Thesis Chapters by Sümeyye Kübra Dağlı
ABSTRACT
Assesment of Teachers' Behavior Related to Children's Rights by Students
In this r... more ABSTRACT
Assesment of Teachers' Behavior Related to Children's Rights by Students
In this researched, it is aimed to asses the behaviours of teacers towards child rights.
Descriptive method is used in this research. In this survey, initially literature search has been made and after that to collect data a questionnaire form was developed. Subsequent to the completion of these phases, implementation phase was started. This survey was carried out with 600 students who are studying in Çekmeköy district of Istanbul. In the first part of the questionnaire, 6 questions for personal information take place, the second part consists of opinions of students about teachers’ behaviours towards child rights and the third part is left for other opinions, if they want to add.
After gathering the survey data, essential analysis methods has been carried out and the opinions of students on behaviours of teachers towards child rights are analyzed comprehensively.
Keywords: Child rights, Child Rights Agreement, Students On Behaviours of Teachers Towards Child Rights
Papers by Sümeyye Kübra Dağlı
Uluslararası Liderlik Çalışmaları Dergisi: Kuram ve Uygulama, 2023
This study aimed to examine the effect of gender on the authentic leadership behaviors of school ... more This study aimed to examine the effect of gender on the authentic leadership behaviors of school administrators by using the meta-analysis method. In the research, 13 postgraduate theses, which were included in the database of the National Thesis Center system of the Council of Higher Education between 2013 and 2023, on the authentic leadership of school administrators and selected according to certain criteria, were used. The sample of the research consists of 6257 teachers and school administrators, 3652 female and 2605 male, obtained from postgraduate theses. As a result of the meta-analysis for the analysis of the data, the effect size of gender on the perceived authentic leadership behaviors of school administrators was calculated as-0.034. The effect sizes for relational transparency, internalized moral perspective, balanced processing, and self-awareness, which are the factors of authentic leadership, were found to be-0.054,-0.040,-0.023, and-0.051, respectively. According to the findings, the effect of gender on the perceived authentic leadership of school administrators is insignificant.
Scientific Educational Studies, 2022
Bu çalışmanın amacı, cinsiyetin aday öğretmenlerin çocuk haklarına ilişkin tutumları üzerindeki e... more Bu çalışmanın amacı, cinsiyetin aday öğretmenlerin çocuk haklarına ilişkin tutumları üzerindeki etkisinin araştırılmasıdır. Çalışmada nicel araştırma yaklaşımı ve meta-analiz yöntemi kullanılmış olup, 2006-2020 yılları arasında Google Akademik, TrDizin ve Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı Ulusal Tez Arama sistemi veri tabanlarında yer alan tez, makale ve kitap bölümlerinden belirli ölçütlere göre seçilen 11 çalışma yer almıştır. Çalışmanın örneklemini 2556'sı kadın 910'u erkek olmak üzere 3466 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda rastgele etkiler modeline göre öğretmen adaylarının çocuk haklarına ilişkin tutumlarının etki büyüklüğü orta seviyede kadın öğretmen adaylar lehine olduğu görülmüştür. Alt grup analizinde, yayın yılı moderatörü ile yayın türü moderatörünün etki büyüklüğü düzeyinde anlamlı bir farklılık yaratmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan eğitim alanı moderatörünün etki büyüklüğü düzeyinde anlamlı bir farklılık meydana getirdiği tespit edilmiştir. Bu konuyla ilgili çalışma yapacak araştırmacılara erkek öğretmen adaylarının niçin çocuk haklarına ilişkin tutumlarının kadın aday öğretmenlere göre düşük olduğu ile ilgili nitel araştırmalar yapmaları önerilebilir. Ayrıca öğretmen yetiştirme programlarında, özellikle erkek öğretmen adaylarının çocuk haklarına ilişkin tutumlarını geliştirmek amacıyla kazanımların yer almasının ve faaliyetlerin tasarlanmasının bu hususta fayda sağlayabileceği düşünülmektedir.
Journal of Educational Administration and Policy, 2022
Article Type Review Article In recent years, academic studies on children's rights have been incr... more Article Type Review Article In recent years, academic studies on children's rights have been increasing rapidly. In the literature researches, it has been seen that the postgraduate theses related to children's rights have been examined before, but there has been no postgraduate thesis analysis studies about in the field of education. The aim of this study is to examine the master's and doctoral theses on children's rights in the field of education. The research was carried out with a qualitative research approach and case study method. Document analysis technique was used as a data collection tool and 73 postgraduate theses, which were open to access in accordance with the purpose of the research, were reached from the YOK National Thesis Center. Research results are shown with graphs and tables calculated as frequency and percentage. Data analysis was done by content analysis. As a result of the research, it was found that most of the theses were conducted in 2019 (n=29), in addition about perceptions, attitudes and views towards children's rights (n=33), and the theses on this subject were mostly conducted at Hacettepe University (n=7). According to the results obtained, it can be suggested that researchers who will conduct a thesis on this subject should carry out their studies with this approach and target groups, considering that the studies at preschool and secondary school level are less in quantity compared to the others.
Conference Presentations by Sümeyye Kübra Dağlı
X. Uluslararası TURKCESS Eğitim ve Sosyal Bilimler Kongresi, 2024
Teknolojinin hızla ilerlemesi ve yapay zekâ uygulamalarının eğitim alanında giderek daha fazla ku... more Teknolojinin hızla ilerlemesi ve yapay zekâ uygulamalarının eğitim alanında giderek daha fazla kullanılması, çağımızın en dikkat çekici gelişmelerinden biridir. Bu ilerleme, öğrenme süreçlerini kişiselleştirmek, öğrenci katılımını artırmak ve eğitim materyallerini zenginleştirmek gibi pek çok fırsat sunmaktadır. Ancak, yapay zekânın eğitimdeki yaygınlaşması, çocukların dijital ortamda karşılaştıkları riskler ve haklarının nasıl korunacağı konusunda yeni sorunları da beraberinde getirmektedir. Çocukların çevrimiçi güvenliği, veri gizliliği ve eğitimde eşit erişim gibi konular, yapay zekânın etik ve sorumlu kullanımını zorunlu kılmaktadır. Bu çalışma, yapay zekâ uygulamalarının eğitimde çocuk hakları üzerindeki etkilerini incelemeyi amaçlamaktadır. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin temel ilkeleri ışığında, yapay zekânın eğitimdeki uygulamalarının çocukların gelişim haklarına, eğitimde ayrımcılık yasağına ve özel hayatın gizliliğine olan etkileri değerlendirilecektir. Ayrıca, öğretmenlerin bu süreçteki rolleri ve yapay zekâ uygulamalarının pedagojik ve etik boyutları üzerinde durulacaktır. Çalışma, yapay zekânın eğitimde etkin ve sorumlu bir şekilde kullanılmasına yönelik politika önerileri geliştirmeyi hedeflemektedir. Yapay zekâ ve çocuk hakları konusunda kapsamlı bir doküman analizi yöntemi kullanılarak yapılan bu çalışmada, eğitimde yapay zekâ uygulamalarının çocuk hakları üzerindeki etkileri incelenmektedir. Araştırma, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Millî Eğitim Temel Kanunu ve ilgili ulusal ve uluslararası mevzuatları içerecek şekilde tasarlanmıştır. Ayrıca, UNICEF ve Avrupa Birliği gibi uluslararası kuruluşların yapay zekâ ve çocuk haklarına ilişkin politika rehberleri, raporlar ve yasal düzenlemeler de analiz edilmiştir. Doküman analizi, mevcut yasal çerçevelerin yapay zekâ uygulamalarıyla uyumunu, çocuk haklarına olan etkilerini ve eğitim politikalarındaki potansiyel boşlukları belirlemek için kullanılmıştır.
Çalışmanın sonuçları, yapay zekâ uygulamalarının çocukların eğitim hakkı, ayrımcılık yasağı, katılım hakkı ve özel hayatın gizliliği gibi temel haklar üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkileri olduğunu göstermektedir. Öğretmenlerin, yapay zekâ sistemlerinin çocuk merkezli ve etik bir şekilde tasarlanmasında ve uygulanmasında kritik bir rol oynadığı ve bu süreçte öğrencilerin yapay zekâ okuryazarlığını geliştirmelerine yardımcı oldukları belirlenmiştir. Sonuçlar, eğitim politikalarının ve uygulamalarının, yapay zekâ sistemlerinin çocuk haklarına uygunluğunu artırmak için güncellenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
X. Uluslararası TURKCESS Eğitim ve Sosyal Bilimler Kongresi, 2024
Yapay zekâ her alanı olduğu gibi eğitimi de hızlı bir şekilde etkilemeye başlamıştır. Öyle ki UNE... more Yapay zekâ her alanı olduğu gibi eğitimi de hızlı bir şekilde etkilemeye başlamıştır. Öyle ki UNESCO, AB, OECD ve Avrupa Konseyi gibi uluslararası kuruluşlar, yapay zekânın eğitimdeki rolüne dair çeşitli belgeler yayınlamış ve müfredatta entegrasyonunun önemini vurgulamışlardır. Milli Eğitim Bakanlığı ise 27 Mayıs 2024'te Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Programlarını onaylamıştır. Bu nedenle, yeni eğitim ve öğretim programlarında yapay zekânın nasıl yer aldığının incelenmesi büyük önem taşımaktadır. Bu
bağlamda, araştırmanın amacı 2024 Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programlarında yapay zekânın nasıl yer aldığını incelemektir. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan ve 2024 Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programları kapsamında yayınlanan toplam 27 belge detaylı olarak analiz edilmiştir. Bu
belgeler arasında öğretim programları ortak metni, bir eğitim programı ve 25 ayrı öğretim programı bulunmakta olup belgeler betimsel analiz ile incelenmiştir. Araştırma sonucunda 27 belgenin 16’sında yapay zekâ ile ilgili herhangi bir içeriğin yer almadığı görülmüştür. Yapay zekâ, ilkokul 1. sınıftan itibaren öğretim programlarında yer almış, buna karşın Fen Bilimleri Dersi 3-8. sınıflar müfredatında bulunmadığı anlaşılmıştır. En yoğun yapay zekâ içeriği ise Kimya Dersi 9-12. sınıflar öğretim programlarında yer almıştır. Ancak yapay zekâ, yalnızca Ortaokul Matematik Dersi 5-8. sınıflar öğretim programında ölçme ve değerlendirme amaçlı kullanılmıştır. İlkokul Türkçe öğretim programında anahtar kavram olarak yer alan yapay zekâ; ortaokul ve lise düzeyinde bilim, teknoloji, ekonomi ve felsefe bağlamında yer almışken, ortaokul matematik derslerinde istatistiksel araştırma süreçlerinde kullanımı bağlamında yer almıştır. Yapay zekânın eğitim programlarına dâhil edilmesi olumlu bir adım olmakla birlikte, eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir. Özellikle Fen
Bilimleri Dersi 3-8. sınıflar müfredatına yapay zekânın entegrasyonun sağlanması ve ölçme değerlendirme süreçlerinde yapay zekânın daha fazla kullanılması önerilmektedir.
Anı Yayıncılık, 2024
Her ne kadar ChatGPT en popüler yapay zekâ (YZ) sohbet uygulamalarından biri olsa da Bing Chat, G... more Her ne kadar ChatGPT en popüler yapay zekâ (YZ) sohbet uygulamalarından biri olsa da Bing Chat, Google Bard, PI gibi YZ tabanlı farklı sohbet uygulamaları da mevcuttur. YZ teknolojilerinin erişilebilir olmasında fiyat politikaları belirleyici olmaktadır.
ChatGPT, aylık 20 dolar ücret gerektiren (Chatelan vd., 2023) bir YZ aracıdır. Bing Chat ise, ChatGPT-4 modeli üzerinden çalışan ve Microsoft Edge, Skype gibi Türkiye’de yaygın olarak kullanılan tarayıcı ve uygulamalar üzerinden kullanıcılara ücretsiz hizmet
sağlayan bir YZ aracıdır. Ayrıca Bing Chat, ChatGPT’den farklı olarak dipnotlar içerebilir ve akademik referanslar sağlayabilir (Motlagh vd., 2023). Literatürde, Bing Chat'in eğitimde nasıl kullanılabileceği ile ilgili çok az çalışma bulunmaktadır. Birkaç araştırmacı Bing Chat’in eğitimde nasıl kullanılabileceği ile ilgili çalışmalar yapmıştır (Pustikayasa vd., 2023; Rudolph vd., 2023). ChatGPT ile öğretmenler için ders planı yapma ile ilgili çalışma da mevcuttur (Van den Berg & Du Plessis, 2023). Ancak Bing
Chat'in eğitimde ders planı, etkinlik planları ve soru örnekleri üretme konusunda nasıl bir katkı sağlayabileceği ve bunların öğretmenlerin iş yükünü nasıl azaltabileceği ile ilgili bir çalışmaya rastlanmamıştır. YZ araçlarının eğitimde kapsayıcılık ve eşitlik
ilkelerine uygun şekilde kullanılması gerektiği vurgulanmaktadır (UNESCO, 2023). Bu nedenle Bing Chat daha sürdürülebilir ve erişimde eşit fırsat olanak sağladığı için araştırmacı tarafından tercih edilmiştir. Araştırmanın amacı, Bing Chat adlı YZ destekli
bir sohbet aracının, 3. sınıf fen bilimleri dersi için ders planı, sınav sorusu ve etkinlik hazırlama sürecine nasıl katkı sağladığını incelemektir.
Bu çalışma, Bing Chat'in ürettiği ders planları, etkinlik planları ve soruların doküman analizi yoluyla değerlendirildiği nitel bir araştırmadır. Keşifsel durum çalışmalarının, bilinmeyen veya karmaşık fenomenleri anlamamıza yardımcı olduğu bilinmektedir
(Yin, 2009). Bu bağlamda, araştırma Bing Chat'in öğretmenlere sunduğu imkânları keşfetmeyi, ders planlamalarını, etkinlikler ve değerlendirme araçları oluşturmayı amaçlamaktadır. İnsan merkezli bir yorumlayıcı paradigma perspektifinden yürütülen bu çalışma, fenomenoloji yaklaşımını benimseyerek, öğretmenlerin Bing Chat gibi teknolojileri nasıl kullanabileceklerini ve bu kullanımın eğitim pratiklerine nasıl katkı sağlayabileceğini irdelemektedir. Araştırmanın sonuçlarına göre, Bing Chat tarafından üretilen ders planlarının ve çoktan seçmeli test sorularının, eğitim materyalleri olarak kullanılabilirliği açısından değerlendirilmiştir. Ders planlarında, Dirik (2015) tarafından belirtilen giriş, gelişme ve değerlendirme aşamaları yer almakla birlikte, ders süresinin belirtilen süreden daha uzun tasarlandığı gözlemlenmiştir. Bu durum, Bozkurt (2023) ve Wood vd. (2023) tarafından da belirtilen YZ araçlarının sağladığı bilgilerin her
zaman doğru olmayabileceği sonucunu desteklemektedir.
Giriş bölümünde, Dirik (2015) ve Güven (2022) tarafından önerilen dikkat çekme unsurlarının yerine, bilgi aktarımına dayalı anlatım yöntemi kullanılmıştır. Gelişme bölümünde yer alan kart eşleştirme oyunu öğrencilerin ise derse aktif katılımını
sağlamada, doğru/yanlış soruları öğrenmenin kontrolünde öğrencilerden dönüt almak için katkı sağlayabilir. Farklı yöntem ve tekniklerin ders planın da yer alması planın başarılı olmasına katkıda bulunur (Dirik, 2015). Bing Chat tarafından tasarlanan ders
planında öğretim yöntem ve tekniklerinden, anlatım, soru cevap, oyunlaştırma yöntemleri yer almıştır. Planın sonuç kısmında özetleme yapılmıştır.
Çoktan seçmeli test soruları incelendiğinde, soruların Bloom Taksonomisinin bilgi/hatırlama düzeyine denk geldiği görülmüştür (Başol, 2019). Bazı soruların şıkları arasında biçimsel olarak (uzunluk-kısalık) bariz farklar görülmüş ve doğru cevapların
belirtilmediği tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, Bing Chat tarafından oluşturulan sorularda, Bahar vd. (2015) tarafından belirtilen test çeldiricilerinin etkin kullanımı açısından eksiklikler içerdiği anlaşılmıştır. Ayrıca, soruların bazılarında kavram yanılgısına yol açabilecek hatalar ve düzey uygunluğu açısından sorunlar olduğu saptanmıştır.
Sonuç olarak, Bing Chat tarafından üretilen ders planları ve test soruları, eğitim materyalleri olarak kullanılmadan önce dikkatli bir inceleme ve düzenleme gerektirmektedir. YZ araçlarının eğitimde kullanımı, öğretmenlerin iş yükünü azaltma potansiyeline sahip olsa da, sunulan içeriğin doğruluğu ve eğitim standartlarına uygunluğu konusunda titiz bir değerlendirme yapılmalıdır. Bu çalışma, YZ destekli eğitim materyallerinin geliştirilmesi ve kullanımı konusunda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Öğretmenlerin Gözüyle Cumhuriyetin 100. Yılında Eğitim Sempozyumu, 2023
Araştırmanın amacı, Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023 yılında Türkiye’de eğitim alanında kadın ve ... more Araştırmanın amacı, Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023 yılında Türkiye’de eğitim alanında kadın ve kız çocuklarının yerini belirlemektir. Araştırma, nitel bir çalışma olarak tasarlanmıştır ve betimsel bir nitelik taşımaktadır. Araştırma, Türkiye’de kadın ve kız çocuklarının eğitimdeki durumunu ortaya koymakta ve bu konuda uygulanacak politika ve stratejiler için kaynak oluşturmaktadır. Araştırmada elde edilen veriler, ilgili literatür, Türkiye İstatistik Kurumu, Millî Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu istatistik kaynaklarından sağlanmıştır. Araştırmanın bulgularına göre Cumhuriyet Dönemi’nde kadın ve kız çocuklarının eğitimde önemli ilerlemeler kaydettiği ancak hâlâ bazı sorunlarla karşılaştığı görülmüştür. Bu sorunlar arasında okuryazarlık oranının düşüklüğü, okul öncesi eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanamaması ve kadınların yönetim pozisyonlarında yeterince temsil edilmemesi sayılabilir. Araştırmanın sonunda kadınların eğitim sisteminin her kademesinde eşit temsilini sağlamak amacıyla kız ve kadın öğrencilere yönelik burs programları oluşturmak, kadın akademisyenlerin teşvik edilmesi için kariyerlerinde ilerlemelerine ve üst düzey pozisyonlara yükselmelerine yardımcı olacak politikalar geliştirmek öneriler olarak sunulmuştur.
IX. Uluslararası TURKCESS Eğitim ve Sosyal Bilimler Kongresi, 2023
Gelişen teknoloji ile birlikte yapay zekâ kullanımı her alanda olduğu gibi eğitim alanında da gid... more Gelişen teknoloji ile birlikte yapay zekâ kullanımı her alanda olduğu gibi eğitim alanında da giderek yaygınlaşmaktadır. Bu durum eğitim sistemlerinin, hızla değişen yeniliklere adapte olması için sürekli olarak
güncellenmesini gerektirmektedir. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında Türk eğitim sisteminin de çağa ayak uydurması ve hatta bu alanda öncü ülkelerden biri olması oldukça önemlidir. Yapay zekâ teknolojileri eğitim alanında birçok fırsat sunmaktadır. Öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarını tespit ederek öğrenme sürecini optimize etme, kişileştirilmiş eğitim programları sunarak öğrenci başarısının arttırılması gibi konularda yapay zekâ destekli uygulamalar büyük yarar sağlamaktadır. Ayrıca yapay zekâ destekli sınavlar ve dil öğrenimi gibi alanlarda da yapay zekâ teknolojilerinden yararlanılmaktadır. Bu bağlamda bu araştırmanın amacı Türk eğitim sisteminin yapay zekâ teknolojileri açısından incelenmesidir. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılarak yürütülen çalışmada, Türkiye’deki ve diğer ülkelerdeki yapay zekâ ve eğitim uygulamaları; yapay zekâ ve öğretmen eğitimi, yapay zekâ destekli sınavlar, yapay zekâ destekli dil öğrenimi, yapay zekâ ile eğitimdeki
fırsatlar ve riskler alt başlıkları altında incelenmiştir. Araştırma ile Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2023 yılında öğretmen ve yöneticilere yönelik Okullar İçin Yapay Zekâ Kursu’nu başlattığı, 2020 yılında Muğla İl Millî Eğitim
Müdürlüğü’nün Yapay Zekâ Destekli Sınava Hazırlık Portalı’nı öğrencilerin erişimine açtığı, her ne kadar Millî Eğitim Bakanlığı Diyalekt İngilizce dijital eğitim platformunu kısa bir süre önce kullanıma sunsa da henüz yapay
zekâ alt yapısına sahip bir dil öğrenme programına sahip olmadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak Millî Eğitim Bakanlığı 21. yüzyıl becerilerini hem öğrencilere hem de öğretmenlere kazandırmak gayesiyle eğitimde dijital
dönüşüm sloganıyla bir takım projeler ve eğitimler başlatmış ayrıca bazı kurum ve kuruluşlarla işbirlikleri geliştirmiştir. Ancak bu girişimlerin tüm ülke öğrencilerinin ve öğretmenlerinin yararlandığı Eğitim Bilim Ağı ve
Öğretmen Bilişim Ağı gibi sistemlere entegre edilerek, yapay zekâ destekli eğitim materyallerinin geliştirilmesinin, öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarını tespit ederek öğrenme sürecini optimize etmesinin, kişileştirilmiş eğitim programları sunarak öğrenci başarısının arttırılmasının, yapay zekâ teknolojilerine yönelik araştırmaların desteklenmesinin ve bu alandaki gelişmelerin takip edilmesinin Türk eğitim sistemi açısından
faydalı olacağı düşünülmektedir.
IX. Uluslararası TURKCESS Eğitim ve Sosyal Bilimler Kongresi, 2023
Eğitim yöneticilerinin sorumlulukları ve görevleri oldukça çeşitlidir. Eğitim yöneticisi, yönetti... more Eğitim yöneticilerinin sorumlulukları ve görevleri oldukça çeşitlidir. Eğitim yöneticisi, yönettiği kurumun eğitsel
ve yönetsel amaçlarına ulaşması için yönetim süreçlerini etkili bir şekilde yürütmelidir. Ancak eğitim örgütlerinde
karşılaşılan sorunlar, bu amaçların gerçekleştirilmesini zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, hedeflere ulaşmayı
engelleyen sorunların tespit edilmesi ve çözümü için gerekli adımların atılması büyük önem taşımaktadır.
Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılarak okul yöneticilerinin karşılaştıkları
sorunlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırma ile okul yöneticilerinin yaşadıkları sorunlar, eğitim sisteminin
yapısından kaynaklanan problemler, okul güvenliğindeki eksiklikler, yönetişim eksikliği, finansal problemler,
hukuksal düzenlemeler, eğitim programları, okul iç paydaşlarından kaynaklanan sorunlar, okulun yetersiz fiziki
koşulları, öğretmen yetiştirilmesindeki eksiklikler, liyakat sorunu ve öğretmene değer verilmemesi olarak
saptanmıştır. Eğitim sisteminin yapısında okulların işleyişini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörler
arasında eğitim politikaları, eğitim programları ve öğretmen yetiştirme gibi konular yer almaktadır. Okul güvenliği
öğrencilerin güvenli bir ortamda eğitim almasını sağlamak için önemlidir. Yönetişim eksikliği okulların işleyişini
etkileyen bir diğer faktördür. Finansal ve hukuksal düzenlemeler okulların mali işleyişini düzenlemek için
gereklidir. Eğitim programları öğrencilerin eğitimine yön veren unsurlardan biridir. Okulun yetersiz fiziki koşulları
öğrencilerin eğitimine olumsuz etki edebilmektedir. Öğretmen yetiştirilmesindeki eksiklikler öğretmenlerin
kalitesini etkileyebilmektedir. Öğretmene değer verilmemesi ise öğretmenlerin motivasyonunu
etkileyebilmektedir. Dolayısıyla, eğitim alanındaki sorunların üstesinden gelebilmek için çeşitli stratejilerin
geliştirilmesi, eğitimin amaçlarına ulaşılması açısından kritik bir öneme sahiptir. Öncelikle eğitim sisteminin
yapısının yeniden düzenlenmesi gerekir. Bu kapsamda eğitim politikalarının güncellenmesi, eğitim programlarının
revize edilmesi ve öğretmen yetiştirme programlarının iyileştirilmesi gibi konular ele alınabilir. Okul güvenliği ile
ilgili olarak, okulların fiziki güvenliğinin arttırılması ve öğrencilerin güvenli bir ortamda eğitim almasını sağlamak
okul yöneticilerinin iş yükünü azaltabilir. Yönetişim eksikliği sorununun çözümü için okulların işleyişini etkileyen
faktörlerin tespit edilmesi ve bu faktörlerin giderilmesinde gerekli düzenlemelerin yapılması önerilebilir. Ayrıca
okulların mali işleyişini düzenlemek için yasal düzenlemelerin yapılması, okulun fiziki koşullarının iyileştirilmesi
gibi konular okul yöneticilerinin sorunlarını azaltmada yardımcı olacaktır. Okulun işleyişini etkileyen tüm kişi ve
kuruluşların yönetime katılımının sağlanması, öğretmen yetiştirme programlarının iyileştirilmesi ve öğretmenlerin
kalitesinin artırılması için çalışmaların yanı sıra öğretmenlerin mesleğe alımında objektif değerlendirmelerin
yapılması ve öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesi de okul yöneticilerinin sorunlarının çözümüne katkı
sağlamakla kalmayıp eğitimin niteliğini de arttıracağı düşünülmektedir.
Uploads
Thesis Chapters by Sümeyye Kübra Dağlı
Assesment of Teachers' Behavior Related to Children's Rights by Students
In this researched, it is aimed to asses the behaviours of teacers towards child rights.
Descriptive method is used in this research. In this survey, initially literature search has been made and after that to collect data a questionnaire form was developed. Subsequent to the completion of these phases, implementation phase was started. This survey was carried out with 600 students who are studying in Çekmeköy district of Istanbul. In the first part of the questionnaire, 6 questions for personal information take place, the second part consists of opinions of students about teachers’ behaviours towards child rights and the third part is left for other opinions, if they want to add.
After gathering the survey data, essential analysis methods has been carried out and the opinions of students on behaviours of teachers towards child rights are analyzed comprehensively.
Keywords: Child rights, Child Rights Agreement, Students On Behaviours of Teachers Towards Child Rights
Papers by Sümeyye Kübra Dağlı
Conference Presentations by Sümeyye Kübra Dağlı
Çalışmanın sonuçları, yapay zekâ uygulamalarının çocukların eğitim hakkı, ayrımcılık yasağı, katılım hakkı ve özel hayatın gizliliği gibi temel haklar üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkileri olduğunu göstermektedir. Öğretmenlerin, yapay zekâ sistemlerinin çocuk merkezli ve etik bir şekilde tasarlanmasında ve uygulanmasında kritik bir rol oynadığı ve bu süreçte öğrencilerin yapay zekâ okuryazarlığını geliştirmelerine yardımcı oldukları belirlenmiştir. Sonuçlar, eğitim politikalarının ve uygulamalarının, yapay zekâ sistemlerinin çocuk haklarına uygunluğunu artırmak için güncellenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
bağlamda, araştırmanın amacı 2024 Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programlarında yapay zekânın nasıl yer aldığını incelemektir. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan ve 2024 Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programları kapsamında yayınlanan toplam 27 belge detaylı olarak analiz edilmiştir. Bu
belgeler arasında öğretim programları ortak metni, bir eğitim programı ve 25 ayrı öğretim programı bulunmakta olup belgeler betimsel analiz ile incelenmiştir. Araştırma sonucunda 27 belgenin 16’sında yapay zekâ ile ilgili herhangi bir içeriğin yer almadığı görülmüştür. Yapay zekâ, ilkokul 1. sınıftan itibaren öğretim programlarında yer almış, buna karşın Fen Bilimleri Dersi 3-8. sınıflar müfredatında bulunmadığı anlaşılmıştır. En yoğun yapay zekâ içeriği ise Kimya Dersi 9-12. sınıflar öğretim programlarında yer almıştır. Ancak yapay zekâ, yalnızca Ortaokul Matematik Dersi 5-8. sınıflar öğretim programında ölçme ve değerlendirme amaçlı kullanılmıştır. İlkokul Türkçe öğretim programında anahtar kavram olarak yer alan yapay zekâ; ortaokul ve lise düzeyinde bilim, teknoloji, ekonomi ve felsefe bağlamında yer almışken, ortaokul matematik derslerinde istatistiksel araştırma süreçlerinde kullanımı bağlamında yer almıştır. Yapay zekânın eğitim programlarına dâhil edilmesi olumlu bir adım olmakla birlikte, eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir. Özellikle Fen
Bilimleri Dersi 3-8. sınıflar müfredatına yapay zekânın entegrasyonun sağlanması ve ölçme değerlendirme süreçlerinde yapay zekânın daha fazla kullanılması önerilmektedir.
ChatGPT, aylık 20 dolar ücret gerektiren (Chatelan vd., 2023) bir YZ aracıdır. Bing Chat ise, ChatGPT-4 modeli üzerinden çalışan ve Microsoft Edge, Skype gibi Türkiye’de yaygın olarak kullanılan tarayıcı ve uygulamalar üzerinden kullanıcılara ücretsiz hizmet
sağlayan bir YZ aracıdır. Ayrıca Bing Chat, ChatGPT’den farklı olarak dipnotlar içerebilir ve akademik referanslar sağlayabilir (Motlagh vd., 2023). Literatürde, Bing Chat'in eğitimde nasıl kullanılabileceği ile ilgili çok az çalışma bulunmaktadır. Birkaç araştırmacı Bing Chat’in eğitimde nasıl kullanılabileceği ile ilgili çalışmalar yapmıştır (Pustikayasa vd., 2023; Rudolph vd., 2023). ChatGPT ile öğretmenler için ders planı yapma ile ilgili çalışma da mevcuttur (Van den Berg & Du Plessis, 2023). Ancak Bing
Chat'in eğitimde ders planı, etkinlik planları ve soru örnekleri üretme konusunda nasıl bir katkı sağlayabileceği ve bunların öğretmenlerin iş yükünü nasıl azaltabileceği ile ilgili bir çalışmaya rastlanmamıştır. YZ araçlarının eğitimde kapsayıcılık ve eşitlik
ilkelerine uygun şekilde kullanılması gerektiği vurgulanmaktadır (UNESCO, 2023). Bu nedenle Bing Chat daha sürdürülebilir ve erişimde eşit fırsat olanak sağladığı için araştırmacı tarafından tercih edilmiştir. Araştırmanın amacı, Bing Chat adlı YZ destekli
bir sohbet aracının, 3. sınıf fen bilimleri dersi için ders planı, sınav sorusu ve etkinlik hazırlama sürecine nasıl katkı sağladığını incelemektir.
Bu çalışma, Bing Chat'in ürettiği ders planları, etkinlik planları ve soruların doküman analizi yoluyla değerlendirildiği nitel bir araştırmadır. Keşifsel durum çalışmalarının, bilinmeyen veya karmaşık fenomenleri anlamamıza yardımcı olduğu bilinmektedir
(Yin, 2009). Bu bağlamda, araştırma Bing Chat'in öğretmenlere sunduğu imkânları keşfetmeyi, ders planlamalarını, etkinlikler ve değerlendirme araçları oluşturmayı amaçlamaktadır. İnsan merkezli bir yorumlayıcı paradigma perspektifinden yürütülen bu çalışma, fenomenoloji yaklaşımını benimseyerek, öğretmenlerin Bing Chat gibi teknolojileri nasıl kullanabileceklerini ve bu kullanımın eğitim pratiklerine nasıl katkı sağlayabileceğini irdelemektedir. Araştırmanın sonuçlarına göre, Bing Chat tarafından üretilen ders planlarının ve çoktan seçmeli test sorularının, eğitim materyalleri olarak kullanılabilirliği açısından değerlendirilmiştir. Ders planlarında, Dirik (2015) tarafından belirtilen giriş, gelişme ve değerlendirme aşamaları yer almakla birlikte, ders süresinin belirtilen süreden daha uzun tasarlandığı gözlemlenmiştir. Bu durum, Bozkurt (2023) ve Wood vd. (2023) tarafından da belirtilen YZ araçlarının sağladığı bilgilerin her
zaman doğru olmayabileceği sonucunu desteklemektedir.
Giriş bölümünde, Dirik (2015) ve Güven (2022) tarafından önerilen dikkat çekme unsurlarının yerine, bilgi aktarımına dayalı anlatım yöntemi kullanılmıştır. Gelişme bölümünde yer alan kart eşleştirme oyunu öğrencilerin ise derse aktif katılımını
sağlamada, doğru/yanlış soruları öğrenmenin kontrolünde öğrencilerden dönüt almak için katkı sağlayabilir. Farklı yöntem ve tekniklerin ders planın da yer alması planın başarılı olmasına katkıda bulunur (Dirik, 2015). Bing Chat tarafından tasarlanan ders
planında öğretim yöntem ve tekniklerinden, anlatım, soru cevap, oyunlaştırma yöntemleri yer almıştır. Planın sonuç kısmında özetleme yapılmıştır.
Çoktan seçmeli test soruları incelendiğinde, soruların Bloom Taksonomisinin bilgi/hatırlama düzeyine denk geldiği görülmüştür (Başol, 2019). Bazı soruların şıkları arasında biçimsel olarak (uzunluk-kısalık) bariz farklar görülmüş ve doğru cevapların
belirtilmediği tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, Bing Chat tarafından oluşturulan sorularda, Bahar vd. (2015) tarafından belirtilen test çeldiricilerinin etkin kullanımı açısından eksiklikler içerdiği anlaşılmıştır. Ayrıca, soruların bazılarında kavram yanılgısına yol açabilecek hatalar ve düzey uygunluğu açısından sorunlar olduğu saptanmıştır.
Sonuç olarak, Bing Chat tarafından üretilen ders planları ve test soruları, eğitim materyalleri olarak kullanılmadan önce dikkatli bir inceleme ve düzenleme gerektirmektedir. YZ araçlarının eğitimde kullanımı, öğretmenlerin iş yükünü azaltma potansiyeline sahip olsa da, sunulan içeriğin doğruluğu ve eğitim standartlarına uygunluğu konusunda titiz bir değerlendirme yapılmalıdır. Bu çalışma, YZ destekli eğitim materyallerinin geliştirilmesi ve kullanımı konusunda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır.
güncellenmesini gerektirmektedir. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında Türk eğitim sisteminin de çağa ayak uydurması ve hatta bu alanda öncü ülkelerden biri olması oldukça önemlidir. Yapay zekâ teknolojileri eğitim alanında birçok fırsat sunmaktadır. Öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarını tespit ederek öğrenme sürecini optimize etme, kişileştirilmiş eğitim programları sunarak öğrenci başarısının arttırılması gibi konularda yapay zekâ destekli uygulamalar büyük yarar sağlamaktadır. Ayrıca yapay zekâ destekli sınavlar ve dil öğrenimi gibi alanlarda da yapay zekâ teknolojilerinden yararlanılmaktadır. Bu bağlamda bu araştırmanın amacı Türk eğitim sisteminin yapay zekâ teknolojileri açısından incelenmesidir. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılarak yürütülen çalışmada, Türkiye’deki ve diğer ülkelerdeki yapay zekâ ve eğitim uygulamaları; yapay zekâ ve öğretmen eğitimi, yapay zekâ destekli sınavlar, yapay zekâ destekli dil öğrenimi, yapay zekâ ile eğitimdeki
fırsatlar ve riskler alt başlıkları altında incelenmiştir. Araştırma ile Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2023 yılında öğretmen ve yöneticilere yönelik Okullar İçin Yapay Zekâ Kursu’nu başlattığı, 2020 yılında Muğla İl Millî Eğitim
Müdürlüğü’nün Yapay Zekâ Destekli Sınava Hazırlık Portalı’nı öğrencilerin erişimine açtığı, her ne kadar Millî Eğitim Bakanlığı Diyalekt İngilizce dijital eğitim platformunu kısa bir süre önce kullanıma sunsa da henüz yapay
zekâ alt yapısına sahip bir dil öğrenme programına sahip olmadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak Millî Eğitim Bakanlığı 21. yüzyıl becerilerini hem öğrencilere hem de öğretmenlere kazandırmak gayesiyle eğitimde dijital
dönüşüm sloganıyla bir takım projeler ve eğitimler başlatmış ayrıca bazı kurum ve kuruluşlarla işbirlikleri geliştirmiştir. Ancak bu girişimlerin tüm ülke öğrencilerinin ve öğretmenlerinin yararlandığı Eğitim Bilim Ağı ve
Öğretmen Bilişim Ağı gibi sistemlere entegre edilerek, yapay zekâ destekli eğitim materyallerinin geliştirilmesinin, öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarını tespit ederek öğrenme sürecini optimize etmesinin, kişileştirilmiş eğitim programları sunarak öğrenci başarısının arttırılmasının, yapay zekâ teknolojilerine yönelik araştırmaların desteklenmesinin ve bu alandaki gelişmelerin takip edilmesinin Türk eğitim sistemi açısından
faydalı olacağı düşünülmektedir.
ve yönetsel amaçlarına ulaşması için yönetim süreçlerini etkili bir şekilde yürütmelidir. Ancak eğitim örgütlerinde
karşılaşılan sorunlar, bu amaçların gerçekleştirilmesini zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, hedeflere ulaşmayı
engelleyen sorunların tespit edilmesi ve çözümü için gerekli adımların atılması büyük önem taşımaktadır.
Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılarak okul yöneticilerinin karşılaştıkları
sorunlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırma ile okul yöneticilerinin yaşadıkları sorunlar, eğitim sisteminin
yapısından kaynaklanan problemler, okul güvenliğindeki eksiklikler, yönetişim eksikliği, finansal problemler,
hukuksal düzenlemeler, eğitim programları, okul iç paydaşlarından kaynaklanan sorunlar, okulun yetersiz fiziki
koşulları, öğretmen yetiştirilmesindeki eksiklikler, liyakat sorunu ve öğretmene değer verilmemesi olarak
saptanmıştır. Eğitim sisteminin yapısında okulların işleyişini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörler
arasında eğitim politikaları, eğitim programları ve öğretmen yetiştirme gibi konular yer almaktadır. Okul güvenliği
öğrencilerin güvenli bir ortamda eğitim almasını sağlamak için önemlidir. Yönetişim eksikliği okulların işleyişini
etkileyen bir diğer faktördür. Finansal ve hukuksal düzenlemeler okulların mali işleyişini düzenlemek için
gereklidir. Eğitim programları öğrencilerin eğitimine yön veren unsurlardan biridir. Okulun yetersiz fiziki koşulları
öğrencilerin eğitimine olumsuz etki edebilmektedir. Öğretmen yetiştirilmesindeki eksiklikler öğretmenlerin
kalitesini etkileyebilmektedir. Öğretmene değer verilmemesi ise öğretmenlerin motivasyonunu
etkileyebilmektedir. Dolayısıyla, eğitim alanındaki sorunların üstesinden gelebilmek için çeşitli stratejilerin
geliştirilmesi, eğitimin amaçlarına ulaşılması açısından kritik bir öneme sahiptir. Öncelikle eğitim sisteminin
yapısının yeniden düzenlenmesi gerekir. Bu kapsamda eğitim politikalarının güncellenmesi, eğitim programlarının
revize edilmesi ve öğretmen yetiştirme programlarının iyileştirilmesi gibi konular ele alınabilir. Okul güvenliği ile
ilgili olarak, okulların fiziki güvenliğinin arttırılması ve öğrencilerin güvenli bir ortamda eğitim almasını sağlamak
okul yöneticilerinin iş yükünü azaltabilir. Yönetişim eksikliği sorununun çözümü için okulların işleyişini etkileyen
faktörlerin tespit edilmesi ve bu faktörlerin giderilmesinde gerekli düzenlemelerin yapılması önerilebilir. Ayrıca
okulların mali işleyişini düzenlemek için yasal düzenlemelerin yapılması, okulun fiziki koşullarının iyileştirilmesi
gibi konular okul yöneticilerinin sorunlarını azaltmada yardımcı olacaktır. Okulun işleyişini etkileyen tüm kişi ve
kuruluşların yönetime katılımının sağlanması, öğretmen yetiştirme programlarının iyileştirilmesi ve öğretmenlerin
kalitesinin artırılması için çalışmaların yanı sıra öğretmenlerin mesleğe alımında objektif değerlendirmelerin
yapılması ve öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesi de okul yöneticilerinin sorunlarının çözümüne katkı
sağlamakla kalmayıp eğitimin niteliğini de arttıracağı düşünülmektedir.
Assesment of Teachers' Behavior Related to Children's Rights by Students
In this researched, it is aimed to asses the behaviours of teacers towards child rights.
Descriptive method is used in this research. In this survey, initially literature search has been made and after that to collect data a questionnaire form was developed. Subsequent to the completion of these phases, implementation phase was started. This survey was carried out with 600 students who are studying in Çekmeköy district of Istanbul. In the first part of the questionnaire, 6 questions for personal information take place, the second part consists of opinions of students about teachers’ behaviours towards child rights and the third part is left for other opinions, if they want to add.
After gathering the survey data, essential analysis methods has been carried out and the opinions of students on behaviours of teachers towards child rights are analyzed comprehensively.
Keywords: Child rights, Child Rights Agreement, Students On Behaviours of Teachers Towards Child Rights
Çalışmanın sonuçları, yapay zekâ uygulamalarının çocukların eğitim hakkı, ayrımcılık yasağı, katılım hakkı ve özel hayatın gizliliği gibi temel haklar üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkileri olduğunu göstermektedir. Öğretmenlerin, yapay zekâ sistemlerinin çocuk merkezli ve etik bir şekilde tasarlanmasında ve uygulanmasında kritik bir rol oynadığı ve bu süreçte öğrencilerin yapay zekâ okuryazarlığını geliştirmelerine yardımcı oldukları belirlenmiştir. Sonuçlar, eğitim politikalarının ve uygulamalarının, yapay zekâ sistemlerinin çocuk haklarına uygunluğunu artırmak için güncellenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
bağlamda, araştırmanın amacı 2024 Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programlarında yapay zekânın nasıl yer aldığını incelemektir. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan ve 2024 Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programları kapsamında yayınlanan toplam 27 belge detaylı olarak analiz edilmiştir. Bu
belgeler arasında öğretim programları ortak metni, bir eğitim programı ve 25 ayrı öğretim programı bulunmakta olup belgeler betimsel analiz ile incelenmiştir. Araştırma sonucunda 27 belgenin 16’sında yapay zekâ ile ilgili herhangi bir içeriğin yer almadığı görülmüştür. Yapay zekâ, ilkokul 1. sınıftan itibaren öğretim programlarında yer almış, buna karşın Fen Bilimleri Dersi 3-8. sınıflar müfredatında bulunmadığı anlaşılmıştır. En yoğun yapay zekâ içeriği ise Kimya Dersi 9-12. sınıflar öğretim programlarında yer almıştır. Ancak yapay zekâ, yalnızca Ortaokul Matematik Dersi 5-8. sınıflar öğretim programında ölçme ve değerlendirme amaçlı kullanılmıştır. İlkokul Türkçe öğretim programında anahtar kavram olarak yer alan yapay zekâ; ortaokul ve lise düzeyinde bilim, teknoloji, ekonomi ve felsefe bağlamında yer almışken, ortaokul matematik derslerinde istatistiksel araştırma süreçlerinde kullanımı bağlamında yer almıştır. Yapay zekânın eğitim programlarına dâhil edilmesi olumlu bir adım olmakla birlikte, eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir. Özellikle Fen
Bilimleri Dersi 3-8. sınıflar müfredatına yapay zekânın entegrasyonun sağlanması ve ölçme değerlendirme süreçlerinde yapay zekânın daha fazla kullanılması önerilmektedir.
ChatGPT, aylık 20 dolar ücret gerektiren (Chatelan vd., 2023) bir YZ aracıdır. Bing Chat ise, ChatGPT-4 modeli üzerinden çalışan ve Microsoft Edge, Skype gibi Türkiye’de yaygın olarak kullanılan tarayıcı ve uygulamalar üzerinden kullanıcılara ücretsiz hizmet
sağlayan bir YZ aracıdır. Ayrıca Bing Chat, ChatGPT’den farklı olarak dipnotlar içerebilir ve akademik referanslar sağlayabilir (Motlagh vd., 2023). Literatürde, Bing Chat'in eğitimde nasıl kullanılabileceği ile ilgili çok az çalışma bulunmaktadır. Birkaç araştırmacı Bing Chat’in eğitimde nasıl kullanılabileceği ile ilgili çalışmalar yapmıştır (Pustikayasa vd., 2023; Rudolph vd., 2023). ChatGPT ile öğretmenler için ders planı yapma ile ilgili çalışma da mevcuttur (Van den Berg & Du Plessis, 2023). Ancak Bing
Chat'in eğitimde ders planı, etkinlik planları ve soru örnekleri üretme konusunda nasıl bir katkı sağlayabileceği ve bunların öğretmenlerin iş yükünü nasıl azaltabileceği ile ilgili bir çalışmaya rastlanmamıştır. YZ araçlarının eğitimde kapsayıcılık ve eşitlik
ilkelerine uygun şekilde kullanılması gerektiği vurgulanmaktadır (UNESCO, 2023). Bu nedenle Bing Chat daha sürdürülebilir ve erişimde eşit fırsat olanak sağladığı için araştırmacı tarafından tercih edilmiştir. Araştırmanın amacı, Bing Chat adlı YZ destekli
bir sohbet aracının, 3. sınıf fen bilimleri dersi için ders planı, sınav sorusu ve etkinlik hazırlama sürecine nasıl katkı sağladığını incelemektir.
Bu çalışma, Bing Chat'in ürettiği ders planları, etkinlik planları ve soruların doküman analizi yoluyla değerlendirildiği nitel bir araştırmadır. Keşifsel durum çalışmalarının, bilinmeyen veya karmaşık fenomenleri anlamamıza yardımcı olduğu bilinmektedir
(Yin, 2009). Bu bağlamda, araştırma Bing Chat'in öğretmenlere sunduğu imkânları keşfetmeyi, ders planlamalarını, etkinlikler ve değerlendirme araçları oluşturmayı amaçlamaktadır. İnsan merkezli bir yorumlayıcı paradigma perspektifinden yürütülen bu çalışma, fenomenoloji yaklaşımını benimseyerek, öğretmenlerin Bing Chat gibi teknolojileri nasıl kullanabileceklerini ve bu kullanımın eğitim pratiklerine nasıl katkı sağlayabileceğini irdelemektedir. Araştırmanın sonuçlarına göre, Bing Chat tarafından üretilen ders planlarının ve çoktan seçmeli test sorularının, eğitim materyalleri olarak kullanılabilirliği açısından değerlendirilmiştir. Ders planlarında, Dirik (2015) tarafından belirtilen giriş, gelişme ve değerlendirme aşamaları yer almakla birlikte, ders süresinin belirtilen süreden daha uzun tasarlandığı gözlemlenmiştir. Bu durum, Bozkurt (2023) ve Wood vd. (2023) tarafından da belirtilen YZ araçlarının sağladığı bilgilerin her
zaman doğru olmayabileceği sonucunu desteklemektedir.
Giriş bölümünde, Dirik (2015) ve Güven (2022) tarafından önerilen dikkat çekme unsurlarının yerine, bilgi aktarımına dayalı anlatım yöntemi kullanılmıştır. Gelişme bölümünde yer alan kart eşleştirme oyunu öğrencilerin ise derse aktif katılımını
sağlamada, doğru/yanlış soruları öğrenmenin kontrolünde öğrencilerden dönüt almak için katkı sağlayabilir. Farklı yöntem ve tekniklerin ders planın da yer alması planın başarılı olmasına katkıda bulunur (Dirik, 2015). Bing Chat tarafından tasarlanan ders
planında öğretim yöntem ve tekniklerinden, anlatım, soru cevap, oyunlaştırma yöntemleri yer almıştır. Planın sonuç kısmında özetleme yapılmıştır.
Çoktan seçmeli test soruları incelendiğinde, soruların Bloom Taksonomisinin bilgi/hatırlama düzeyine denk geldiği görülmüştür (Başol, 2019). Bazı soruların şıkları arasında biçimsel olarak (uzunluk-kısalık) bariz farklar görülmüş ve doğru cevapların
belirtilmediği tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, Bing Chat tarafından oluşturulan sorularda, Bahar vd. (2015) tarafından belirtilen test çeldiricilerinin etkin kullanımı açısından eksiklikler içerdiği anlaşılmıştır. Ayrıca, soruların bazılarında kavram yanılgısına yol açabilecek hatalar ve düzey uygunluğu açısından sorunlar olduğu saptanmıştır.
Sonuç olarak, Bing Chat tarafından üretilen ders planları ve test soruları, eğitim materyalleri olarak kullanılmadan önce dikkatli bir inceleme ve düzenleme gerektirmektedir. YZ araçlarının eğitimde kullanımı, öğretmenlerin iş yükünü azaltma potansiyeline sahip olsa da, sunulan içeriğin doğruluğu ve eğitim standartlarına uygunluğu konusunda titiz bir değerlendirme yapılmalıdır. Bu çalışma, YZ destekli eğitim materyallerinin geliştirilmesi ve kullanımı konusunda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır.
güncellenmesini gerektirmektedir. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında Türk eğitim sisteminin de çağa ayak uydurması ve hatta bu alanda öncü ülkelerden biri olması oldukça önemlidir. Yapay zekâ teknolojileri eğitim alanında birçok fırsat sunmaktadır. Öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarını tespit ederek öğrenme sürecini optimize etme, kişileştirilmiş eğitim programları sunarak öğrenci başarısının arttırılması gibi konularda yapay zekâ destekli uygulamalar büyük yarar sağlamaktadır. Ayrıca yapay zekâ destekli sınavlar ve dil öğrenimi gibi alanlarda da yapay zekâ teknolojilerinden yararlanılmaktadır. Bu bağlamda bu araştırmanın amacı Türk eğitim sisteminin yapay zekâ teknolojileri açısından incelenmesidir. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılarak yürütülen çalışmada, Türkiye’deki ve diğer ülkelerdeki yapay zekâ ve eğitim uygulamaları; yapay zekâ ve öğretmen eğitimi, yapay zekâ destekli sınavlar, yapay zekâ destekli dil öğrenimi, yapay zekâ ile eğitimdeki
fırsatlar ve riskler alt başlıkları altında incelenmiştir. Araştırma ile Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2023 yılında öğretmen ve yöneticilere yönelik Okullar İçin Yapay Zekâ Kursu’nu başlattığı, 2020 yılında Muğla İl Millî Eğitim
Müdürlüğü’nün Yapay Zekâ Destekli Sınava Hazırlık Portalı’nı öğrencilerin erişimine açtığı, her ne kadar Millî Eğitim Bakanlığı Diyalekt İngilizce dijital eğitim platformunu kısa bir süre önce kullanıma sunsa da henüz yapay
zekâ alt yapısına sahip bir dil öğrenme programına sahip olmadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak Millî Eğitim Bakanlığı 21. yüzyıl becerilerini hem öğrencilere hem de öğretmenlere kazandırmak gayesiyle eğitimde dijital
dönüşüm sloganıyla bir takım projeler ve eğitimler başlatmış ayrıca bazı kurum ve kuruluşlarla işbirlikleri geliştirmiştir. Ancak bu girişimlerin tüm ülke öğrencilerinin ve öğretmenlerinin yararlandığı Eğitim Bilim Ağı ve
Öğretmen Bilişim Ağı gibi sistemlere entegre edilerek, yapay zekâ destekli eğitim materyallerinin geliştirilmesinin, öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarını tespit ederek öğrenme sürecini optimize etmesinin, kişileştirilmiş eğitim programları sunarak öğrenci başarısının arttırılmasının, yapay zekâ teknolojilerine yönelik araştırmaların desteklenmesinin ve bu alandaki gelişmelerin takip edilmesinin Türk eğitim sistemi açısından
faydalı olacağı düşünülmektedir.
ve yönetsel amaçlarına ulaşması için yönetim süreçlerini etkili bir şekilde yürütmelidir. Ancak eğitim örgütlerinde
karşılaşılan sorunlar, bu amaçların gerçekleştirilmesini zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, hedeflere ulaşmayı
engelleyen sorunların tespit edilmesi ve çözümü için gerekli adımların atılması büyük önem taşımaktadır.
Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılarak okul yöneticilerinin karşılaştıkları
sorunlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırma ile okul yöneticilerinin yaşadıkları sorunlar, eğitim sisteminin
yapısından kaynaklanan problemler, okul güvenliğindeki eksiklikler, yönetişim eksikliği, finansal problemler,
hukuksal düzenlemeler, eğitim programları, okul iç paydaşlarından kaynaklanan sorunlar, okulun yetersiz fiziki
koşulları, öğretmen yetiştirilmesindeki eksiklikler, liyakat sorunu ve öğretmene değer verilmemesi olarak
saptanmıştır. Eğitim sisteminin yapısında okulların işleyişini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörler
arasında eğitim politikaları, eğitim programları ve öğretmen yetiştirme gibi konular yer almaktadır. Okul güvenliği
öğrencilerin güvenli bir ortamda eğitim almasını sağlamak için önemlidir. Yönetişim eksikliği okulların işleyişini
etkileyen bir diğer faktördür. Finansal ve hukuksal düzenlemeler okulların mali işleyişini düzenlemek için
gereklidir. Eğitim programları öğrencilerin eğitimine yön veren unsurlardan biridir. Okulun yetersiz fiziki koşulları
öğrencilerin eğitimine olumsuz etki edebilmektedir. Öğretmen yetiştirilmesindeki eksiklikler öğretmenlerin
kalitesini etkileyebilmektedir. Öğretmene değer verilmemesi ise öğretmenlerin motivasyonunu
etkileyebilmektedir. Dolayısıyla, eğitim alanındaki sorunların üstesinden gelebilmek için çeşitli stratejilerin
geliştirilmesi, eğitimin amaçlarına ulaşılması açısından kritik bir öneme sahiptir. Öncelikle eğitim sisteminin
yapısının yeniden düzenlenmesi gerekir. Bu kapsamda eğitim politikalarının güncellenmesi, eğitim programlarının
revize edilmesi ve öğretmen yetiştirme programlarının iyileştirilmesi gibi konular ele alınabilir. Okul güvenliği ile
ilgili olarak, okulların fiziki güvenliğinin arttırılması ve öğrencilerin güvenli bir ortamda eğitim almasını sağlamak
okul yöneticilerinin iş yükünü azaltabilir. Yönetişim eksikliği sorununun çözümü için okulların işleyişini etkileyen
faktörlerin tespit edilmesi ve bu faktörlerin giderilmesinde gerekli düzenlemelerin yapılması önerilebilir. Ayrıca
okulların mali işleyişini düzenlemek için yasal düzenlemelerin yapılması, okulun fiziki koşullarının iyileştirilmesi
gibi konular okul yöneticilerinin sorunlarını azaltmada yardımcı olacaktır. Okulun işleyişini etkileyen tüm kişi ve
kuruluşların yönetime katılımının sağlanması, öğretmen yetiştirme programlarının iyileştirilmesi ve öğretmenlerin
kalitesinin artırılması için çalışmaların yanı sıra öğretmenlerin mesleğe alımında objektif değerlendirmelerin
yapılması ve öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesi de okul yöneticilerinin sorunlarının çözümüne katkı
sağlamakla kalmayıp eğitimin niteliğini de arttıracağı düşünülmektedir.