Papers by Bekir halhalli, PhD
EURO Pol't'ka, 2023
Milletler Cemiyeti (MC), Birinci Dünya Savaşı’nı sona erdiren Paris Barış Konferansı sonucunda 10... more Milletler Cemiyeti (MC), Birinci Dünya Savaşı’nı sona erdiren Paris Barış Konferansı sonucunda 10 Ocak 1920 tarihinde kurulan uluslararası egemen bir örgüttü. 26 maddelik sözleşmesi (misak) ile galip devletler tarafından resmi olarak kurulan Milletler Cemiyeti’nin temel görevi dünya barışını korumak ve uluslararası iş birliğini geliştirmek, toplu güvenlik ve silahsızlanma yoluyla savaşları önlemek ve müzakere ve tahkim yoluyla uluslararası anlaşmazlıkları çözmekti. Milletler Cemiyeti, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ülkeler arasındaki anlaşmazlıkları çözmenin yanı sıra diplomatik bir platform idi. Bu platformda günümüzdeki Birleşmiş Milletler’in öncüsü olan Milliyetler Cemiyeti, göreceli olarak bazı zaferler elde etmesine rağmen komplike bir sicile sahipti. MC bazen kendi otoritesini tanımayan hükümetlerle rekabet ederken, çatışma çözümüne dâhil olmadan önce kişisel çıkarları gözetiyordu. Yaklaşık 25 yıl kadar ömrünü savaşı önlemek için ithaf ettiyse de MC İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasına sebep olan etkenlerden biri olduğu söylenebilir. Değişen koşullar altında MC’nin zayıflıkları aşikâr hale gelince ve nihai çöküşünün ana nedeni haline gelen güçlü bir ordunun ve ekonominin olmaması kendini gösterdi. Böylece, MC’nin Batılı ülkelerin imparatorluk organı olduğu algısını güçlendirdi ve bir Dünya Barış Örgütü olarak itibarını daha da zedeledi.
International Journal of Kurdish Studies
Kürt halkının üzerinde yaşamış olduğu gerilimli coğrafya farklı Ortadoğu modern-ulus devletlerind... more Kürt halkının üzerinde yaşamış olduğu gerilimli coğrafya farklı Ortadoğu modern-ulus devletlerinde pek çok kurum ve siyasi parti tarafından legal ve illegal oluşumlarla günümüze kadar önemini artırmıştır. Özellikle Arap Ayaklanmaları esnasında ve sonrasında bölgedeki değişim rüzgârları mevcut otoriter rejimleri birer birer devirirken onların baskı altında tuttuğu grupların siyaset arenasında yerlerini almalarını sağlamıştır. Suriye ayaklanmasıyla toplum içinde çeşitli şekillerde bölünmeler yaşanmasına rağmen Suriye Kürtleri kaderlerini tayin etme hakkını savunmak için önemli tarihi fırsat yakalamıştır. Bir başka deyişle, Suriye"de yıllardır süren Baas rejiminin baskı altında tuttuğu ve manipüle ettiği Kürtler, artık göreceli olarak kendi adlarına hareket etmeye başladılar. Bu durum bölgede değişimi savunan pek çok yerel , bölgesel ve uluslararası aktörün stratejik politikalarını derinden etkilemektedir. Bu çalışma , Suriye"deki Kürt siyasi partilerin genel bir bakışını sunmak ̶ taleplerini benzerliklerini, farklılıklarını ve örgüt tarzlarını saptamak ̶ Irak , İran ve Türkiyedeki Kürt siyasi hareketleriyle ilişkilerini irdelemek gibi konulara odaklanmaktadır. Bunun yanı sıra, çalışmada Suriye"deki Kürt siyasi partilerin yol haritaları açıklanarak bölgesel ve uluslararası ilişkileri de incelenecektir.
İnönü University International Journal of Social Sciences (INIJOSS), 2021
In this study, the discourse of the National Rally (RN - Rassemblement National) in France will b... more In this study, the discourse of the National Rally (RN - Rassemblement National) in France will be analyzed through Critical Discourse Analysis. The main question of empirical analysis is: How does RN use anti-immigration themes as discursive strategies? While trying to answer the main question of the study, three main strategies; referential/nomination strategies, predication strategies and argumentation strategies were shown. At the same time, not only at the discursive level, but also the practices that support the discourse are tried to be addressed. In the empirical analysis, newspapers, party’s official websites, published academic books and articles, party programs, public speeches and social media discourses were examined in detail. In this framework, we examined how RN constructs social reality with the exclusionary discursive practices. In this study, France has been selected to in order to carry out a comprehensive examination of profile of the rise of anti-immigrants in Europe since September 11, 2001. RN's achievements in national and local elections and Le Pen in presidential elections were effective in the election of France. Through discursive strategies, RN has labeled immigrants as the source of problems and the other of their own society.
Dicle Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2020
This study examines the resurgence of populist far-right parties in Western Europe and explains t... more This study examines the resurgence of populist far-right parties in Western Europe and explains the ideological components of why they have been so successful in the last decades. Based on Cas Mudde's previous studies, both the minimum and maximum ideological characteristics of the populist extreme right will be presented. The minimum ideological definition defines the ideological backbone of such parties; while benefiting from the advantage of openness and privilege, it also carries the risk of exclusion from certain parties accepted by many researchers as members of the populist extreme right family. The maximum ideological definition constitutes a more inclusive theorization: the risk of making the border lines more turbulent, but this reduces the likelihood of potential exclusion and thus serves the research results better. In addition, the theoretical approaches that explain the rise of right-wing parties and the themes (xenophobe, Islamophobia, immigration and EU skepticism) of these parties will be discussed.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu çalışma, popülist aşırı sağ partilerin Batı Avrupa'da yeniden yükselişini incelemekte ve son yıllarda neden bu kadar başarılı olduklarının ideolojik bileşenlerini ve yaşanan bu yükselişin ideolojik temellerini açıklamaktadır. Daha önce Cas Mudde tarafından yapılan çalışmalardan yola çıkarak popülist aşırı sağın hem asgari, hem de azami ideolojik özellikleri sunulacaktır. Asgari ideolojik tanım, bu tür partilerin ideolojik omurgasını tanımlar ve açıklık ve ayrıcalık avantajından yararlanırken; aynı zamanda popülist aşırı sağ ailesinin üyeleri olarak birçok araştırmacı tarafından kabul edilen bazı partileri dışlama riskini de taşımaktadır. Azami ideolojik tanımlama, daha kapsayıcı bir teorileştirme oluşturur. Bu tanımlama sınır çizgilerini daha bulanık hale getirme riskini taşıyor olsa da; potansiyel dışlama olasılığını azaltır. Böylece araştırma sonuçlarına daha iyi hizmet edebilmektedir. Ayrıca, çalışmada aşırı sağ partilerin yükselişini açıklayan teorik yaklaşımlarla birlikte bu partilerin odaklandığı (yabancı karşıtlığı, İslamofobi, göç ve AB şüpheciliği) temalara da değinilecektir.
EURO Politika Dergisi, 2020
Is Biden's Victory the end of the European Right-wing Populists?
Öz Kürt halkının üzerinde yaşamış olduğu gerilimli coğrafya farklı Ortadoğu modern-ulus devletler... more Öz Kürt halkının üzerinde yaşamış olduğu gerilimli coğrafya farklı Ortadoğu modern-ulus devletlerinde pek çok kurum ve siyasi parti tarafından legal ve illegal oluşumlarla günümüze kadar önemini artırmıştır. Özellikle Arap Ayaklanmaları esnasında ve sonrasında bölgedeki değişim rüzgârları mevcut otoriter rejimleri birer birer devirirken onların baskı altında tuttuğu grupların siyaset arenasında yerlerini almalarını sağlamıştır. Suriye ayaklanmasıyla toplum içinde çeşitli şekillerde bölünmeler yaşanmasına rağmen Suriye Kürtleri kaderlerini tayin etme hakkını savunmak için önemli tarihi fırsat yakalamıştır. Bir başka deyişle, Suriye " de yıllardır süren Baas rejiminin baskı altında tuttuğu ve manipüle ettiği Kürtler, artık göreceli olarak kendi adlarına hareket etmeye başladılar. Bu durum bölgede değişimi savunan pek çok yerel , bölgesel ve uluslararası aktörün stratejik politikalarını derinden etkilemektedir. Bu çalışma , Suriye " deki Kürt siyasi partilerin genel bir bakışını sunmak ̶ taleplerini benzerliklerini, farklılıklarını ve örgüt tarzlarını saptamak ̶ Irak , İran ve Türkiyedeki Kürt siyasi hareketleriyle ilişkilerini irdelemek gibi konulara odaklanmaktadır. Bunun yanı sıra, çalışmada Suriye " deki Kürt siyasi partilerin yol haritaları açıklanarak bölgesel ve uluslararası ilişkileri de incelenecektir. Abstract The high-profile geography where the Kurdish people lived on has increased its importance created by many organizations and political parties in different Middle East of the modern nation-states with legal and illegal formations until today. Especially during the Arab Revolts and afterwards whilst the winds of change in the region brought down the existing authoritarian regimes one by one, it helped them to take their place in the political arena of the groups that they hold them under pressure. Although being experienced the cleavages in various ways in the community due to Syrian uprising the Syrian Kurds caught the important historic opportunity to defend their rights to self-determination. In other words, the Kurds that were oppressed and manipulated by the Ba " ath regime ruled in Syria for years, they began anymore to act on their behalf relatively. This situation is being affected the strategic policy of the most local, regional and international actors advocating change in the region deeply. This study / article focuses on issues such as to present an overview of Kurdish political parties in Syria, to determine the demands, similarities, differences and the organization style, to analyse the Iraq's relations with Iran and the Kurdish political movement in Turkey. Even Syrian Kurdish politics is complex the article deals with leading the Kurdish parties in Syria, examines functions/structures of political parties in the historical context of Syria by analysing developments in the Kurdish political sphere at the regional level. Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Doktora Adayı, bekir.halhalli@ogr.sakarya.edu.tr
Turkish state policy towards the Kurds in Syria after
Muhammed Bouzazi set himself on fire in Tun... more Turkish state policy towards the Kurds in Syria after
Muhammed Bouzazi set himself on fire in Tunisia and triggered the
waves of change in Egypt, Yemen, Libya, and Bahrein and later in
Syria allowed the Rojava Kurds to exert unprecedented influence
in regional politics. Despite the fact that the Kurds are the largest
ethnic minority in Syria’s modern history and that Kurds in Rojava
are socially and historically descendants of Kurds in Turkey, their
role and involvement have been non existent up until the post–
Arab revolutions. It was the internal conflict in Syria and the fragile
peace process in Turkey that propelled the Kurds on to the stage
to become one of the most important and influential actors in the
Middle East conflict. In this process, Kurds received greater attention
primarily from the Turkish state, but from other regional and global
actors and states as well, especially after Abdullah Öcalan became
mediator in the process and Syrian Kurds from the Democratic
Union Party (PYD) declared autonomy in the regions of Jazirah,
Kobanê, and Afrin. In more recent times, Kurdish street protests
would suggest that Turkey’s peace talks with the PKK (Kurdistan
Workers’ Party, or Partiya Karkeren Kurdistan) came to an end due to
Turkey’s support for groups like Islamic State (IS or ISIS the Islamic
State of Iraq and al-Sham) and other fundamentalist Sunni groups
in Syria in general and in Kobanê (Ayn-Al Arab, Northern Syrian’s
Kurdish City) in particular. Historical and political changes in the
Kurdish/Kurdistan question of cross-border relations have made it
impossible to be any longer ignorant of cross-border realities. This
study gets to the heart of the matter on the Kurdish question in
Syria and in so doing seeks to understand and discuss the outcomes
of Turkish policy on Rojava (Western Kurdistan-northern Syria)
adopted by the Justice and Development Party (AKP). Further, the
impact of the Kurds on Turkish-Syrian relations, as well as post
revolution regional dynamics are discussed in relation to Turkey’s
foreign policy approach to pro-Kurdish political mobilization in
Syria.
The aim of this essay is to examine Max Weber's bureaucratic theory which holds an important plac... more The aim of this essay is to examine Max Weber's bureaucratic theory which holds an important place as a tool to analyze authority and organizational authority and public administration in Turkey. The theme is taken up within the framework of Webern pure authority types/patterns, and as a bureaucratic-politics issue. In order to better analysis study has historically been limited with early Republican Period in Turkey . As a matter of fact, there is a significant parallel political culture between Ottoman Empire and Turkey, and possible relations between bureaucracy and political power in both environments will be discussed. Also, there will be an examination which reveals Weber's basic principles of organization in the context of practical problems.
Humeyni Dönemi İran Dış Politikası (1979-1989)
Iranian Foreign Policy in Khomeini Period (1979-... more Humeyni Dönemi İran Dış Politikası (1979-1989)
Iranian Foreign Policy in Khomeini Period (1979-1989)
Bu makalenin ana amacı, Şubat 1979 Devrimi sonucunda
kurulan İran İslam Cumhuriyetinden Humeyni’nin ölümüne kadar olan dönemde Dış Politikaya Velayet-i Fakih teorisinin yansımasıdır. İran Dış Politikasını kapsamlı bir değerlendirmeye tabi tutmak için, genel siyasi/ uluslararası ilişkiler teorilerden ziyade İran’daki dini kurumları, doktrinleri, Şiiliğin karakteristik özellikleri ile protest yapısını bilmek gerekmektedir. Bu çalışmada, İran Dış Politikasını tamamen anlayabilmek için geleneksel-Batı merkezli olan uluslararası ilişkiler teorilerinin (Realizm, Liberalizm, Marksizm, Konstrüktivizm vb.) ötesine bakılması bir zorunluluk olarak karşımızda durmaktadır.
Çalışmanın ilk kısımlarında, İran Dış Politikasında etkili olan unsurlar ve dış politikada İran İslam Devriminin etkileri ve liderler, ana hatlarıyla ele alınmakta, farklı yönleri açıklanmakta ve başarıları değerlendirilmektedir. Sonrasında ise, İran İslam Cumhuriyeti’nin Ortadoğu’daki ülkelere ve Amerikan Birleşik Devletleri’ne yönelik politikaları tartışılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: İran, Dış Politika, Velayet-i Fakih, Ortadoğu,
Devrim, Humeyni.
The case of Syrian Kurds has generally been very complicated both for Turkish foreign policy and ... more The case of Syrian Kurds has generally been very complicated both for Turkish foreign policy and for the other Kurdish
people beyond the borders. The main purpose of this article is to discuss the policy of Turkey on Rojava and the results
of these policies. Furthermore, by focusing on Syrian Kurds –who constitute one of the key issues on the Turkish foreign
policy in the sense of ethnic and sectarian contradictions both in Syria and in the region right after the Arab Spring–, the
article aims to interpret the reflections of these developments at both national and international levels. Additionally, the
article emphasises ambiguities of Turkey’s policies in its perceptions of the Kurdish political movements within its own
borders, while supporting discourses of freedom, democracy and the will of people which have become ubiquitous in the
region.
Suriyeli Kürtler, hem Türk dış politikası hem de sınır ötesindeki diğer Kürtler için çoğu zaman k... more Suriyeli Kürtler, hem Türk dış politikası hem de sınır ötesindeki diğer Kürtler için çoğu zaman karmaşık bir mesele
olagelmiştir. Bu makalenin ana amacı, Türkiye’nin Rojava’ya yönelik politikalarını, bu politikaların sonuçlarını
tartışmak ve Arap Devrimleri sonrası gerek Suriye’de gerek bölgede etnik ve mezhepsel mücadeleler bağlamında Türk
dış politikasına son yıllarda damgasını vuran en önemli meselelerden biri olan Suriye Kürtlerini mercek altına alarak
ulusal ve uluslararası ilişkilerdeki yansımalarını yorumlamaktır. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin bölgede yaygınlaşan
özgürlük, demokrasi ve halk iradesi gibi söylemlere destek verirken kendi sınırları içerisinde ve ötesinde Kürt siyasi
hareketine yaklaşımını da ele almaktadır.
Book Reviews by Bekir halhalli, PhD
Alınteri Sosyal Bilimler Dergisi, Dec 15, 2020
Bu kitap Cas Mudde ve Cristóbal Rovira Kaltwasser tarafından yazılmıştır. Popülizm kapsamında far... more Bu kitap Cas Mudde ve Cristóbal Rovira Kaltwasser tarafından yazılmıştır. Popülizm kapsamında farklı konulara teorik bir çerçeve getirmeye çalışan bir Oxford serisidir. Bu kitap, hem kamuoyunda hem de akademik tartışmalarda yaygın olarak kullanılan, ancak aynı zamanda çok fazla kafa karışıklığı yaratan popülizme dairdir. Kitabın temel amacı, popülizme iyi ve kısa bir giriş sağlayarak, popülizmin ne olduğunu anlamamıza izin veren ve aynı zamanda dünyanın farklı yerlerindeki popülist fenomenin bir analizini sunmaktır. Popülizmin nasıl işlediğine, dünyanın farklı yerlerinde demokratik rejim üzerindeki etkisine ilişkin özet bir metne sahip olan bu çalışma popülizm hakkında bildiklerimizi sağlamlaştırmada katkı bir değere sahiptir.
Uluslararası Politik Araştırmalar Dergisi, 2020
Chantal Mouffe “Sol Popülizm” kitabında liberal Batı Avrupa’da yükselen popülizmin karşılaştığı p... more Chantal Mouffe “Sol Popülizm” kitabında liberal Batı Avrupa’da yükselen popülizmin karşılaştığı popülist kavrayışı ve mücadeleyi inceleyerek radikal demokrasi üzerinden sol(cu) bir popülist strateji önermektedir. Mouffe’nin sol popülist stratejiyi kavramsallaştırmasındaki ana amaçlarından biri çoğu sosyalist ve sosyal demokrat partilerin yetersiz politika kavrayışlarıdır.
Gelecekteki uluslararası düzenin tahminin zor olduğunu kabul etmekle birlikte, John Ikenberry (Am... more Gelecekteki uluslararası düzenin tahminin zor olduğunu kabul etmekle birlikte, John Ikenberry (Amerikan) Dünya Düzeni’nin kökenlerini analiz ederek Liberal Leviathan’ı ABD’nin paylaşılan gücü, uluslararası değişim ve küresel düzen olarak yorumlamaktadır. Bununla beraber, yazar, uluslarası düzende büyük güçlerin birbirleriyle ve/veya daha az güçlü devletler ile nasıl etkileşimde olduğuna dair genel bir bakış açısı sunmaktadır.
As John Ikenberry accepts the fact that it is hard to estimate the international order of the fut... more As John Ikenberry accepts the fact that it is hard to estimate the international order of the future, he interprets the Liberal Leviathan as the shared power of the USA, international cultural change and global order by analysing the roots of the world’s order. Moreover, the author gives a general point of view on how great powers deal with each other and/or how they deal with less great powers.
Book Chapter/s by Bekir halhalli, PhD
SONÇAĞ AKADEMİ YAYINCILIK, 2022
Müslümanların ve İslam’ın sosyal ve siyasal bir sorun olarak kabul edildiği, Hollanda’daki İslam ... more Müslümanların ve İslam’ın sosyal ve siyasal bir sorun olarak kabul edildiği, Hollanda’daki İslam karşıtlığı atmosferinde gerçekleştirildiği ve dilin sosyal gerçeklik olarak İslamofobi üzerinde önemli bir yayılma etkisine rastlanılmaktadır. İslamofobi çok çeşitli semptomlara sahiptir ve sürekli bir kritik tepki çağrısı yapmaktadır. “İslam korkusu” ve “İslam sembolleri korkusu”, Batı Avrupa’da Hollanda gibi hoşgörülü toplumlarda aşırı sağcı ve önemsenmeyen politikacılar tarafından artık ana akıma dönüşmesiyle dikkat çeken temaların başında gelmektedir. Aşırı sağ parti ve liderleri tarafından üretilen yarı muhafazakâr korumacı ve yarı İslamofobi anlatılar bir tür kültürel boşluk içinde günbegün geliştiği görülmektedir. Bu yaklaşım, oryantalist ve kolonyal klişelerin yanı sıra günümüz İslamofobi’sini hatırlatan medeniyetçi ve kültürel ırkçılığın izlerini çağrıştırmaktadır. İslamofobi, her ne kadar karmaşık bir sosyopolitik ve demografik fenomen olsa da çoğu zaman en iyi ihtimalle göç ve çok kültürlülüğün bir sonucu olarak ve en kötüsü ‘İslam'ın Dönüşü’ olarak nitelendirilmektedir. Özellikle, Eylül’den itibaren İslamofobi anlatıların biçimi ve Avrupa’daki Müslüman kökenli azınlıklar tarafından siyasi ve sosyal araçsallaştırılmasına ve çokkültürcülük karşıtı söyleme katkıda bulunmuştur. İslamofobi, sözlü taciz ve ayrımcılıktan fiziksel saldırı ve ırksal profillemeye kadar değişen farklı tür ve biçimlerde kendisini devamlı olarak yenilemektedir. Günümüzde, İslam ve Müslümanların olumsuz tanımı ve söylemi Batı medyası ve kamu söylemlerinde çok sıkça görülmektedir. Bu çalışma, 11 Eylül sonrası İslamofobi’nin Hollanda’daki farklı tezahürlerine odaklanmaktadır. Gazeteler, Müslüman karşıtı sosyal medya gönderiler ve reklamlar, dâhil etme ve dışlama kalıpları ve ırkçı anlatıları dikkate aldığımızda önemli bir sosyo-politik bakış açısıyla geliştiği ve geliştirildiğini söyleyebiliriz.
Paradigma Akademi, 2021
Bu çalışmada, 1973 Petrol Krizi sürecinin Türkiye-Körfez ülkeleri ilişkilerine yansımaları incele... more Bu çalışmada, 1973 Petrol Krizi sürecinin Türkiye-Körfez ülkeleri ilişkilerine yansımaları incelenecektir. 1973 Petrol Krizi (Şoku)’nun çoklu boyutlarını değerlendirmeyi, Türkiye dış politikasına etkisini analiz etmeyi ve onu orta ve uzun vadeli bir tarihsel perspektif içinde bağlamsallaştırmayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda Petrol İhraç Eden (Arap) Ülkeler Teşkilatı kuruluş süreci ve sonrası yaşanan gelişmelere değinilecek, 1973 Petrol Krizi sürecinin neden ve sonuçları açıklanmaya çalışılacak ve sonrasında Türk-Körfez Arap (Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Katar, Kuveyt ve Umman) ülkelerinin ilişkileri irdelenecektir. Çalışmada ağırlıklı olarak literatür çalışmasından yararlanılmıştır. Türkiye’deki akademik literatürde benzeri araştırmalar yeterince olmamasına rağmen hem düşünce kuruluşlarının raporlarından ve lisansüstü tezlerden hem ülkelerin (TÜİK) dış ticaret verilerinden hem de ulusal(arası) akademik çalışmalardan yararlanılmıştır. Çalışmanın temel hipotezi ise ilgili süreçte Türkiye’nin Körfez Arap ülkeleri ile ilişkilerinde güvenlik ve siyasi bağlar yerine daha çok ekonomik bağların öne çıkmış olmasıdır. Türkiye, Batıcı ve statükocu anlayışını değiştirmemekle beraber siyaset ve güvenlik alanında Batı ittifakına dayanırken Körfez Arap ülkeleriyle farklılaşan ekonomik alanda da Batı ile olan ilişkilerini uyumlu hale getirmeye çalışmıştır.
Uploads
Papers by Bekir halhalli, PhD
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu çalışma, popülist aşırı sağ partilerin Batı Avrupa'da yeniden yükselişini incelemekte ve son yıllarda neden bu kadar başarılı olduklarının ideolojik bileşenlerini ve yaşanan bu yükselişin ideolojik temellerini açıklamaktadır. Daha önce Cas Mudde tarafından yapılan çalışmalardan yola çıkarak popülist aşırı sağın hem asgari, hem de azami ideolojik özellikleri sunulacaktır. Asgari ideolojik tanım, bu tür partilerin ideolojik omurgasını tanımlar ve açıklık ve ayrıcalık avantajından yararlanırken; aynı zamanda popülist aşırı sağ ailesinin üyeleri olarak birçok araştırmacı tarafından kabul edilen bazı partileri dışlama riskini de taşımaktadır. Azami ideolojik tanımlama, daha kapsayıcı bir teorileştirme oluşturur. Bu tanımlama sınır çizgilerini daha bulanık hale getirme riskini taşıyor olsa da; potansiyel dışlama olasılığını azaltır. Böylece araştırma sonuçlarına daha iyi hizmet edebilmektedir. Ayrıca, çalışmada aşırı sağ partilerin yükselişini açıklayan teorik yaklaşımlarla birlikte bu partilerin odaklandığı (yabancı karşıtlığı, İslamofobi, göç ve AB şüpheciliği) temalara da değinilecektir.
Muhammed Bouzazi set himself on fire in Tunisia and triggered the
waves of change in Egypt, Yemen, Libya, and Bahrein and later in
Syria allowed the Rojava Kurds to exert unprecedented influence
in regional politics. Despite the fact that the Kurds are the largest
ethnic minority in Syria’s modern history and that Kurds in Rojava
are socially and historically descendants of Kurds in Turkey, their
role and involvement have been non existent up until the post–
Arab revolutions. It was the internal conflict in Syria and the fragile
peace process in Turkey that propelled the Kurds on to the stage
to become one of the most important and influential actors in the
Middle East conflict. In this process, Kurds received greater attention
primarily from the Turkish state, but from other regional and global
actors and states as well, especially after Abdullah Öcalan became
mediator in the process and Syrian Kurds from the Democratic
Union Party (PYD) declared autonomy in the regions of Jazirah,
Kobanê, and Afrin. In more recent times, Kurdish street protests
would suggest that Turkey’s peace talks with the PKK (Kurdistan
Workers’ Party, or Partiya Karkeren Kurdistan) came to an end due to
Turkey’s support for groups like Islamic State (IS or ISIS the Islamic
State of Iraq and al-Sham) and other fundamentalist Sunni groups
in Syria in general and in Kobanê (Ayn-Al Arab, Northern Syrian’s
Kurdish City) in particular. Historical and political changes in the
Kurdish/Kurdistan question of cross-border relations have made it
impossible to be any longer ignorant of cross-border realities. This
study gets to the heart of the matter on the Kurdish question in
Syria and in so doing seeks to understand and discuss the outcomes
of Turkish policy on Rojava (Western Kurdistan-northern Syria)
adopted by the Justice and Development Party (AKP). Further, the
impact of the Kurds on Turkish-Syrian relations, as well as post
revolution regional dynamics are discussed in relation to Turkey’s
foreign policy approach to pro-Kurdish political mobilization in
Syria.
Iranian Foreign Policy in Khomeini Period (1979-1989)
Bu makalenin ana amacı, Şubat 1979 Devrimi sonucunda
kurulan İran İslam Cumhuriyetinden Humeyni’nin ölümüne kadar olan dönemde Dış Politikaya Velayet-i Fakih teorisinin yansımasıdır. İran Dış Politikasını kapsamlı bir değerlendirmeye tabi tutmak için, genel siyasi/ uluslararası ilişkiler teorilerden ziyade İran’daki dini kurumları, doktrinleri, Şiiliğin karakteristik özellikleri ile protest yapısını bilmek gerekmektedir. Bu çalışmada, İran Dış Politikasını tamamen anlayabilmek için geleneksel-Batı merkezli olan uluslararası ilişkiler teorilerinin (Realizm, Liberalizm, Marksizm, Konstrüktivizm vb.) ötesine bakılması bir zorunluluk olarak karşımızda durmaktadır.
Çalışmanın ilk kısımlarında, İran Dış Politikasında etkili olan unsurlar ve dış politikada İran İslam Devriminin etkileri ve liderler, ana hatlarıyla ele alınmakta, farklı yönleri açıklanmakta ve başarıları değerlendirilmektedir. Sonrasında ise, İran İslam Cumhuriyeti’nin Ortadoğu’daki ülkelere ve Amerikan Birleşik Devletleri’ne yönelik politikaları tartışılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: İran, Dış Politika, Velayet-i Fakih, Ortadoğu,
Devrim, Humeyni.
people beyond the borders. The main purpose of this article is to discuss the policy of Turkey on Rojava and the results
of these policies. Furthermore, by focusing on Syrian Kurds –who constitute one of the key issues on the Turkish foreign
policy in the sense of ethnic and sectarian contradictions both in Syria and in the region right after the Arab Spring–, the
article aims to interpret the reflections of these developments at both national and international levels. Additionally, the
article emphasises ambiguities of Turkey’s policies in its perceptions of the Kurdish political movements within its own
borders, while supporting discourses of freedom, democracy and the will of people which have become ubiquitous in the
region.
olagelmiştir. Bu makalenin ana amacı, Türkiye’nin Rojava’ya yönelik politikalarını, bu politikaların sonuçlarını
tartışmak ve Arap Devrimleri sonrası gerek Suriye’de gerek bölgede etnik ve mezhepsel mücadeleler bağlamında Türk
dış politikasına son yıllarda damgasını vuran en önemli meselelerden biri olan Suriye Kürtlerini mercek altına alarak
ulusal ve uluslararası ilişkilerdeki yansımalarını yorumlamaktır. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin bölgede yaygınlaşan
özgürlük, demokrasi ve halk iradesi gibi söylemlere destek verirken kendi sınırları içerisinde ve ötesinde Kürt siyasi
hareketine yaklaşımını da ele almaktadır.
Book Reviews by Bekir halhalli, PhD
Book Chapter/s by Bekir halhalli, PhD
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu çalışma, popülist aşırı sağ partilerin Batı Avrupa'da yeniden yükselişini incelemekte ve son yıllarda neden bu kadar başarılı olduklarının ideolojik bileşenlerini ve yaşanan bu yükselişin ideolojik temellerini açıklamaktadır. Daha önce Cas Mudde tarafından yapılan çalışmalardan yola çıkarak popülist aşırı sağın hem asgari, hem de azami ideolojik özellikleri sunulacaktır. Asgari ideolojik tanım, bu tür partilerin ideolojik omurgasını tanımlar ve açıklık ve ayrıcalık avantajından yararlanırken; aynı zamanda popülist aşırı sağ ailesinin üyeleri olarak birçok araştırmacı tarafından kabul edilen bazı partileri dışlama riskini de taşımaktadır. Azami ideolojik tanımlama, daha kapsayıcı bir teorileştirme oluşturur. Bu tanımlama sınır çizgilerini daha bulanık hale getirme riskini taşıyor olsa da; potansiyel dışlama olasılığını azaltır. Böylece araştırma sonuçlarına daha iyi hizmet edebilmektedir. Ayrıca, çalışmada aşırı sağ partilerin yükselişini açıklayan teorik yaklaşımlarla birlikte bu partilerin odaklandığı (yabancı karşıtlığı, İslamofobi, göç ve AB şüpheciliği) temalara da değinilecektir.
Muhammed Bouzazi set himself on fire in Tunisia and triggered the
waves of change in Egypt, Yemen, Libya, and Bahrein and later in
Syria allowed the Rojava Kurds to exert unprecedented influence
in regional politics. Despite the fact that the Kurds are the largest
ethnic minority in Syria’s modern history and that Kurds in Rojava
are socially and historically descendants of Kurds in Turkey, their
role and involvement have been non existent up until the post–
Arab revolutions. It was the internal conflict in Syria and the fragile
peace process in Turkey that propelled the Kurds on to the stage
to become one of the most important and influential actors in the
Middle East conflict. In this process, Kurds received greater attention
primarily from the Turkish state, but from other regional and global
actors and states as well, especially after Abdullah Öcalan became
mediator in the process and Syrian Kurds from the Democratic
Union Party (PYD) declared autonomy in the regions of Jazirah,
Kobanê, and Afrin. In more recent times, Kurdish street protests
would suggest that Turkey’s peace talks with the PKK (Kurdistan
Workers’ Party, or Partiya Karkeren Kurdistan) came to an end due to
Turkey’s support for groups like Islamic State (IS or ISIS the Islamic
State of Iraq and al-Sham) and other fundamentalist Sunni groups
in Syria in general and in Kobanê (Ayn-Al Arab, Northern Syrian’s
Kurdish City) in particular. Historical and political changes in the
Kurdish/Kurdistan question of cross-border relations have made it
impossible to be any longer ignorant of cross-border realities. This
study gets to the heart of the matter on the Kurdish question in
Syria and in so doing seeks to understand and discuss the outcomes
of Turkish policy on Rojava (Western Kurdistan-northern Syria)
adopted by the Justice and Development Party (AKP). Further, the
impact of the Kurds on Turkish-Syrian relations, as well as post
revolution regional dynamics are discussed in relation to Turkey’s
foreign policy approach to pro-Kurdish political mobilization in
Syria.
Iranian Foreign Policy in Khomeini Period (1979-1989)
Bu makalenin ana amacı, Şubat 1979 Devrimi sonucunda
kurulan İran İslam Cumhuriyetinden Humeyni’nin ölümüne kadar olan dönemde Dış Politikaya Velayet-i Fakih teorisinin yansımasıdır. İran Dış Politikasını kapsamlı bir değerlendirmeye tabi tutmak için, genel siyasi/ uluslararası ilişkiler teorilerden ziyade İran’daki dini kurumları, doktrinleri, Şiiliğin karakteristik özellikleri ile protest yapısını bilmek gerekmektedir. Bu çalışmada, İran Dış Politikasını tamamen anlayabilmek için geleneksel-Batı merkezli olan uluslararası ilişkiler teorilerinin (Realizm, Liberalizm, Marksizm, Konstrüktivizm vb.) ötesine bakılması bir zorunluluk olarak karşımızda durmaktadır.
Çalışmanın ilk kısımlarında, İran Dış Politikasında etkili olan unsurlar ve dış politikada İran İslam Devriminin etkileri ve liderler, ana hatlarıyla ele alınmakta, farklı yönleri açıklanmakta ve başarıları değerlendirilmektedir. Sonrasında ise, İran İslam Cumhuriyeti’nin Ortadoğu’daki ülkelere ve Amerikan Birleşik Devletleri’ne yönelik politikaları tartışılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: İran, Dış Politika, Velayet-i Fakih, Ortadoğu,
Devrim, Humeyni.
people beyond the borders. The main purpose of this article is to discuss the policy of Turkey on Rojava and the results
of these policies. Furthermore, by focusing on Syrian Kurds –who constitute one of the key issues on the Turkish foreign
policy in the sense of ethnic and sectarian contradictions both in Syria and in the region right after the Arab Spring–, the
article aims to interpret the reflections of these developments at both national and international levels. Additionally, the
article emphasises ambiguities of Turkey’s policies in its perceptions of the Kurdish political movements within its own
borders, while supporting discourses of freedom, democracy and the will of people which have become ubiquitous in the
region.
olagelmiştir. Bu makalenin ana amacı, Türkiye’nin Rojava’ya yönelik politikalarını, bu politikaların sonuçlarını
tartışmak ve Arap Devrimleri sonrası gerek Suriye’de gerek bölgede etnik ve mezhepsel mücadeleler bağlamında Türk
dış politikasına son yıllarda damgasını vuran en önemli meselelerden biri olan Suriye Kürtlerini mercek altına alarak
ulusal ve uluslararası ilişkilerdeki yansımalarını yorumlamaktır. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin bölgede yaygınlaşan
özgürlük, demokrasi ve halk iradesi gibi söylemlere destek verirken kendi sınırları içerisinde ve ötesinde Kürt siyasi
hareketine yaklaşımını da ele almaktadır.
Key Words: EUFP, Post-Westphalia, EU's Global Location, Sovereignty, Nation-State.
has been the biggest health, economic and social crisis in many countries since the Second
World War. While Western and Southern European countries were more severely affected by
this health crisis, Central European countries were more moderately affected and their
responses to the COVID-19 crisis were different. Radical right-wing parties in Western Europe
have captured public attention for denying the seriousness of the public health crisis, defaming
experts and data, scapegoating, promoting protests, questioning the legitimacy of liberal
institutions, spreading misinformation, and fomenting conspiracies. However, to what extent
did these reactions of the radical right parties in Western Europe spread their discourse in the
framework of anti-immigrant, xenophobia and border protection during and after the Pandemic
crisis? Based on this question, this study will try to analyze how the Pandemic Crisis spread the
political discourse of Western European radical right populism. Particularly the Dutch Freedom
Party (Partij vor Vrijheid) and the Alternative for Germany (Alternative für Deutschland) were
selected for this research. The study examines the difficulties caused by the global health crisis
in the context of the policies of Western European populist radical right parties, how these
parties adapted their discourses during and after the Pandemic, their reactions to the crisis and
the possible effects of the new conditions on their political future.
The study analyzes how the aforementioned right-wing populist parties spread their discourse
in the framework of anti-immigration, xenophobia and border protection before and after the
COVID-19 crisis by comparing pre-pandemic and post-pandemic data of the Dutch and German
election results. The research findings suggest that the COVID-19 crisis promotes xenophobia
in the discourses of Western European populist right parties as it often characterizes border
protection at a high level and strengthens anti-immigration attitudes. However, it has been
determined that the national assembly and the European parliament election results are not
successful enough and those parties have difficulty in politicizing the crisis brought about by
the Pandemic. In addition, the findings also show that post-pandemic is expected to increase
these parties’ popularity in the medium and long term due to deepening the existing antiimmigrant attitudes, xenophobia, and border rhetoric in Western Europe.
First, a basic conceptualization of populism will be presented and then populism will be examined in the context of parties and leaders in different geographies.