Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2021, Atatürk yolu
…
32 pages
1 file
During the Cold War, East and West blocs effectively used propaganda tools to spread their ideologies. The widening of the radio's area of influence day by day and its easy access to homes made it an important instrument in this process. For this purpose, many radio stations have been established in both blocks. The Communist Party of Turkey (Turkish: Türkiye Komünist Partisi, TKP) Foreign Office set up Our Radio (Turkish: Bizim Radyo) in Leipzig in 1958. It had continued its broadcasting life until 1989. The Bizim Radyo broadcasting gathered a significant popular interest since the state radio broadcasting was generally accepted one-sided. With its substantial infrastructure, its airwaves reached places that the state radio could not reach. Bizim Radio's broadcasts, mainly on current developments, soon became political. It operated as the official call of the TKP Foreign Office and prepared its broadcasting in this direction. Bizim Radio has played a role in shaping the relations between Turkey and the Soviet Union. Turkish officials expressed their discomfort about Bizim Radio broadcasts and demanded from the Soviet officials their activities to end. The Soviet officials, on the other hand, rejected this offer claimimg the radio did not have relations with the SU. However, according to the Turkish officials, the Bizim Radio was operating in the territory of the Democratic Republic of Germany, but it was under the control of the Soviet Union. The study gives information about the establishment process and flow of Bizim Radio. In addition to this, the question of what role it played in relations of the Soviet Union's with Turkey, will be answered through first hand sources and with research works.
2011
Tarihi, gazetelerin populer donemine kadar uzanan savas haberciligi, kamuoyu olusturmada her zaman onemli bir guc olmustur. Ozellikle Vietnam Savasi sirasinda buyuk etkisi kesfedilen televizyon, sonrasinda bircok savas yayini sirasinda manipule edilmistir. Bu calismada amac, ayni kanalda iki farkli zamanda yayinlanan Irak ve Suriye olaylariyla ilgili televizyon haberlerini karsilastirmaktir. Turkiye’de yayin yapan tum haber kanallarinin incelenmeye alinmasi mumkun olmamistir. Kronolojik bir karsilastirma hedeflendiginden Irak Savasi doneminde de yayin hayatinda olan NTV secilmistir. Ciler Dursun’un modeline gore yapilan televizyon haberleri analizi, iki yayin arasindaki tutum farkliligini ortaya koyarken, televizyon kuruluslarinin savas yayinlari sirasinda resmi soylemden bagimsiz olamadigini da gostermektedir
Gazete Duvar, 2019
İfade özgürlüğü, bugün olduğu gibi Soğuk Savaş döneminde de Amerika’nın en büyük kozlarından biriydi. 1989’da Rus taraftarı hükümetten kurtulmayı başaran Çekler, bugün sanatsal ifade özgürlüğüne sınırsız müsamaha gösteriyorlar. Anarşist olduğunu gizlemeyen ve otorite karşıtı olmasına rağmen Çek devleti tarafından resmi olarak desteklenen David Černý, sanatını eleştirel amaçla kullanan en önemli isimlerden biri. Černý’nin ülkesinin tarihe bakış açısını ve mevcut durumunu eleştiren heykelleri Praglıların gurur kaynağı.
Journal of Divinity Faculty of Hitit University, 2016
Bu makalede, Siyer rivayetlerinde Şeytan ve İblis'in rolüne dair anlatımlar ele alınmıştır. Şeytan ve İblis kavramlarının Müslümanların zihninde soyut düzlemde bir karşılığı vardır. Bu soyut kavramların somutlaştırılmasına dair kültürümüzdeki anlatımların mahiyeti, ilmi açıdan hala tartışılmaya devam etmektedir. Kelam, Tefsir ve Tasavvuf alanında Şeytan ve İblis'in rolüne ilişkin çalışmalar yapılmıştır. Ancak bu rivayetlerin Siyer'deki karşılığı tespit edebildiğimiz kadarıyla hiç çalışılmamıştır. Ateşten ve ışık türünden yaratılmış olduğunu Kur'an'ın ilgili ayetlerinden anladığımız bu varlıkların fiziki boyutta insanların suretlerine girerek tarihte rol oynadıklarına dair haberler ilgi çekicidir. İşte çalışmamızın temel amacı bu anlatımların gerçek mahiyetine dair tespitlerde bulunmaktır. Bunu yaparken alandaki kaynakları eşzamanlı olarak değerlendirip Tarih ve Hadis usulünden yararlanarak makul sonuçlara ulaşmayı hedefleyen bir metot kullanmaya çalıştık. Sonuçta bu anlatımların, olumsuz örneklerin Şeytan ve İblis rolüne irca edilmesinden mütevellit yorumlar olduğu tespit edilmiştir.
The Journal of Academic Social Science Studies, 2021
Yunan filozofu Herakleitos, var oluşu, karşıtlıkların savaşı üzerine kurgular. Ona göre hem evrenin varlığı hem de en güzel uyumun yakalanması ancak bu savaşla mümkün olabilir. Öyle ki, savaşı her şeyin babası ve kralı olarak görür. Tarih boyunca çok büyük savaşlar yaşamış dünya halklarının bu karşıtlıkları, epik, şiir, drama ve roman anlatılarına konu olmuştur. Eski Çağ Yunan anlatılarında da Orta Çağ Avrupa edebiyatının büyük bölümünde de yazıların temelinde savaş vardır, hatta çoğu zaman tek temadır. Amerika Birleşik Devletleri'nin en önemli savaş anlatıları ise I. ve II. Dünya savaşlarından beslenir. Kıtaya ilk ayak basılması ile başlayan yerliler ile mücadele dışında ABD'nin yaşadığı en büyük savaş deneyimleri olan bu iki dünya savaşı, 20. yüzyılda önemli edebiyatçıların yazın dünyasında merkezi bir yer kaplamıştır. Bu edebi figürlerden biri de Amerikalı gazeteci-edebiyatçı John Steinbeck'tir. Yitik Kuşak olarak bilinen savaşa şahitlik etmiş bir edebiyat çevresinin de mensubu sayılan yazar, çağdaşları gibi savaşa dair birden fazla eser kaleme almıştır. Bir muhabir olarak katıldığı savaşlarda gazeteler için kaleme aldığı makalelerini savaş sonrasında, Bir Savaş Vardı adlı eseri romana dönüştüren Steinbeck'in yazdıkları bu yönüyle de önemli bir röportaj anlatısı örneği olarak da bilinir. Bu çalışma, Steinbeck'in hem gazeteciliğini hem de edebiyatçılığını harmanladığı Bir Savaş Vardı adlı eserinde edebi gazeteciliğin izdüşümlerini incelemeye çalışacaktır.
Moment Journal, 2020
Bu çalışmada Soğuk Savaş (Cold War, Pawel Pawlikowski, 2018) filmi, toplumsal kriz dönemlerinde ortaya çıkan kayıpları telafi etme girişimiyle bağlantılı olarak, geçmişe yönelik özlemi, ev/yuva arayışını ifade eden "nostalji" ve Freud'dan hareketle, kaybın yasının tutulamaması, kayıp nesnenin benlikte muhafaza edilmesi şeklinde tanımlanabilecek "melankoli" kavramları aracılığıyla değerlendirilmektedir. Çalışmada, Soğuk Savaş döneminde yaşanan kutuplaşmış siyaset ve bu siyasetin toplumsal-kültürel hayattaki ya da kişilerin bireysel yaşamlarındaki tezahürünün ulusal kimlik, karşı bellek, nostalji ve melankoli tartışmaları çerçevesinde nasıl anlamlandırılabileceği ele alınmaktadır. Bir aşk öyküsünü Soğuk Savaş'a, özelde ise Polonya ulusuna dair bir anlatıyla iç içe geçiren filmin, resmi kültür/bellek inşası sonucunda açığa çıkan toplumsal çöküntüyü, kimliksizliği ve vatansızlık endişesini sorunsallaştırdığı ileri sürülmektedir. Bu bağlamda filmin nostaljik ve melankolik temelde örgütlenen anlatı yapısının, sosyalizm öncesinde var olan;
Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2020
Soğuk Savaş Döneminde Hollywood, 2024
Bu kitap, yumuşak güç kavramını odağına alarak sinema gibi çok güçlü bir aracın, Soğuk Savaş’ta, ABD yönetimleri tarafından bireycilik, tüketimcilik, çok partili demokratik sistem, kapitalizm, serbest piyasa, hukukun üstünlüğü, konuşma ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve insan haklarına bağlılık gibi çeşitli mesajlarını ileterek Amerikan yaşam tarzını diğer ülkelere aktarmak ve süregelen mücadelede çekicilik sağlamak için kullanıldığını öne sürmektedir. Kitapta, İkinci Dünya Savaşı sonrasında eşi görülmemiş bir popülariteye sahip olan Hollywood'un, Amerikan popüler kültürünün, yaşam tarzının, siyasi değerlerinin ve dış politika anlayışlarının diğer ülkelere aktarımında oynadığı önemli rol ve ilettiği mesajlar irdelenmektedir. Kültür, düzenli olarak potansiyel bir yumuşak güç kaynağı olarak ifade edilmekle birlikte kültürü yansıtan sinema filminin bu gücün yaratılmasındaki rolüne ilişkin görece çok az anlamlı tartışma yapıldığı görülmektedir. Elinizdeki bu kitap, literatürdeki söz konusu boşluğu doldurmak ve filmlerin taşıdığı dış politika mesajlarını belirleyerek ülkenin yumuşak gücüne “nasıl” katkı yaptığını açığa çıkarmayı amaçlamaktadır.
2018
Yirminci yuzyilda savaslarin mahiyetinde onemli degisiklikler meydana gelmistir. Artik savas taraflarin harp meydaninda karsilasip kisa surede netice elde ettigi bir mucadeleden cok; uzun zaman devam eden ve genis alanda meydana gelen muharebeler haline donusmustur. Bu nedenle uzun sure devam edecek savasin finanse edilmesi, cephede savasan askerin ihtiyaclarinin karsilanmasi, hayatini kaybeden ve yaralananlarin yerine yenilerinin idame edilmesi gibi sorunlari halledebilmek icin kamuoyunun (Efkâr-i Umumi) bir sekilde ikna edilmesi zorunlulugu ortaya cikmistir. Iste bu acidan kamuoyu desteginin saglanabilmesi icin hukumetler propaganda yontemlerine basvurmuslardir. Kamuoyuna yonelik propagandanin en onemli malzemelerinden birisi din (inanc) ve fiili uygulama alani olarak ibadethanelerdir. Birinci Balkan Savasi’nda (1912-1913) Islam dininin ibadethaneleri olan camiler propaganda merkezleri olarak kullanilmis ve vaazlarla kamuoyu yonlendirilmeye calisilmistir. Bu calisma; Aksekili Ahme...
TÜRKİYE'DE 1950 ÖNCESİNDE SERMAYEDARLARIN ÖRGÜTLÜLÜĞÜ
1950 öncesinde Türkiye'de sermayedarların örgütlendiği yapılar
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Türkiye'nin 1950'li Yılları, 2015
TRT AKADEMİ, 2020
DergiPark (Istanbul University), 2023
OTAM(Ankara, 1992
4. Uluslararası Çocuk ve İletişim Kongresi , 2007
Marmara Iletisim Dergisi, 2017
Journal of International Social Research, 2016
History Studies International Journal of History
Türklük Bilimi Araştırmaları, 2017
Journal of Electronic Imaging, 2020
Akademik Hassasiyetler, 2020
Gazi Akademik Bakış, ESCI, 2022
1990’LI YILLARDA TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE DİSİPLİN KURULU