Papers by Suleyman Degirmen
Anadolu University Journal of Social Sciences, 2013
Öz 1990'ların başından itibaren genellikle gelişmekte olan ülkelerde sıkça yaşanan finansal krizl... more Öz 1990'ların başından itibaren genellikle gelişmekte olan ülkelerde sıkça yaşanan finansal krizler üzerine birçok teorik ve ampirik çalışmalar yapılmıştır. 2007' de ise ABD' de başlayan kriz, gelişmiş güçlü bir ekonomide yaşanması bakımından ve 1929 bunalımından bu yana dünya geneline yayılan en büyük kriz olması nedeniyle literatürde küresel kriz olarak yer almıştır. Krizler, geliştirilen erken uyarı sistemleri ile bazı makro ekonomik değişkenlerdeki hareketlere göre tahmin edilmeye çalışılmıştır. Ancak özellikle finansal krizlerin spekülatif hareketlere bağlı olması öngörülmesini zorlaştırmıştır. Bu çalışmada, 2008 küresel kriz çerçevesinde, ABD ve Türkiye için ikiz açık ile kriz ilişkisi hesaplanan spekülatif baskı endeksine bağlı olarak Eşbütünleşme ve Granger nedensellik testleri çerçevesinde ele alınmıştır. Sonuç olarak, ikiz açığın ABD ekonomisi için etkili olduğuna dair bulgular elde edilirken Türkiye için net bir sonuca ulaşılamamıştır.
UMI Dissertation Services eBooks, 2003
Bulletin of economic theory and analysis, Dec 31, 2020
Energy/oil trade has formed large part of the World trade since its usage has been increased in t... more Energy/oil trade has formed large part of the World trade since its usage has been increased in time and became an important factor of production in the World via an important input in agricultural sector along with usage of intensive mechanization in it. Therefore, fluctuations in diesel prices in the World have influenced the cost of production up and down. In oil importing developed and developing countries, another reason of the fluctuations in diesel prices following up increases in world oil price has been induced by higher tax on oil levied by incumbent governments. On the one side, higher tax on oil increases tax income for government; however, this high tax rate negatively can affect agricultural sector in terms of agricultural products' export and import rate, added value, prices of these products etc. In regard of our case in the paper, levied tax rate creates different diesel prices in the member countries of the OECD. The aim of this study initially is to test the relationship between diesel prices and agricultural productivity and then, to search for another chain relationship between the productivity and economic growth rate in developed and developing countries in the OECD. In short, we propose a study which analysis how diesel price fluctuations can affect economic convergence across OECD countries in terms of agricultural productivity in a multifaceted sense.
ÖZET Türkiye ekonomisi, 1989'da sermaye hareketinin serbestleşmesi sonrasında, yüksek yatırım ve ... more ÖZET Türkiye ekonomisi, 1989'da sermaye hareketinin serbestleşmesi sonrasında, yüksek yatırım ve ekonomik büyüme oranlarına ulaşırken, cari açık ve bütçe açığı sorunları yaşamıştır. Büyümenin kaynağı olarak yetersiz kalan ulusal tasarruflar yerine yabancı tasarrufların kullanılması cari açığa neden olmuştur. Bütçe açığı 2006 yılında dengeye ulaşırken cari işlemler açığı sorunu hep var olmuştur. Son yıllarda, cari açığın potansiyel belirleyicisi olarak kabul edilen özel tasarrufyatırım açığı, yani "net özel tasarruf açığı" dikkat çekmiştir. Bu çalışmanın amacı, cari açığa neden olan net özel tasarruf açığının belirleyicilerini araştırmaktır. Araştırma, Pesaran vd. (2001) tarafından geliştirilen eşbütünleşmeye ARDL Sınır Sınaması yaklaşımı ve Hata Düzeltme Modeli kullanılarak yapılmıştır. 1990.Q1-2007.Q3 dönemi verileri kullanılarak elde edilen tahmin sonuçları, net özel tasarruf açığının hem kısa hem de uzun dönemde belirleyicilerinin kamu yatırım harcamaları oranı, GSYH büyüme oranı ve enflasyon oranı olduğunu göstermektedir.
Ekonomik yaklaşım, 2008
Turkiye’de faiz kur makasi nedeni ile 1989’da baslayan ve spekulatif nitelikte olan kisa vadeli s... more Turkiye’de faiz kur makasi nedeni ile 1989’da baslayan ve spekulatif nitelikte olan kisa vadeli sermaye girisi doviz arzini artirarak kuru dusurmus ve ulusal paranin deger kazanmasina yol acmistir. Bu calismada amac, doviz kurundaki degismelerin ihracat uzerinde bir dislama (crowding-out) etkisine neden olup olmadigini test etmektir. Keynesyen acik ekonomi hipotezine gore, buyuk miktardaki butce aciklari, faiz oranini artirarak, ulusal paranin deger kazanmasina, boylece yatirimlar ve net ihracati dislama etkisine sahiptir. Butce aciklari, Turkiye’de uzun yillar boyunca uygulandigi gibi ya yurtdisindan yapilan borclanmalarla, ya da net yurtici tasarruflarla finanse edilmistir. Hazine, butce acigini karsilamak amaciyla, mevcut ulusal fonlara daha yuksek oranda ihaleler acarak ulusal faiz oraninin artmasi yonunde bir baski yaratmistir. Soz konusu gelisme, bir yandan, ozel sektore akmasi gereken fonlari kamuya aktarmakta diger yandan da sermaye girisi saglayarak ulusal paranin degerlenmesine neden olmaktadir. Sayisal analizde, 1989.I-2003.IV donemi icin ucer aylik verilerle VAR (Vektor Oto Regresyon) yontemi kullanilacaktir. Yapilan test sonuclarina gore, asiri degerlenen doviz kurunun (yani, TL’nin asiri degerlenmesi ile) net ihracati olumsuz etkiledigi, dolayisiyla da ekonomide dislama etkisi yarattigidir.
Ekonomik yaklaşım, 2007
Geleneksel para teorisi buyuk olcude banka sermayesinin onemini goz ardi etmistir. 'Banka Kre... more Geleneksel para teorisi buyuk olcude banka sermayesinin onemini goz ardi etmistir. 'Banka Kredi Kanali' tezi, para politikasi faaliyetlerinin banka rezervlerini degistirerek banka kredi arz miktarina etki edebilecegini ifade etmektedir. Fakat finansal alanda yapilan devlet regulasyonlari, banka sermayesi uzerindeki finansal duzenlemelerle, geleneksel para teorisi ve banka kredi kanali arasindaki acigi kapatmasi acisindan onemlidir. Sermave-yeterlilik rasyosu ve ticari bankacilik grubunda bulunan bankalarin kredi arzi buyume oraninin, secilmis makroekonomik degiskenlere (doviz kuru, faiz orani ve kamu ic borc stoku) karsi verecekleri yanitlar, uc kategoride (ozel, kamu ticari bankalar ve yabanci ticari banka grubu) ele alinmaktadir. 1992.04-2005.03 donemi icin, yapilan bazi ampirik kanitlarin ve etki-tepki fonksiyonlarinin (VAR impulse-response functions) sonuclan isiginda, makale soz konusu uygulamalari ortaya koymayi amaclamaktadir. Sermaye ve kredi yapisi arasindaki bagi gosteren banka sermaye kanali, para politikasi faaliyetleri ile banka sermayesi uzerinde etkili olarak, banka kredi arzini degistirebilir. Ancak, bu kanalin gucu, her bir kategoride bulunan bankalarin sermaye yeterlilik oranlarina baglidir. Farkli sermaye yeterliligi rasyolari sahip olan bankalarin kredi arzi degiskenlerine verilen soklara farkli tepkiler vermektedir.
İstanbul gelişim üniversitesi sosyal bilimler dergisi, Oct 29, 2019
TOPLUM VE DEMOKRASİ DERGİSİ, May 7, 2014
Bu çalışmada 19.yy'ın sonlarından sonra gelişen ekonomik düşünceye hakim olan Neo-Klasik görüşten... more Bu çalışmada 19.yy'ın sonlarından sonra gelişen ekonomik düşünceye hakim olan Neo-Klasik görüşten türeyen Ortodoks yanlı politikaların uluslararası kuruluşlar üzerinden (IMF ve Dünya Bankası gibi) eleştirisi yapılmaktadır. Bu eleştiriler: (i) işsizliğe karşı mücadelede işgücü piyasasının esnekliğinin önemi, (ii) mali disipline yönelik politikaların ve bu politikaya uygun olan (bağımsız bir merkez bankası uygulamasını da içinde barındıran) bir para politikasının önemi üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu eleştiriler çerçevesinde Türkiye ekonomisinde uygulanan politikalar incelenmekte ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın yayınlamış olduğu enflasyon raporları (özellikle 2007 yılı) analiz edilerek bu eleştirilerin haklılığı ortaya konulmaya çalışılmaktadır.
International Journal of Applied Decision Sciences, 2024
Sosyo ekonomi, Apr 28, 2023
The study aims to reveal the relationship between financial innovation in the banking sector and ... more The study aims to reveal the relationship between financial innovation in the banking sector and economic growth for Statistical Region Units Level-1 (12 regions) and Türkiye's 81 provinces. In the study, annual data from 2010 to 2021 was employed. The Arellano-Bond GMM first differences and Pooled Data approach were used as models. The coefficient of the variable measuring financial innovation in the banking industry was significant and positive for the regions and provinces. The findings suggest that the banking sector's innovative goods and services, led by technical advancements and globalisation, contribute positively to the economies of certain Turkish regions and provinces. These empirical validate Schumpeter's theory and ideas of endogenous growth.
Sosyo ekonomi, Jan 25, 2021
The study focuses on the relationship between financial development and growth through the effect... more The study focuses on the relationship between financial development and growth through the effects of financial innovation in the banking sector, which plays an important role in financial markets. Banks have been forced to focus on technology-based innovative products and services in parallel with rapid technological developments and increased competition due to globalization. In this context, the paper aims to set out in detail the relationship between financial innovations in the banking sector and regional economic growth in Turkey. With the help of Principal Component Analysis, a new innovation index is developed by incorporating the fewest number of relevant variables among the abundance of innovation variables used previously. Annual data for the period of 1998-2017 is used for the analyses. ARDL Cointegration Test is applied after Generalized Dickey Fuller Unit Root test for each variable. In the analysis conducted for Turkey's regions, Arellano-Bond GMM first difference estimation method, Arellono and Bover / Blundell and Bond's Two Stage System GMM with Pooled Data are applied for the period of 2007-2017. The results indicate that the technological developments in the banking sector in some regions offer a positive contribution to the Turkish economy. This result supports Schumpeter's view and endogenous growth theories.
Istanbul business research, Oct 25, 2019
Öz Bu çalışmanın amacı Türkiye için paranın dolaşım hızının durağanlığını test etmek ve paranın d... more Öz Bu çalışmanın amacı Türkiye için paranın dolaşım hızının durağanlığını test etmek ve paranın dolaşım hızını etkileyen değişkenleri belirlemektir. 1970-2017 yıllarını kapsayan dönem için veri seti yıllık frekansta oluşturulmakta; paranın dolaşım hızı, reel gelir, mevduat faiz oranı ve reel efektif döviz kuru değişkenler olarak kullanılmaktadır. Geleneksel ve doğrusal olmayan birim kök testleri, varyans oranı testleri ve kesirli bütünleşme testleri paranın dolaşım hızının durağan olmadığı gösterse de 2000'li yıllarda yaşanan ekonomik ve yapısal dönüşümler kırılma olarak alındığında birçok yapısal kırılma içeren birim kök testine göre paranın dolaşım hızının durağan olması dikkat çekmektedir. Ayrıca, doğrusal olmayan gecikmesi dağıtılmış otoregresif model (NARDL) ile mevduat faiz oranlarının kısa dönem asimetrisi ve reel efektif döviz kurunun uzun ve kısa dönem asimetrisi anlamlı bulunmakta, uzun dönemde mevduat faiz oranlarındaki ve reel efektif döviz kurlarındaki pozitif değişimlerin negatif değişimlere göre paranın dolaşım hızı üzerinde daha etkili olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Para talebinin gelir esnekliğinin pozitif, faiz oranı esnekliğinin negatif ve döviz kuru esnekliğinin pozitif olduğu belirlenmekte ve analiz sonuçları literatürde yapılan çalışmalarla örtüşmektedir.
African Journal of Business Management, Sep 30, 2011
After the liberalization of capital account in 1989 in Turkey, speculative capital inflows have s... more After the liberalization of capital account in 1989 in Turkey, speculative capital inflows have significantly come for the higher interest rates induced by incremental budget deficits in Turkey. While the budget standing has got closer to balance, current account deficit problem has kept its agenda. Thus, a new potential determinant of current account, namely the gap between private savings and investment is proposed recently. Therefore, the study explores the determinants of net private savings and investment gap along with the effect of oil price shocks on them before and after the 2001 crisis. The reason of introducing the oil price as an additional variable to the model is to explain the effect of oil prices on current account deficit through the private savings and investment gap. For this purpose, the bound testing approach to cointegration within an autoregressive distributed lag (ARDL) framework and error-correction model (ECM) methodology, is applied for the period of 1990: Q1-2007:Q3. Expected empirical results provide evidence of the simultaneous effectiveness of interest rate for deposit, GDP growth, and oil price on net private savings rate in both short and long runs.
Procedia. Economics and finance, 2014
The determination of current account deficit based on budget deficit has been the focus of attent... more The determination of current account deficit based on budget deficit has been the focus of attention in EU countries recently. In a theoretical explanation, the Ricardian Equivalence and the Keynesian Hypothesis do not agree on this argument, and thus, researchers have sought to choose between these hypotheses. Besides, Feldstein-Horioka puzzle may emerge in trying to define twin deficits. In order to measure the direction of causality among net savings, budget and current account deficits, Hacker and Hatemi-j (2006) bootstrap causality test is applied for 2002:Q1-2013:Q3, and empirical results provide evidence on the twin and triple deficits for different EU countries.
RePEc: Research Papers in Economics, 2012
If the documents have been made available under an Open Content Licence (especially Creative Comm... more If the documents have been made available under an Open Content Licence (especially Creative Commons Licences), you may exercise further usage rights as specified in the indicated licence.
Economic Analysis and Policy, Mar 1, 2022
Ekonomik yaklaşım, 2000
In the past the long run objective of monetary policy was a balanced budget, but more recently it... more In the past the long run objective of monetary policy was a balanced budget, but more recently it has focussed on price stability. Price level stabilization had many proponents during the 1920s and 1930s and continues to have advocates today. The central banks of the US, New Zealand, Germany, and others espoused it during the last two decades. Price level determination and hence stabilization are important issues for economies since they determine the expectations of policy makers and individuals. Price level stability implies a steady inflation rate; it is similar to zero inflation but it differs in that price level stability returns the price level to its initial level while zero inflation implies offsetting a rise in prices and aims to stop future price rises. Price level stability is the better objective for monetary policy since private individuals desire a stable and predictable monetary environment to engage in business transactions. Therefore, the price level will be more predictable under a stable price objective than under zero inflation one. This also brings long run price stability, because of a stable monetary policy. The paper covers several classical views of price level stability and stabilization: how price level is theoretically and historically determined and stabilized under free banking and central banking regimes, as well. Consequently, empirical evidence concerning the price level stability under free banking is mixed.
Anadolu University Journal of Social Sciences, 2013
Journal of Economic Studies
PurposeThe authors empirically aim to study the implications of uncertainty generated by oil pric... more PurposeThe authors empirically aim to study the implications of uncertainty generated by oil price volatility on some key macroeconomic variables, including production, exchange rates and interest rates, of both oil-exporting and oil-importing countries. Using a block exogeneity structural Vector Auto Regression (VAR) model that mutes the effects of domestic variables on global factors and that is suitable for small open economies because of significant differences in the responses of domestic production in oil-importing countries will most likely decrease through reducing planning horizons, postponing investment projects and relocating resources more inefficiently.Design/methodology/approachThe authors integrated into the structural vector autoregressive (SVAR) model the block exogeneity feature since all the countries in this study are small open economies that cannot influence the global economic variables. The block exogeneity feature imposes the restriction that the domestic va...
Uploads
Papers by Suleyman Degirmen