Papers by S.Gülçin Bozkurt
The large garden openings in the middle of the buildings, which can be open or closed, are called... more The large garden openings in the middle of the buildings, which can be open or closed, are called courtyards. In Turkish architecture, courtyards are open to the sky and open to the sky and it is one of the most important parts of social and cultural life. Antakya's courtyard houses, most of which belong to the 18th and 19th centuries, are the most important places reflecting the socio-cultural life of the region.However, there are some difficulties in protecting and transferring these houses to future generations. These houses, which have preserved their original characteristics to a large extent until recent years, have either been abandoned or largely underwent structural changes due to population growth and distorted urbanization. The fact that the new developments are destroying the past and developing in an unhealthy and unidentified way constitutes a big problem for the field. The correct investigation and determination of the cultural accumulation of Antakya with modern methods is one of the problems to be solved. Therefore, within the scope of this research, the traditional houses and courtyard structures of Antakya were examined, although the courtyards are places that offer rational solutions for the people of the region in terms of climate and socio-cultural aspects, it was concluded that they could not be protected adequately. As a result, in this study it is emphasized that conservation and sustainability of courtyard houses should be maintained, evaluated in current usage, and nowadays it is necessary to create courtyard houses with these qualifications.
Determining the effect of urbanization on the vegetation of Gürün district (Sivas) based on bioto... more Determining the effect of urbanization on the vegetation of Gürün district (Sivas) based on biotope mapping and vegetation analysis.
This study was carried out in order to reveal the flora of Sivas-Gürün county center and its envi... more This study was carried out in order to reveal the flora of Sivas-Gürün county center and its environs which are located in Iran-Turan flora region and are under the influence of continental climate. In the field of research, between 2012 and 2015, 328 genera and 661 plant taxa belonging to 82 families were identified as a result of field studies carried out during the vegetation periods. 80 of these taxa are endemic. 10 of the families containing highest taxa were identified as Asteraceae (76 taxa, 14%), Fabaceae (46 taxa, 8%), Brassicaceae (45 taxa, 8%), Labiatae (44 taxa, 8% (42 taxa, 8%), Caryophyllaceae (26 taxa, 5%), and Scrophulariaceae (21 taxa, 4%) respectively. The phytogeographical distribution of the identified taxa consist of: 154 taxa (28%) Iranian-Turanian element, 35 taxa (6.4%) European-Siberian element and 16 taxa (3%) Mediterranean. Both of identified taxa are cosmopolitan. 148 taxa identified in the study were determined as new records for B6 square. As a result, Gürün county and its environs are very rich in terms of floristics and they are typical representatives of Iran-Turan flora region.
This article investigates the extent to which residential gardens affect human welfare in Istanbu... more This article investigates the extent to which residential gardens affect human welfare in Istanbul (the European side). The developing technology, population growth, and immigration are factors which expose the city of Istanbul to intense construction. Consequently, the gardens in the houses located at the center of Istanbul are decreasing day by day, limiting outdoor activities for the residents, and affecting them physically and mentally. In this study, a questionnaire was applied to 400 people in Istanbul's European side to investigate the extent to which residential gardens affect human well-being. These questionnaires were applied according to five-point Likert scales and the results were analyzed in the SPSS program by applying correlation analysis. The data obtained from the applied questionnaires were analyzed in the SPSS program. As a result of the analysis, it was concluded that residential gardens have a positive influence on the physical and psychological development of people, and also contribute to the protection of nature and biological diversity. Statistically, it has been determined that people mostly use their gardens in the summer months (49.30%) and on the weekends, and spend an average of 0-2 hours (57.50%) in their gardens. In addition, these analyses were associated with participant characteristics such as age (18-25, 26-30, 31-40, 41-50, 51-60, 60 and older), gender (female/male), socioeconomic status (occupation and income) and social demography (change in population). As a result, this study showed that residential gardens in urban areas contribute significantly to people and nature, that more garden areas should be added to the residences to be built in urban areas, and that these areas should be designed in a functional and sustainable way for people to benefit from nature in the best way.
Eski çağlardan günümüze dek dinlenme ve eğlenmeye yönelik birey davranışları, insanlığın kültürel... more Eski çağlardan günümüze dek dinlenme ve eğlenmeye yönelik birey davranışları, insanlığın kültürel gelişimine uygun olarak kimi dönemlerde az, kimi dönemlerde yoğun biçimde süregelmiş ve büyük bir çeşitlilik göstermiştir. Bu değişimle birlikte günümüzde artan nüfus yoğunluğu, kentleşme, teknoloji kullanımı, gürültü ve çevre kirliliği ile yoğun çalışma temposu, insanlar üzerinde olumsuz bir etki yaratmaktadır. Bu olumsuz etki karşısında insanlar rekreasyon faaliyetlerini bir gereklilik olarak görmeye başlamakta ve rekreasyona imkan tanıyan alanlar da ön plana çıkmaktadır. Rekreasyon, genel olarak kişilerin gönüllü olarak boş zamanlarında katıldıkları ve kişisel tatmin elde ettikleri faaliyetler olarak tanımlanabilir. Gökpınar Gölü de son yıllarda ülkemizde sayıları hızla artan, günübirlik rekreasyon alanlarına bir örnektir. Sivas kent merkezine 147, Gürün ilçe merkezine 10 kilometre uzaklıkta bulunan Gökpınar Gölünün temel çekiciliği jeomorfolojik ve hidrolojik özelliklerinin oluşturduğu, manzara güzelliğine dayanmaktadır. Dipten kaynaklarla beslenen ve derinliği 15 metreyi bulan göl, günümüzde rekreasyon açısından yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olmaktadır. Bu nedenle bu çalışmada önemli bir rekreasyon alanı olan Gürün ilçesinin Gökpınar gölü ve çevresinin rekreasyon potansiyelinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Gürün ilçesinin ekoturizm potansiyelinin incelenmesi Selvinaz Gülçin BOZKURT 1 * ÖZET: Sivas'ın g... more Gürün ilçesinin ekoturizm potansiyelinin incelenmesi Selvinaz Gülçin BOZKURT 1 * ÖZET: Sivas'ın güneyinde bulunan Gürün ilçesi yüzey şekilleri bakımından dağlık ve engebeli bir yapıya sahiptir. Geçmişten günümüze kadar önemli bir yerleşim alanı olan ilçe gerek kültürel özellikleri, gerekse de ilginç jeolojik şekilleri ve doğal güzellikleriyle ekoturizm açısından önemli bir potansiyel teşkil etmektedir. Bu nedenle bu çalışma kapsamında Gürün ilçesinin, doğal ve kültürel özellikleri incelenerek ilçenin ekoturizm potansiyeli belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışmada öncelikle Gürün ilçesinin doğal ve kültürel varlıklarının bir envanteri çıkarılmış, ardından belirlenen envanter ile ilgili SWOT analizi yapılarak (Güçlü ve Zayıf Yönler ile Fırsat ve Tehditler) ilçenin ekoturizm uygulamaları açısından potansiyeli incelenmiştir. SWOT analizi sonuçlarına göre; bölgedeki doğal kaynak varlıkları ile birlikte, tarihi yapıların da ekoturizm açısından potansiyeli olduğu belirlenmiştir. Ancak alanın yeterli tanıtımının yapılmaması, yerel halkın bu konuda bilinçli olmaması ve eko-turistler için uygun konaklama alanlarının bulunmayışı alanı ekoturizm açısından olumsuz yönde etkileyen faktörler olarak belirlenmiştir. Bu nedenle çalışma kapsamında bu yöndeki eksikliklerin giderilmesi ve alandaki ekoturizm kaynaklarının sürdürülebilirlik kapsamında, ekolojik dengeye zarar vermeden kullanımına yönelik önerilerde bulunulmuştur.
Hatay tarih boyunca pek çok dine ve medeniye ev sahipliği yapmış bir kenttir.
Kentleşmenin Safranbolu (Karabük)’nun Kültürel Peyzaj Değişimi Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi
Safranbolu ilçesi Osmanlı dönemine ait geleneksel yapıları ve şehir dokusu ile sit alanı ilan edi... more Safranbolu ilçesi Osmanlı dönemine ait geleneksel yapıları ve şehir dokusu ile sit alanı ilan edilmiş ülkemizin nadir yerleşimlerinden biridir. Bu özelliklerinden dolayı alan UNESCO tarafından 1994 yılında kültürel miras alanı olarak Dünya Miras Listesine alınmıştır. Ancak son yıllarda küresel değişimin hızla artması, kentleşme hareketleri, endüstrileşme faaliyetleri, turizm talepleri, nüfus artışı ve ekonomik kaygılar alanın yapısal ve kültürel açıdan giderek değişmesine neden olmuştur. Bu nedenle bu çalışmada kentleşmenin artmasının Safranbolu'nun kültürel peyzaj değişimi üzerindeki etkisi incelenmeye değer görülmüştür. Çalışmada Safranbolu'nun kentleşmesi ve buna bağlı olarak kültürel peyzaj değişiminin analizi yerinde yapılan gözlem ve incelemeler ile alanın kültürel peyzaj kriterlerine uygunluğu değerlendirilerek yapılmıştır. Bu değerlendirmede alan; estetik, sanatsal, sosyal, bilimsel, tarih ve arkeoloji ile kimlik değerleri açısından incelenmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda Safranbolu'da sit alanları dışında ki yerleşim alanlarında geleneksel dokudan giderek uzaklaşıldığı ve kültürel peyzajın da değişime uğradığı sonucu elde edilmiştir. Bu değişimin çoğunlukla kimlik, sosyal ve sanatsal değerler açısından yaşandığı belirlenmiştir. Sonuç olarak çalışmada kültürel mirasımızın en önemli alanlarından biri olan Safranbolu'nun bir bütün olarak, kültürel peyzaj değerlerinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması gerektiğinin önemi vurgulanmış ve buna yönelik öneriler getirilmiştir.
Kültürel miras alanlarının yönetimi son yıllarda giderek daha fazla önem kazanmıştır. Özellikle t... more Kültürel miras alanlarının yönetimi son yıllarda giderek daha fazla önem kazanmıştır. Özellikle tarihi ve kültürel açıdan zengin kültürel peyzaj alanları kentsel kimlik ve sürdürülebilirlik açısından yerel ve tüzel yönetimler tarafından öncelikli olarak korunmaya başlamıştır. Bu nitelikleri taşıyan ve çalışma alanı olarak seçilen Şirince'nin de kültürel peyzaj özelliklerinin belirlenmesi, korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması bu çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Çalışmada kullanılan yöntem ise Şirince'ye tarihi süreçte değer katan ve kimlik kazandıran kültürel değerlerin belirlenmesine dayanmaktadır. İlk aşamada konuyla ve alanla ilgili literatür araştırması yapılmış, daha sonra bu değerlerin bölge açısından güçlü ve zayıf yönleri ile fırsat ve tehditleri (GZTF) analiz edilmiştir. Bu analizlerde; Şirince'nin kültürel kaynaklar açısından çok önemli değerlere sahip olduğu belirlenmiştir. Ancak bu değerlerin süreç içerisinde değişim ve bozulmaya maruz kaldığı, özellikle tarımsal faaliyetler ile geleneksel konutların giderek terk edildiği ve yerini turizm faaliyetlerine bıraktığı görülmüştür. Sonuç olarak çalışmada Şirince'nin kültürel peyzaj değerlerinin önemi belirlenmiş ve bu değerlerin korunarak kullanımına yönelik öneriler sunulmuştur.
Modernleşen çağımızda değişen ve gelişen kentsel yapı toplumsal ve sosyal yapıyı da değiştirmişti... more Modernleşen çağımızda değişen ve gelişen kentsel yapı toplumsal ve sosyal yapıyı da değiştirmiştir. Bu değişim sonucunda yeni ekonomik sistemler oluşmuş ve buna bağlı olarak da alışveriş mekanları değişmiştir. İnsanlar kentin günlük yoğunluğu içinde, zaman darlığı nedeni ile çeşitli gereksinimlerini gidermek için, her şeyin bir arada bulunduğu büyük alışveriş merkezlerine ihtiyaç duymuşlardır. Bu amaçla tasarlanan alışveriş merkezleri; kent yaşamında doğaya olan özlemin giderildiği, dekoratif amaçlı bitkilerin kullanıldığı ve insanların rekreasyon taleplerine cevap veren merkezler olarak tasarlanmıştır. Bu çalışmada ise; günümüzde çağdaş alışveriş merkezlerinde kullanılan ve rekreasyonel unsurlardan biri olan iç mekan bitkilerinin çeşitleri, kullanımı, ve tasarım yöntemleri incelenmiştir.
Türk-İslâm tarihinde önde gelen sosyal yardım kuruluşlarından biri olan darüşşifalar ilk kurulduk... more Türk-İslâm tarihinde önde gelen sosyal yardım kuruluşlarından biri olan darüşşifalar ilk kuruldukları dönemlerde sadece hasta tedavi eden kurumlar olarak hizmet vermişler zamanla tıp ilminin de tahsil edildiği araştırma ve akademik birimler haline gelmişlerdir. Selçuklular döneminde büyük önem kazanan bu yapılar, Osmanlı döneminde de devam ettirilmiştir. Her iki dönemde de darüşşifalar genellikle, aynı plan tipinde yapılmış olsalar da Osmanlılar döneminde bu yapılar daha işlevsel bir hale getirilmişlerdir. Bu çalışma kapsamında Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait darüşşifaların avlu özellikleri ve avlularda yer alan peyzaj elemanları incelenmiştir.
Bu çalışmada Sivas ilinde doğal olarak yetişen geofitlerin peyzaj mimarlığında kullanım olanaklar... more Bu çalışmada Sivas ilinde doğal olarak yetişen geofitlerin peyzaj mimarlığında kullanım olanaklarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda Sivas'da yapılmış olan floristik çalışmaların değerlendirilmesi sonucunda alanda 87 geofit taksonunun bulunduğu saptanmıştır. Bu bitkiler, peyzaj mimarlığında kullanım olanaklarına göre toplam 10 parametre (Gösterişli çiçek, güzel koku, çiçeklenme süresinin uzunluğu, gösterişli yaprak, çiçek parterlerinde kullanım, refüj ve yol kenarlarında kullanım, doğal ve yapay su ortamlarında kullanım, sergi ve gösteriş amaçlı kullanım, kaya bahçelerinde kullanım, saksı bitkisi olarak kullanım) üzerinden değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeler sonucunda 5 ve üzeri özelliğe sahip olan 11'i endemik 55 geofit taksonu saptanmıştır. Bu bitkilere ait bir çiçeklenme takvimi oluşturularak, alanda peyzaj tasarım uygulamalarında yıl boyunca çiçekli kalabilen geofit taksonları tespit edilmiştir. Ayrıca bu taksonların habitatlarının korunması ve yetiştiriciliğinin yapılması konusunda öneriler de sunulmuştur.
Dünyada kentleşmenin artması, açık ve yeşil alanların hızlı bir şekilde azalmasına neden olmaktad... more Dünyada kentleşmenin artması, açık ve yeşil alanların hızlı bir şekilde azalmasına neden olmaktadır. Buna paralel olarak bitkilerin, özellikle doğal türlerin peyzaj onarımında işlevsel katkılarının olması bitkilendirme çalışmalarındaki önemlerini hızla arttırmaktadır. Ekosistem hizmetlerinde işlevselliğin yanı sıra görsel özellikleri ile öne çıkan türlerden bazı odunsu ve çalı türleri gerek kentsel, gerekse de kırsal peyzaj çalışmalarında farklı kullanımları (farklı form, doku vb.) tercih edilmektedir. Sivas ili de geniş yeşil alanlara sahip olması nedeniyle birçok doğal bitki türüne ev sahipliği yapmaktadır. Bu nedenle, bu çalışma kapsamında Sivas'ta doğal olarak yetişen odunsu ve çalı türlerinin peyzaj mimarlığında kullanım olanakları incelenmiştir. Araştırma kapsamında öncelikle alanda doğal olarak yetişen odunsu ve çalı türleri belirlenmiş, bu türler arazide tespit edilerek peyzaj tasarımlarında kullanım olanakları irdelenmiştir. Bu çalışmalar sonucunda, alanda 21 familyaya ait toplam 56 takson peyzaj mimarlığı açısından fonksiyonel (erozyon önleme, perdeleme, karayolu kenarı ve refüj bitkilendirmesi, maden alanı yeniden ağaçlandırma, kaya bahçesi kullanımı, su kıyıları ve kıyı koruma) ve estetik özelliklerinin (çiçek güzelliği, yaprak güzelliği, meyve etkisi, form güzelliği, gövde güzelliği, gölge etkisi, sonbaharda yaprak renkliliği, kış etkisi) olduğu belirlenmiştir. Bu özelliklerinden dolayı alanda tespit edilen doğal odunsu ve çalı türlerinin; parklar, endüstriyel bölgeler, kamu ve özel bahçeler ile karayolu şev ve refüjlerinde soliter ya da gruplar halinde kullanılmaları önerilmiştir.
This study aims to investigate the impact of spatio-temporal dynamics of urban sprawl on habitats... more This study aims to investigate the impact of spatio-temporal dynamics of urban sprawl on habitats in Istanbul, using the CORINE 1990 and 2018 land cover datasets. In this context, by means of geographic information system (GIS) tools and techniques, land cover maps are created for land cover change analysis and visualization, the Shannon's entropy method is performed for measuring urban growth and sprawl, and the landscape metrics method is applied for assessing habitat loss and fragmentation. Results indicate that the rate of urban sprawl in the area increased by 0.1230 as per the Shannon's entropy index over the 28-year period. Similarly, the Shannon Diversity Index and the Shannon Evenness Index rose from 1.74 to 1.85 and from 0.68 to 0.70, respectively, indicating an increase in urbanization within the area. Moreover, an analysis of patch numbers reveals that habitat fragmentation increased in shrub and/or herbaceous vegetation associations (72.55%), heterogeneous agricultural areas (45.11%), arable lands (42.5%), forests (36.13%) and pastures (15.05%), due to urbanization. Habitat fragmentation has had a detrimental effect on the local biodiversity. While 15 flora species were identified as vulnerable, 13 as endangered and 9 as critically endangered, 19 fauna species were identified as vulnerable and 5 as endangered. This study highlights that the natural habitats and biodiversity of Istanbul will suffer further decline due to urbanization unless sustainable urban planning and management policies are put into practice. It is essential to have controlled urban development to preserve the ecosystem's carrying capacity, and urbanization decisions must consider this requirement.
Bu çalışmada Türk ve Çin toplumunun bahçe oluşumları kültürel ve yapısal özellikler açısından kar... more Bu çalışmada Türk ve Çin toplumunun bahçe oluşumları kültürel ve yapısal özellikler açısından karşılaştırılmıştır. Çalışma kapsamında tarihi bahçelerin tarihsel gelişimi, kültürel ve yapısal özelliklerinin ne ölçüde benzerlik gösterdiği tespit edilmeye çalışılmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda Türk ve Çin bahçeleri kültürel (etkilenebilirlik, açıklık ve kapalılık, erişebilirlik ve geçirgenlik) ve yapısal (plan şeması, yapısal alan ve elemanlar) açısından karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırmalar sonucunda Türk ve Çin bahçelerinin oluşumunda benzer kültürel özelliklerin sembolleştirilerek kullanıldığı belirlenmiştir. Yapısal özellikler açısından da, bahçede yer alan yapısal alan ve elemanların mimari tarz ve üslup açısından benzer olmadığı ancak işlevsel açıdan benzer oldukları tespit edilmiştir. Sonuç olarak bu çalışma ile ortak bir coğrafyada yaşamış olan iki toplumun ortak bir kültürel özelliğe sahip olabileceği ve bu özelliklerini bahçe tasarımlarına yansıtabilecekleri ortaya konulmuştur. Ayrıca bu çalışmada iki toplumun kültürel özelliklerini yansıtan bu görkemli bahçelerin günümüzde de korunması, yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması gerektiği vurgulanmıştır.
Tarihsel süreç içerisinde yaşadığı çevre ile sürekli ilişki içinde olan insanoğlu var olduğu günd... more Tarihsel süreç içerisinde yaşadığı çevre ile sürekli ilişki içinde olan insanoğlu var olduğu günden beri doğayı, kendi istekleri doğrultusunda biçimlendirmiş ve değiştirmiştir. Bu biçimlendirme önceleri korunma ve mücadele şeklinde gelişmiş daha sonraları barınma ihtiyacının keşfedilmesiyle sürekli ve organik bir hale gelmiştir. Bu durum ise; insanın dış mekana yeni anlamlar yüklemesine neden olmuştur. Toplumsal yaşama geçiş ile birlikte bu açık mekanlar daha da önem kazanmış bu durum farklı mekansal kurguların oluşmasına neden olmuştur. Yapıların orta kısmında yer alan tercihe göre üstü kapalı veya açık, etrafı çevrilmiş bir alan olarak tanımlanan avlu; zamanla belirli sınırları olan ve insanlar tarafından belli amaçlara göre planlanıp düzenlenmiş bir mekan olarak gelişmiştir. Geleneksel Türk evi de avlu içinde kurulmuştur. Bu özellik geleneksel konutların en önemli belirleyici özelliğidir. Bu çalışmada; geleneksel Türk evinde avlu kavramı, tarihçesi, özellikleri ve oluşumlarını etkileyen doğal ve kültürel faktörler belirtilerek, Safranbolu bölgesi örneğinde; avluların özellikleri, avlunun yapıyla olan ilişkisi, avlu tipleri, avlu peyzajı ve zamanla değişimi vurgulanmıştır. Bu çalışmalar sonucunda; özgün avlu niteliklerinin korunup gelecek nesillere aktarılması gerekliliği ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Bu çalışmada; Türkiye'de geleneksel konut mimarisinin en iyi şekilde yansıtıldığı ''Türk evi'', S... more Bu çalışmada; Türkiye'de geleneksel konut mimarisinin en iyi şekilde yansıtıldığı ''Türk evi'', Safranbolu bölgesinde incelenmiştir. Türk evi; tarihsel gelişim süreci, plan tipleri, iç mekan kurgusu, cephe özellikleri, kullanılan malzeme ve uygulanan teknikler açısından irdelenmiştir. Ayrıca plan tipleri; tarihsel gelişim sürecine göre en basit plandan, en karmaşık plana doğru anlatılmıştır. İç mekan kurgusu açısından temel öğe olan oda ve oda içindeki donatılar, sofa ve sofanın planı belirleyen merkeziyetçi etkisine de yer verilmiştir. Bu araştırmalar neticesinde incelenen Safranbolu evlerinin plan tipinin, Türk evi plan tipinin hangi aşamasında yer aldığının tespiti ve 19.yy açısından değerlendirilen Türk evinin yapısal ve kurgusal özelliklerinin, Safranbolu evlerindeki yansımaları anlatılmıştır.
In Turkish culture, garden is a shared area with functional parts, which is shaped as a result of... more In Turkish culture, garden is a shared area with functional parts, which is shaped as a result of the reflections of culture to space. This formation has become more important with transition to social life and has led to the formation of different spatial arrangements in garden areas. The most important determining characteristic of a traditional Turkish house is that it is usually located in a courtyard or a garden. However, due to developing technology and increasing population, houses with these features have gradually decreased and they have begun to lose their original characteristics. In terms of transferring the national consciousness to the future generations, it is very important to ensure preservation and sustainability of traditional Turkish house gardens, which will enable access to historical and cultural accumulation and to create gardens with these qualities today. For this purpose; within the scope of the study, the concept of garden, its history, plan features and structural elements were specified and features of traditional Turkish house gardens of 19th century in Sivas-Gürün district were examined. The research emphasizes the change these characteristics experienced over time. As a result, the necessity of transferring the original qualities of the gardens to future generations and preserving traditional qualities were explained.
Uploads
Papers by S.Gülçin Bozkurt