak yetkinleşmesi gerektiğini kabul eder. Bu noktada İbn Bacce, yalnız insanın kendini yönetimini "ruhun tıbbı" olarak takdim eder. İbn Bacce'den önce Stoacı düşüncede zaten felsefe, ruhun iyileştirilmesi olarak dikkate alınmıştır. Bu çalışmada İbn Bacce'nin yalnız insan kuramı, ataraksia kavramı bağlamında incelenecektir. Ayrıca yalnız insan, bu kavram bağlamında Stoacı bilge insan ile ilişkilendirilecektir.
İBN BÂCCE’DE NÜBÜVVET, 2018
İbnü’s-Sâiğ ve İbn Bâcce olarak da bilinen, Ebû Bekir Muhammed İbn Yahya (ö. 533/1138), Batı’da iyi tanınan, İbn Tufeyl (ö. 581/1185) ve İbn Rüşd (ö. 595/1198) gibi filozofların öncüsüdür. Müslüman İspanyol filozoflar genelde; Fârâbî (ö. 339/950), İbn Sînâ (ö. 428/1037), Platon ve Aristoteles düşüncesine dair yorumlar üzerine çalışan diğer Doğu düşünürlerinden daha fazla Aristocu kabul edilirler. Eserlerinden açıkça anlaşıldığı üzere, İskender Afrodisî’yi de İbn Bâcce ve İbn Rüşd iyi bilmektedir. Bununla birlikte, Müslüman filozoflar kendi kimliklerini muhafaza etmekte ve dinin ve aklın ifade edilmesi arasındaki uyum ve ahengi kurmakta yetenekli olmuşlardır.
İbn Bacce felsefesinde filozofun yabancılaşması sorununa odaklanan bu makale hakikat yolundaki bireyin toplumsal ilişkilere katılımının boyutlarını sorgulama amacını taşımaktadır. Bu bağlamda İbn Bacce’nin eseri birey-devlet ilişkisinde individualist bir içeriğe sahiptir. Buna göre İbn Bacce’nin eserinin temel ilgisinin bireyin toplumsal ilişkilerin engelleyici etkisine karşın doğal amacına ulaşmak için nasıl bir yol izlemesi gerektiğine yönelik olduğu söylenebilir. Bu bağlamda amacına ulaşmak için birey, kendi kendini yönetme gibi durumla yüz yüzedir. İşte bireyin kendi kendini yönetmesinin ilkeleriyle sınırları belirlenmiş olan Tedbîr’l-Mütevahhid sistematik bir biçimde ilkin yönetimin anlamını, sonra yönetimin hangi alanda ortaya çıktığını ve son olarak da bu alanın genel niteliklerini belirler. Bu tür öz-yönetim filozofun yabancılaşması sorunu ile birlikte ele alındığında, İbn Bacce’nin önerisi, filozofun yalnız yaşaması ve toplumsal doğasının karşılığını yetkin devlet idealinde bulması gerektiği yönündedir.
İslam tarihi açısından büyük öneme sahip Abbasî Devleti, hâkimiyeti süresince çeşitli isyanlarla mücadele eder. Geniş bir coğrafyaya yayılan Abbasîler bölge halklarının isyanları ile karşılaşır. İslamiyet ile ilk kez karşılaşan bu kültürler yalnızca dinî ikilemlerle değil, kültürel çatışmalarla da karşı karşıya kalır. Kültürel ve dinî değişim bazen sancılı süreçlere de sebebiyet verir. Özellikle kadim coğrafyalarda görülen bu isyanlardan biri de Babek İsyanı'dır. Tuğrul Keskin'in imge dünyası Azerbaycan ve İran sınırında oluşur. Coğrafî kader birliğinin yarattığı bu ortak dünya içinde oluşan Babek'i ilk kez 1990'da yayımlar. Son baskısı 2018'de yapılan kitapta Babek hakkında tarihî kaynaklardan bilgilere yer verdiği gibi bu epik şiire eklemelerde bulunur. Yıllar içinde kendini çoğaltan özelliği ile de Babek destan niteliği taşır. Çalışmada tarihî bilgilerin ışığında bir isyancının destan imgesine dönüşmesi incelenmiştir. Hürremiye hareketi ve Azerbaycan-İran tarihi ile ilgili detaylara girmekten mümkün olduğunca kaçınılmış, Babek'in tarihî şahsiyetinin sınırlarını belirleyecek temel bilgilere yer verilmeye çalışılmıştır.
2015
This article focused on the nature of the quantity and of number, which is a species of its, in the philosophy of Ibn Sina. In this context, it was addressed the ideas of the philosopher about continuous and discrete quantities, the one, which is theirs principle, and the reality, definition and origin of the numbers. In addition to that mathematic and number understanding of modern philosophy was also briefly mentioned and these two understandings were compared in this article.
TİYATRO ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
Beckett's theatre which is usually considered as the story-less "drama of stasis". Ibsen's theatre is grounded both on the well-made play form and the principle of the linear perspective. His plays that are produced by the employment of these strategies, are interpreted as theatrical plays in which the past is revealed gradually by the background stories. The analogy, which is constructed between painting and theater is also useful for explaining the relationship of the realist theatre with the stage frame. Beckettian theatre denies the story and is constructed on the performative texts. But the past is still there but now in a reduced form of key images. * Yrd.Doç.Dr., Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Tiyatro Bölümü Tiyatro Araştırmaları Dergisi, 23:2007 • ISSN: 1300-1523 sabahına dönülür. Krapp'ın Son Bandı'ında bütün kayıtlar hep aynı anıyı bütünlüğü içinde kayıt altına alabilmek içindir sanki. Krapp geçmişte bir gün, çalkantılı bir ırmakta sandalı akıntıya bırakmış, kalçasını üzüm toplarken çizmiş bir kadının üstüne uzanmıştır. Beşik'te bu anahtar imge, durmaksızın parça parça anımsanan, sallanan sandalyede sallanıp duran, sürekli karalar giyen, "kafadan çatlak olduğu söylenen", "aklından zoru olan" ama zararsızlığına inanılmış ve bir gün o sandalyede başı öne düşerek ölüverecek olan bir annedir. Örneğin Solo'da anlatıcının zihni durmaksızın geçmişe döner, oradan kopardığı parçaları, bıktırıcı ama anlamlı bir tekrarla burada yeniden yanyana getirmeye çalışır. Ama parçalar birbirini bir türlü tutmaz ve asla Ibsen tiyatrosundaki gibi bütünlüklü bir ardalan öyküsüne dönüşmez. Ama izleyicide ya da okurda kalan yine de müthiş yoğun bir geçmiş izleğidir. Anlatıcı sürekli olarak bir cenaze görüntüsüne döner. "ağız iyice açık. Bir çığlık. Genizde boğulan. Karanlık yırtılıyor. Kül rengi ışık. Yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyor. Şemsiyeler sırılsıklam. Çukur. Fokurdayan kara çamur. Tabut çerçeve dışında. Kimin tabutu. Kararma. Hepsi kayboldu. Başka bir konuya geçiyor. Başka bir konuya geçmeye çabalıyor." Az sonra yeniden aynı görüntüye dönecektir Anlatıcı "Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun altında kara çukur. Çıkış yolu karanlıktaki gri çatlak içinden. Tepeden görünüş. Sular oluk oluk akıyor kara şemsiyelerin üzerinden. Fokurdayan kara çamur. Tabut yola koyuldu. Sevdiği birinin tabutu yola koyuldu diyecekti az kalsın. Kendi yoluna. Otuz saniye. Kararma . Kayboldu."
2011
Klasik mantigin en onemli konularindan birini modal onermeler olusturmaktadir. Bu makalede, Ibn Rust'un modal onermeler uzerine kaleme aldigi bir inceleme ele alinmistir. Bu inceleme, Nicholas Rescher tarafindan yazilmis, Studies in Arabic Logic isimli kitabinin onuncu bolumunu olusturmaktadir. Yazar, makelenin girisinde, Ibn Rust'un bu incelemesinin nerede, yani hangi kutuphanede yer aldigi ve onun Latinceye tercume edilis seruveni uzerinde durmustur. Bunun yaninda o, konuya hazirlik babinda en temel modal kaliplardan bahsetmistir. Daha sonra Resher, Ibn Rust'un soz konusu incelemesini Arapcadan Ingilizceye tercume etmistir.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
DİN BİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ, 2017
KARABÜK ÜNİVERSİTESİ, 2022
ANKARA INTERNATIONAL CONGRESS ON SCIENTIFIC RESEARCHESSocial Sciences and Humanities, 2019
BATI CEPHESİNİN KURULUŞU VE I. İNÖNÜ MUHAREBESİNDEKİ ÖNEMLİ YERİ, 1987
ANADOLU’DA İNANÇ TURİZMİ: FENOMENLER, EFSANELER, KİŞİLER VE MEKÂNLAR, 2020