HAKAN TURKKUSU
Hakkımda bilmek istediğiniz her şey | All you need to know about me
https://turkkusu.com/
Phone: +905322154437
https://turkkusu.com/
Phone: +905322154437
less
Related Authors
InterestsView All (60)
Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Related Authors
Ankara Yildirim Beyazit University
Hitit University
Yildiz Technical University
Çukurova Üniversitesi
Doğuş University
Marmara University
Istanbul University
Dicle University
Uploads
Videos by HAKAN TURKKUSU
- İnanç sistemleri açısından bakıldığında tek tanrıya adanan ilk yapısal mabet.
- Mimari açıdan ise 27x9 m tabana oturan ve yüksekliği de 14 m olan bir yapı.
- Mabet olarak 400 yıl kullanılan ve mişkan adı verilen portatif mabetin ardılı.
- Hürmasonik açısından ele alındığında ise Ülkü Mabedi kavramını çağrıştırıyor.
- İnsan bedenine benzerliği aklın kalpten, bilgin de duygudan önce geldiğini anlatıyor.
Görsel: Meridian Magazine
Papers by HAKAN TURKKUSU
Bunlar “iş dünyası cinleri” için ne anlama geliyor, liderlik nerede başlıyor nerede bitiyor?
Endüstriyel üretim ve sağlık hizmetlerinden sonra sırada ne var? Yakın gelecekte her işi robotlar üstlenecekse insanlar ne yapacak?
Yeni işe girmenin yani ‘onboarding’ profesyonelleri ne kadar mutlu ediyorsa, kaybedip devre dışı kalmak da başka bir ifade ile ‘offboarding’ bir o kadar kaygı ve endişeleri başlatan sürecin habercisi kabul ediliyor.
Bugün için henüz arzulanan hedefe ulaşmamış markaların yönetimi için nasıl bir yol haritası izlenmesi gerekiyor?
Peki çalışan bu duruma nasıl geliyor?
- İnanç sistemleri açısından bakıldığında tek tanrıya adanan ilk yapısal mabet.
- Mimari açıdan ise 27x9 m tabana oturan ve yüksekliği de 14 m olan bir yapı.
- Mabet olarak 400 yıl kullanılan ve mişkan adı verilen portatif mabetin ardılı.
- Hürmasonik açısından ele alındığında ise Ülkü Mabedi kavramını çağrıştırıyor.
- İnsan bedenine benzerliği aklın kalpten, bilgin de duygudan önce geldiğini anlatıyor.
Görsel: Meridian Magazine
Bunlar “iş dünyası cinleri” için ne anlama geliyor, liderlik nerede başlıyor nerede bitiyor?
Endüstriyel üretim ve sağlık hizmetlerinden sonra sırada ne var? Yakın gelecekte her işi robotlar üstlenecekse insanlar ne yapacak?
Yeni işe girmenin yani ‘onboarding’ profesyonelleri ne kadar mutlu ediyorsa, kaybedip devre dışı kalmak da başka bir ifade ile ‘offboarding’ bir o kadar kaygı ve endişeleri başlatan sürecin habercisi kabul ediliyor.
Bugün için henüz arzulanan hedefe ulaşmamış markaların yönetimi için nasıl bir yol haritası izlenmesi gerekiyor?
Peki çalışan bu duruma nasıl geliyor?
Bu paradigma değişiminin ardında “rasyonel” anlayışa sırt dönülmesi ve satın alma kararlarının “duygusal” olarak verilmeye başlanması Antroposen Çağ’ın en büyük felaketi olabilir mi?
“Toplantı yapmadan nasıl karar alınır? sorusu ise konunun püf noktası. Eğer toplantı “karar almak” için yapılıyorsa iyi, bunun dışına çıkıyorsa kendinizden ve diğer katılımcılardan çalınan zamandır...
Masonluk, en genel tanımı ile yüzlerce yıllık geçmişi olan bir “kardeşlik” örgütüdür. Dünya genelinde bir merkezi yoktur. Ülkelerin yasalarına göre yapılanır, üye alır ve çalışmalarını yürütür. Sanıldığı gibi gizli değildir! Temel amacı da kişilerin masonluk öğretisi ile kendilerini geliştirmeleri ve yaşadıkları topluma örnek oluşturmalarıdır.
Masonluğun “evrensel” olduğu söylenir ancak uygulamalarının “yerel” olduğunun altı çizilir. Bunun anlamı, dünyanın farklı ülkelerinde hatta aynı ülke sınırları içinde farklı masonlukların olduğudur…
Sürdürülebilirlik anlayışım doğrultusunda E-kitap olarak tasarlanan ve yayınlanan Çok merak edilen masonluk; Çeşitlilik, Renklilik, Farklılık, Zenginlik, Sembolik, Kitaplık, Farkındalık, Ritüelik, İnsanlık ve Karşıtlık bölümleri ile ezber bozuyor…
İlk “Semavî dinlerin izinde Kutsal Topraklar: Kudüs” konferansımı, hiç unutmam 12 Mart 2008 tarihinde verdim. Çalışıp öğrendiklerimi paylaşmak bana hep haz verdi, hala da verir. Sonraki yıllarda bu konuyu pek çok farklı yerde seslendirdim. Toplantılara davet edildim. Üniversitelerden Lions kulüplerine, Mason localarından kapalı gruplara uzanan onlarca değişik ortamda binlerce katılımcı, davetli, konuk ile biraraya geldim. Yüzlerce soru soruldu, aklımın erdiği dilimin döndüğü kadarıyla hepsine yanıt verdim, vermeye çalıştım.
“Şefaat ya’resullullah” yerine dili sürçüp de “seyahat ya’resullullah” diyenleri çok şükür yalancı çıkarmadım. Vardığım yer kadar, varacağım yere yaptığım yolculukların da tadınını çıkarmayı seçtim.
Yaşamın kişilerin seçimleri olduğunu düşünürüm. Bu konuda yanlış seçimlerim de oldu, “tam isabet” dediklerim de elbette. Bu açıdan bakınca “festina lente” deyişinin beni çok iyi tanımladığını düşünürüm; “yavaşça acele et”. Yıllar içinde yaşam tempomu kendimden uzaklaşmayacağım bir hıza indirdim.
Yaptığım her işin hakkını verme gayreti içinde oldum. Ustalaşmak için çabaladım. Bunu yaparken de profesyonellerin inşa ettiği Titanik karşısında Nuh’un Gemisi’ni yapan amatörlerden biri olmayı tercih ettim.
İlgi duyduğum, zevk aldığım, çalıştığım her alanda diğerlerinden daha iyi olmak yerine, kendi dünümden daha iyi olmayı yeğledim. İstemediğim şeyler için çalışıp stres sahibi olmak yerine sevdiğim şeyler için çok çalışıp tutkularımla yaşamak bana daha çekici geldi.
Geçmişi bilmenin bugünü anlamak, dahası yarını biçimlendirmek için ne kadar önemli olduğunu kavradım.
Bu yüzden her fırsatta Kudüs’e gittim.
İnsanlığın, savaşların, ölümlerin, aşkların, göçlerin, inançların neredeyse altı bin yıldır harman olduğu daha iyi bir yer bilmediğim için Kudüs’ü seçtim.
Bu kitabı yazmaya karar verdiğimde Benjamin Franklin’in bir sözü kulağıma küpe oldu: “Unutulmak istemiyorsan ya okunacak şeyler yaz ya da yazılmaya değer bir şeyler yap”.
Ben her ikisini de yaptım: Hem Kudüs’e gittim hem de Kudüs’ü yazdım...
Yıllar önce bir konferans ile başlayan “Semavî dinlerin izinde Kutsal Topraklar: Kudüs” kitabım böyle ortaya çıktı.
Mesleğimizin dili ve terminolojisi önemli bir şey değil, önemli tek
şeydir!
Masonluğun bir Tefekkür ve Tefsir Sanatı olduğu tanımı, bu çalışmanın
ve bir önceki cümlenin özünü anlatır. Bugünün yaşamında pek de
kullanılmayan bu iki kavram, mesleğimizi ve bizlere düşeni çok güzel
ifade eder.
Mesleğimizin dilini öğrenmek, terminolojisine hakim olmak zorundayız.
Aksi takdirde Mason olmak isteyen ancak Masonluğu anlamaktan
aciz kimseler oluveririz. Kadim zamanların bilgi ve bilgeliğini taşıyan
bu sözcüklerin anlattığı felsefeye uzak düşmemiz işten bile değildir.
Masonluğun bir düşünme sistemi olarak kendi terminolojisi vardır,
bunu kavramları güncelleyerek aşamayız. Tam tersine çıkmaz sokaklara
girdiğimizle kalırız.
Sözgelimi Hakikat kavramı. Günümüz Türkçesine taşımaya
kalktığımızda karşımıza çıkan Gerçek sözcüğü, sıradan bir insanın sıradan
bir gününde yapacağı sıradan konuşmalar için yeterlidir. Ancak ezoterik
düşünceler ile meşgul bir inisiye için yeterli değildir. Hatta yanıltıcıdır. Bir
başka kavram da Muhterem’dir. Sözlüğe bakıp Sayın ya da Saygıdeğer’in
aynı anlama geldiği söylenebilir ama aynı değildir. Sayın lafı usulen
kullanılan bir hitap şekliyken, Muhterem’de bilgisini takdir ve kalpten gelen
bir saygı vardır. Nur, günlük yaşamda Işık’tır. Ziya da günümüzde Işık’tır.
Bu durumda Nur-u Ziya, Işığın Işığı mı oluyor? Tabii ki! Ziya, gözümüzü
ve günümüzü aydınlatan Güneş gibi bir Işık anlamına geliyor. Doğrudan
bakılmayacak kadar güçlü aydınlığı remzediyor, göz kamaştırıyor. Nur
ise Güneş’ten gelen ışığı yansıtan Ay gibi, içimizi ve karanlık gecemizi
aydınlatıyor. Doğrudan ve dolaylı olarak alınan Işık, anlamı pekiştirilerek
Nur-u Ziya halini alıyor. Şimdi siz sözleyin, otomobil farından bahseder
gibi tek başına Işık bu güçlü anlamı ifade edebiliyor mu?
Konumuz, günümüz Türkçesi ile geçmişe ait olan ile de sınırlı değildir.
Mesleğimiz sadece Doğu değil, Batı kaynaklarından da beslenmekte,
ilham almaktadır. Bunlar arasında Latince başta olmak üzere günümüz
devletlerinin kullandığı İngilizce, Almanca ve Fransızca gibi diller
ile unutulup kaybolmaya yüz tutmuş ortaçağ Avrupa’sına ait diller de
bulunmaktadır.
Bu açıdan bakıldığında Rit, Order, Obediyans, Juridiksiyon gibi kimi
kavramlara da Türkçe karşılıklar bulunabilir ancak anlamları da yitip gider.
Farklı yönlere giden değişikler de söz konusudur. Günümüzde hepimizin
kullandığı Kardeş buna tipik bir örnektir. Kardeş, uniseks başka bir ifade
ile cinsiyetsiz bir kavramdır. Kız Kardeş için Hemşire, erkek Kardeş için
de Birader kavramlarının kullanılması gerekir(di). Ancak Birader hiç
kullanılmama sınırına gelip dayanmış, yerini de genel tanımlama ifadesi
olan Kardeş kavramına bırakmıştır. Diğer kavram ise dişil karakterini
koruyarak günümüzde de kullanılmaya devam etmektedir. Bu açıdan ele
alındığında Kardeş kavramı, değişimin tartışmaya açık belki de olumsuz
yöndeki bir örneği olarak dilimizde yerini alacaktır.
Bugün sıklıkla kullanılan Evrenin Ulu Mimarı kavramı ise dildeki
değişimin olumlu yöndeki tipik bir örneği olarak dikkat çeker. Önceki
Ritüel’lere göz gezdirildiğinde bu halinden önce Kainatın Ulu Yaradanı
olduğu görülecektir. Yaşça 1950’ler öncesinde de mesleğimizi icra
etmiş Kardeş’lerimiz o dönemde de Sani-i Azam-ı Kainat kavramının
kullanıldığını hatırlayacaktır.
Dilde değişimler ve dönüşümler olmuştur, olmaktadır, olacaktır da.
Anlamların korunması, manalarının yitip gitmemesi kaydıyla...
Bu çalışmanın amacı, mesleğimizin sırlarına vakıf olmak isteyen
Kardeş’ler için bir tür ‘avadanlık’ olmaktır. Konferans verecek ya da
konuşma yapacak Kardeş’lerin bildiklerini kontrol için katkı sağlaması
arzu edilen bu çalışma kuşkusuz zaman içinde gözden geçirilecek,
yenilenecek ve geliştirilecektir.
Kaçınılmaz eksikler de giderilecektir.
Bu çalışmayı bütünleyecek ve hemen her maddeyi tamamlayacak
bilgileri içeren EK OKUMA kısımlarında listelenen birbirinden değerli
yazılı ve/veya basılı eserleri içerecek ikinci cilt için de çalışmalar
sürmektedir. Pek yakın zamanda bu ikinci cilt de tamamlanacaktır.
Kardeş’lerin kendi hamtaşlarını yontması gibi, Masonluk var oldukça,
bu ve buna benzer dil odaklı çalışmalar da sürüp gidecektir.
Bir Mason’un bilmesi gereken (1-3) Semboller | Simgeler | Kavramlar
başlıklı çalışma, en başında hedeflendiği gibi, sadece Çırak-Kalfa-Üstat
derecelerinde çalışan, Sembolik Masonluk ile sınırlı tutuldu. Evrenin Ulu
Mimarı izin verirse Felsefi Masonluk kavramlarını da kapsayacak hali de
siz değerli Kardeşlerim ile zaman içinde buluşacaktır.
Kitap yazma düşüncesi, bildiklerimi ve bellediklerimi ve de biriktirdiklerimi benden sonrakilere olabilecek en kapsamlı aktarma projemin bir parçası. Bana da birileri bildiklerini aktardı, vaktiyle bellediklerini önüme koydu, biriktirdiklerini paylaştı. Bu açıdan bakınca “herkes bana bir şeyler öğretti” diyebiliyorum. En yanlış olan bile bana yanlışı öğretti, o işin nasıl yapılmaması gerektiği hakkında fikir verdi. Yaşamım boyunca yanlış yapıp yapmamak bana kalan bir seçimdi. Elimden geldiği kadar yanlışlardan uzak durdum, ama olmadı mı? Herkes gibi benim de yanlışlarım oldu elbette. Ben bunu itiraf eden azınlıktanım sadece...
Bu kitap, tıpkı bir insan ya da etkinlik gibi. Aynı yaşam gibi...
Doğrular ile birlikte yanlışlar da var içinde. İyi olan ile kötü yan yanadır. Başarı ile başarısızlık kardeş gibidir. Sevinç ile hüzün de birbirini tamamlamaktadır.
Genel çerçevesi her ne kadar deneyimlere dayalı bir meslek yayını olarak çizilmiş olsa da esas amaç; okuyanın yazılanlardan ve hatta satır aralarından ders çıkartmasıdır. Ezber olmadan bilgilenmek içindir. Bu sebepledir ki elinizde tuttuğunuz bu kitaptan, her ne kadar gençler için yazılmış olsa da öğrenmeyi sevenler de istifade edebilir..
ISBN 978-605-4562-94-7
1400'lü yıllar... Fatih İstanbul'u almış. İstanbul'dayız. Sokak satıcılarının seslerini duyuyoruz. Topkapı Sarayı bahçesinin ıslak taşlarında sessiz adımlarla yürüyor, karanlıklarda bin bir entrikanın fısıltılara döküldüğüne tanık oluyoruz. Burak Reis ile denizlere açılıyor, savaşlar kazanıyoruz. Fatih'in oğulları Bayezid ile Cem'in taht kavgalarını yakından izliyoruz. Sonra fiilen hacı olmuş tek Osmanlı Sultanı Cem in başından geçenleri anlatan Burak Reis'in güncesinin sayfalarını çevirirken, Osmanlı tarihinin en önemli dönemlerinden birine, nerdeyse yaşayarak tanık oluyoruz...
Bu hikaye gerçekten yaşamış kişi ve olaylara dayanmaktadır. Fikir, İstanbul Topkapı Sarayı Osmanlı İmparatorluk Arşivleri'ndeki 15. Yüzyıl gizli servis dokümanlarının, yakın zamanda ortaya çıkmasıyla doğmuş, ve ortaya bu roman tadında, usta bir kalemden zevkle okunan bu kitap çıkmıştır.
ISBN 975-331- 817-0
Çocuğunu seven ve doğa ile uyumlu yetişmesini isteyenler buyursun Scribd sayfamdan PPSX (https://www.scribd.com/document/736561470/Doğayı-tanımak-icin-sevmek-gerek) versiyonu indirebilir, Substack sayfamda da M4A (https://turkkusu.substack.com/publish/post/145025736) kaydını dinleyebilir…
Günümüzde sayısız işletme, dünyanın dört bir tarafında, gıda sektörü için çalışıyor. Çeşit çeşit yiyecekler paketleniyor, içecekler şişeleniyor ancak bunların hiçbiri fabrikalarda yetişmiyor. Tarım ve hayvancılık toprakta, balıkçılık da sularda yapılıyor. Yere düşen yiyeceği kirlendi diye yemezken her gün kirlettiğimiz toprakta ve sularda yetişenleri afiyetle yiyoruz. Bu yiyecek ve içeceklerin daha uzun raf ömrü olsun diye bir kısmı insan sağlığına zararlı katkılar da cabası. Yapay zeka bizi ileri götürecek olsa da orijinal insan zekasının toplumları gerilettiği ortada...
Semavî dinlerin izinde Kutsal Topraklar: Kudüs isimli kitabımın yayını öncesi, Boğaziçi Deniz Kültürü Çevre ve Spor Platformu'nda 14 Ağustos tarihinde seslendirdiğim konferansım için genişletilmiş edisyondur.
"İnsanlar konuşa konuşa..." anlayışı kapsamında iletişimdeki rolünü, gücünü ve etkisini ele alacağımız #Direklerarası #TiyatroZirvesi #atölye çalışmamıza hoş geldiniz.
DETAYLI BİLGİ ve BAŞVURU FORMU
https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSfytZ2X3TMPpL3MGuOeyUW6bl5__28GTvOD5lJ3DLNmwn4e-w/viewform
DAHA FAZLA BİLGİ
Twitter | Facebook | Instagram | LinkedIn | Youtube hesaplarımız ve resmi web adreslerimiz:
her konuda EtilerLions@gmail.com adresimize yazabilirsiniz
Etiler Lions Kulübü
https://twitter.com/EtilerLions
https://www.facebook.com/EtilerLions
https://www.instagram.com/etilerlionsclub/
https://www.linkedin.com/in/etiler-lions-7a67a11a9/
ELC TV
https://www.youtube.com/channel/UCQNbbDL7pW2nXEojPteWEGQ
İstanbul Etiler Lions Kulübü https://www.EtilerLions.com
Türkiye'de Lions ve kulüpler https://www.lionsturkiye.org
LCI - Uluslararası Lions Kulüpleri https://lionsclubs.org
DETAYLI BİLGİ ve BAŞVURU FORMU
https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSfytZ2X3TMPpL3MGuOeyUW6bl5__28GTvOD5lJ3DLNmwn4e-w/viewform
DAHA FAZLA BİLGİ
Twitter | Facebook | Instagram | LinkedIn | Youtube hesaplarımız ve resmi web adreslerimiz:
her konuda EtilerLions@gmail.com adresimize yazabilirsiniz
Etiler Lions Kulübü
https://twitter.com/EtilerLions
https://www.facebook.com/EtilerLions
https://www.instagram.com/etilerlionsclub/
https://www.linkedin.com/in/etiler-lions-7a67a11a9/
ELC TV
https://www.youtube.com/channel/UCQNbbDL7pW2nXEojPteWEGQ
İstanbul Etiler Lions Kulübü https://www.EtilerLions.com
Türkiye'de Lions ve kulüpler https://www.lionsturkiye.org
LCI - Uluslararası Lions Kulüpleri https://lionsclubs.org
Konuşmamı kaçıranlar https://www.youtube.com/watch?v=ZvecSsV-xf8 linkine tıklayarak YouTube kanalımdan izleyebilir.
Konferansın metnini okumak için: https://www.academia.edu/44703727/Semavî_dinlerin_izinde_Kutsal_Topraklar_Kudüs
Zoom üzerinde düzenlenen etkinliğe katılım ve konuşmam sonrası sorular ile gösterilen ilgi beni çok mutlu etti.
Sizi ve tüm çocukları 14-15 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek #OutdoorFest’e bekliyorum.
Etkinliğin ilk günündeki #NatureTalks konuşmacılarından biriyim. Fark yaratacak bir dünya için “bırakın çocuklar doğayı tanısın” diyorum. Paylaşacaklarım çok önemli!
Çocuğunuzu seviyorsanız mutlaka gelin...
Gelemezseniz de hazırladığım sunuma göz atın...
Türkiye’nin #macera zirvesi Adventure Turkey 2019 fuarındaki #KampAteşi konuşmamda çocukların doğayı öğrenebilmesi için Terra Nova Camp olarak yaptıklarımızı enine boyuna anlattım. 17 Şubat 2019
Sunumun ses kaydını dinlemek için https://soundcloud.com/TURKKUSU sayfamı ziyaret edebilir ya da https://soundcloud.com/turkkusu/190302-kocaeli-universitesi-emk-project-oz-eskiden-facebook-yoktu-buralar-hep-dutluktu linkine tıklayabilirsiniz...
Konferansın metnini okumak için: https://www.academia.edu/39082306/Semavî_dinlerin_izinde_Kutsal_Topraklar_Kudüs_konuşma_metni_
Çocuklara yönelik eksiksiz bir lunapark, ip parkurlardan oluşan Adventure Land eğlence ve macera alanı, büyük ödülün 50 bin ₺ olduğu e-Spor turnuvalarının gerçekleştirildiği gençlik alanı ile alışılan festival alanı kavramına yeni boyutlar katıldı.
7'den 70'e herkesin rahatlıkla katıldığı İstanbul Festivali'nde engelliler de unutulmadı, özel olarak hazırlanan yükseltilmiş platformda gönüllülerin desteği ile festival boyunca 650'den fazla engelli müzik sever ağırlandı. Festival ve konser türü etkinliklere katılmaları kısıtlı hatta olanaksız olan bu dostların varlığı "en fazla engellinin katıldığı festival" tanımını da hak etti.
Türkiye'deki sanat merkezlerinin pek çoğundakinden daha büyük olan, 400 m2'lik alanda "içinde küçük bir orman olan" yegane sanatçı kulisi kuruldu, 4.000 m2'lik bahçesi ile İstanbul Festivali'nin büyüklüğüne yakışır bir ağırlama ortamı sunuldu.
Katılımcıların gecenin tadını çıkarabilmeleri ve kolay ulaşımları için Marmaray ve Metro'nun gece yarısından sonra ek seferler koyması sağlandı.
https://eventnews.online/etiket/istanbul-festivali/
Türkiye’nin “en uzun soluklu” festivali olmaya aday İstanbul Festivali, 23gün 23 gece hiç aralıksız eğlence sunacak. Bu mega etkinlikte çok sevilen 50’ye yakın sanatçı sahne alacak 100 kadar gösteri sergilenecek.
İstanbul Festivali, başka bir ifade ile İF22 Etkinlik Direktörü Hakan Türkkuşu sorularımızı saha çalışmalarının tüm hızıyla sürdüğü Yenikapı Etkinlik Alanı’nda yanıtladı.
DİNLEMEK İÇİN LİNKE TIKLAYIN
Woodstock 99'un organizasyonunda yer alan Hakan Türkkuşu Woodstock'ı ntvmsnbc'ye anlattı.
Röportaj: Neslihan Tunç | Fotoğraf: Erkan Sevenler
Röportaj: Müge Akgün
Röportaj: Hakan Gence | Fotoğraf: Fatih Yalçın
Röportaj: Mustafa Küçük
, , , , ,
The person who does not like limitation and looks for challenge please be welcome…