Sedat Balyemez
Related Authors
Erol Topal
Kastamonu University
Nigar KALKAN
Gazi University
Yasemin Özcan Gönülal
İZMİR INSTITUTE OF TECHNOLOGY
Burak Bilgiç
Selcuk University (Selçuk Üniversitesi)
Seçil Hirik
Samsun University
InterestsView All (19)
Uploads
Papers by Sedat Balyemez
During the Turkish Language Revolution years, some works have been made to simplify education
terms. Commissions for science branches have been established and those commissions suggested
Turkish equivalents for terms in their related sciences. Especially after 1937, a large number of term
words have been published, and from 1939-1940 those words have been used in textbooks. Besides
that lots of terms that are used today (açı, üçgen, beşgen, etçil, havaküre, yutak, etken … ), have been
derivated in the Language Revolution period. Finding out the morphological features of some newly
derivated words at first glance is hard. Because of that morphological structures of some words can only
be worked through assumptions. In this work, the naturalizing to Turkish process of the mathematics
terms artı and eksi that were acknowledged as equivalents of Arabic words zait and nakıs, and the
morphological features of those words will be examined
dilinin sadeleştirilmesi için bazı çalışmalar yapılmış ve “Türk Dil Devrimi” adı verilen süreç
başlatılmıştır. Dil Devrimi’nin en genel amacı, Türkçeye girmiş olan Arapça ve Farsça kelimeleri
kullanımdan kaldırmak ve bunların yerine Türkçe kelimeler yerleştirmektir. Arapça ve Farsça
kelimelere Türkçe karşılık bulunurken bazen eski metinlerden ve halk ağzından kelimeler alınmış
bazen de yeni kelimeler türetilmiştir. Türetilen bu kelimelerin bir kısmı dile yerleşmiş bir kısmı ise
unutulmuştur. Ayrıca yeni türetilen bazı kelimelerin morfolojik unsurlarının neler olduğu da yeterince
açık değildir ve bu nedenle bu kelimeler tartışma konusu olmaktadır. Dil Devrimi yıllarında türetilen
bazı kelimelerin tartışma konusu olmasının nedenlerinden biri de bu kelimelerin türetilme süreci
hakkında herhangi bir kayıt tutulmamış olmasıdır. Böyle olunca bazı kelimelerin morfolojik yapısı
hakkında kesin hükümler ortaya konulamamakta ve ancak tahminler, varsayımlar üzerinden hareket
edilebilmektedir. Dil Devrimi sürecinde terimlerin Türkçeleştirilmesine de önem verilmiştir. Bu
çalışmada Arapça “mahrek” sözcüğüne karşılık olarak türetilen “yörünge” sözcüğünün Türkçeye giriş
süreci ve bu yeni sözcüğün morfolojik unsurları incelenecektir.
Anahtar Kelimeler: Türk Dil Devrimi, Söz Türetme, Yörünge, Terimler, Neolojizm
With the establishment of Turkish Language Association led by Atatürk in 1932 some works has been
made to simplify Turkish literary language and process called “Turkish Language Revolution” has
been started. The general aim of Language Revolution was to drop Arabic and Persian words which
were naturalized to Turkish out of use and put Turkish words in use instead. While finding Turkish
equivalents to Arabic and Persian words, sometimes words from old texts and colloquial language had
been used and also sometimes new words had been derivated. Some of the derivated words has set in
the language while some are forgotten. Also some of the newly derivated words are not clear enough
about what their morphological features and because of that those words has been a subject of debate.
One of the reasons why some words derivated during Language Revolution years has been a subjects
of debate is that there are no records kept about their derivation process. Under this circumstances,
precise information on the morphological structures of some words can not be produced and can only
be worked through assumptions and guesses. Making terms Turkish was also prioritized during
Language Revolution process. In this work the setting into Turkish process of the word “yörünge”
which was derivated as equivalent of the word “mahrek” and morphological features of this new word
will be studied.
Key Words: Turkish Language Reform, Derivation, Yörünge, Terms, Neologism
Anahtar Kelimeler: Bağışık, Bağışıklık, Bağış, Bağışla-, Sözcük Türetme, Morfoloji, Türk Dil Devrimi
Bu kitap; Akşam, Cumhuriyet, Milliyet, Hâkimiyeti Milliye, Son Posta, Türk Dili, Vakit gazetelerine gönderilen karşılıkların belirlenip sunulmasına ve sınıflandırılmasına dayanmaktadır. Bu gazetelerin Mart 1933 – Temmuz 1933 arasındaki sayıları taranarak hangi karşılığın kim tarafından hangi kelime için önerildiği ve önerilen bu karşılığın hangi gazetede hangi gün yayımlandığı tespit edilmiştir. Dil anketi sayesinde türetme veya canlandırma yoluyla yazı dilimize birçok kelime yerleşmiştir ama bu kelimeleri türetenlerin, önerenlerin, canlandıranların isimleri gazete arşivlerinde kalmıştır; unutulmuştur. Bugün kullandığımız bazı kelimeleri, dil anketine karşılık gönderenlere borçluyuz. Elinizdeki kitap, bu kişilerin isimlerini arşivden çıkararak hem onlara olan borcumuzu -az da olsa- ödemekte hem de bazı yeni kelimelerin kaynağı hakkında araştırmacılara ipuçları vermektedir.
kullanılan bazı kelimelerin morfolojik yapısını ilk
bakışta çözümlemek zordur. Özellikle kök veya
ek bakımından arkaik unsur içeren kelimelerin
morfolojisi ancak etimolojik araştırmalarla
açıklanabilmektedir. Yeni kelime türetirken dil
bilgisi kurallarına uyulmaması da morfolojisi açık
olmayan yapılar ortaya çıkarmaktadır.
Çözümlenebilmesi art zamanlı bazı araştırmalar
gerektiren dil birimleri “kapalı biçim birim”
olarak adlandırılmaktadır. Yapısı hemen
çözümlenemeyen kelimeler de bir çeşit kapalı
biçim birimdir. Kök, gövde ve kelime arasında
morfolojik, semantik ilişki yoksa veya bu ilişki
zayıflamışsa kelimenin yapısını çözümlemek
zorlaşmaktadır. Sıkça kullanılan ancak yapı veya
anlam bakımından yeterince açık olmayan
kelimeler, yapı bilgisi öğretimini de
zorlaştırmaktadır. Bu çalışmada kökü ve son şekli
açık olan ancak ara yapısı tam olarak belirli
olmayan kelimeler üzerinde durulacaktır. Söz
konusu ara yapılar, “kapalı gövde” olarak
adlandırılacak ve bu kapalı gövdelerin yapısı,
anlamı açıklanacaktır. Çalışma, gövdesi kapalı
olan kelimelerle sınırlıdır, diğer kapalı birimler
üzerinde durulmayacaktır. Mesela becerikli,
olumlu kelimeleri ve bu kelimelerin kökleri olan
becer-, ol- fiilleri bugün tek başına
kullanılmaktadır ama gövde niteliğindeki becerik,
olum kelimeleri bugün tek başına
kullanılmamaktadır. Çalışmanın konusunu, tek
başına yaygın olarak kullanılmayan bu “kapalı
gövde”ler oluşturmaktadır.
Üniversitelerin ilgili bölümlerinde dil bilgisi alanıyla bağlantılı birçok ders bulunmaktadır. Ancak eğitimin her kademesinde olduğu gibi lisans öğreniminde de her öğrencinin eşit derecede öğrenmesi veya öğretilmesi planlanan bütün bilgilerin verilmesi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle de bazı öğretmenlerimiz, dil bilgisi konusunda yeterli birikime sahip olamadan göreve başlamaktadır. Dil bilgisinin çeşitli alanlarında kendini geliştirme ihtiyacı hisseden öğretmenlerimiz, bu kitaptaki açıklamalar yardımıyla ilgili konulardaki bilgilerini pekiştirme imkânı bulacaktır. Kitap, bir öğretmenin meslek hayatı boyunca karşılaşması muhtemel birçok soruya ilişkin bilimsel açıklamalar içermektedir. Bu yönüyle alanın araştırıcıları için önemli bir kaynak olma niteliği taşımaktadır.
değişik anlamlar katan bir ektir. Gramerimizdeki genel kabullerden biri de bu
ekin küçültme anlamlı sıfatlar türettiğidir. Bu nedenle söz konusu ek
“küçültme eki” olarak da adlandırılmaktadır. Bir dildeki kelime ve ekler,
zaman ilerledikçe ses, anlam veya görev bakımından bazı değişikliklere
uğrayabilir. Bu çalışmada +CA ekinin de zaman içinde yeni anlam kazandığı
savunulmuştur. Küçültme eki olarak kabul edilen bu ekin eklendiği sıfatın
anlamını güçlendirdiği üzerinde durulmuştur. Ekin eklendiği kelimeye
küçültme anlamı mı kattığı yoksa anlamı güçlendirdiğini mi ortaya koymak
amacıyla 538 katılımcıya bir anket uygulanmıştır. +CA ekinin bazı sıfatlarda
küçültme anlamının devam ettiği görülürken bazı sıfatlarda “anlamı
güçlendirmek” için kullanıldığı tespit edilmiştir.
During the Turkish Language Revolution years, some works have been made to simplify education
terms. Commissions for science branches have been established and those commissions suggested
Turkish equivalents for terms in their related sciences. Especially after 1937, a large number of term
words have been published, and from 1939-1940 those words have been used in textbooks. Besides
that lots of terms that are used today (açı, üçgen, beşgen, etçil, havaküre, yutak, etken … ), have been
derivated in the Language Revolution period. Finding out the morphological features of some newly
derivated words at first glance is hard. Because of that morphological structures of some words can only
be worked through assumptions. In this work, the naturalizing to Turkish process of the mathematics
terms artı and eksi that were acknowledged as equivalents of Arabic words zait and nakıs, and the
morphological features of those words will be examined
dilinin sadeleştirilmesi için bazı çalışmalar yapılmış ve “Türk Dil Devrimi” adı verilen süreç
başlatılmıştır. Dil Devrimi’nin en genel amacı, Türkçeye girmiş olan Arapça ve Farsça kelimeleri
kullanımdan kaldırmak ve bunların yerine Türkçe kelimeler yerleştirmektir. Arapça ve Farsça
kelimelere Türkçe karşılık bulunurken bazen eski metinlerden ve halk ağzından kelimeler alınmış
bazen de yeni kelimeler türetilmiştir. Türetilen bu kelimelerin bir kısmı dile yerleşmiş bir kısmı ise
unutulmuştur. Ayrıca yeni türetilen bazı kelimelerin morfolojik unsurlarının neler olduğu da yeterince
açık değildir ve bu nedenle bu kelimeler tartışma konusu olmaktadır. Dil Devrimi yıllarında türetilen
bazı kelimelerin tartışma konusu olmasının nedenlerinden biri de bu kelimelerin türetilme süreci
hakkında herhangi bir kayıt tutulmamış olmasıdır. Böyle olunca bazı kelimelerin morfolojik yapısı
hakkında kesin hükümler ortaya konulamamakta ve ancak tahminler, varsayımlar üzerinden hareket
edilebilmektedir. Dil Devrimi sürecinde terimlerin Türkçeleştirilmesine de önem verilmiştir. Bu
çalışmada Arapça “mahrek” sözcüğüne karşılık olarak türetilen “yörünge” sözcüğünün Türkçeye giriş
süreci ve bu yeni sözcüğün morfolojik unsurları incelenecektir.
Anahtar Kelimeler: Türk Dil Devrimi, Söz Türetme, Yörünge, Terimler, Neolojizm
With the establishment of Turkish Language Association led by Atatürk in 1932 some works has been
made to simplify Turkish literary language and process called “Turkish Language Revolution” has
been started. The general aim of Language Revolution was to drop Arabic and Persian words which
were naturalized to Turkish out of use and put Turkish words in use instead. While finding Turkish
equivalents to Arabic and Persian words, sometimes words from old texts and colloquial language had
been used and also sometimes new words had been derivated. Some of the derivated words has set in
the language while some are forgotten. Also some of the newly derivated words are not clear enough
about what their morphological features and because of that those words has been a subject of debate.
One of the reasons why some words derivated during Language Revolution years has been a subjects
of debate is that there are no records kept about their derivation process. Under this circumstances,
precise information on the morphological structures of some words can not be produced and can only
be worked through assumptions and guesses. Making terms Turkish was also prioritized during
Language Revolution process. In this work the setting into Turkish process of the word “yörünge”
which was derivated as equivalent of the word “mahrek” and morphological features of this new word
will be studied.
Key Words: Turkish Language Reform, Derivation, Yörünge, Terms, Neologism
Anahtar Kelimeler: Bağışık, Bağışıklık, Bağış, Bağışla-, Sözcük Türetme, Morfoloji, Türk Dil Devrimi
Bu kitap; Akşam, Cumhuriyet, Milliyet, Hâkimiyeti Milliye, Son Posta, Türk Dili, Vakit gazetelerine gönderilen karşılıkların belirlenip sunulmasına ve sınıflandırılmasına dayanmaktadır. Bu gazetelerin Mart 1933 – Temmuz 1933 arasındaki sayıları taranarak hangi karşılığın kim tarafından hangi kelime için önerildiği ve önerilen bu karşılığın hangi gazetede hangi gün yayımlandığı tespit edilmiştir. Dil anketi sayesinde türetme veya canlandırma yoluyla yazı dilimize birçok kelime yerleşmiştir ama bu kelimeleri türetenlerin, önerenlerin, canlandıranların isimleri gazete arşivlerinde kalmıştır; unutulmuştur. Bugün kullandığımız bazı kelimeleri, dil anketine karşılık gönderenlere borçluyuz. Elinizdeki kitap, bu kişilerin isimlerini arşivden çıkararak hem onlara olan borcumuzu -az da olsa- ödemekte hem de bazı yeni kelimelerin kaynağı hakkında araştırmacılara ipuçları vermektedir.
kullanılan bazı kelimelerin morfolojik yapısını ilk
bakışta çözümlemek zordur. Özellikle kök veya
ek bakımından arkaik unsur içeren kelimelerin
morfolojisi ancak etimolojik araştırmalarla
açıklanabilmektedir. Yeni kelime türetirken dil
bilgisi kurallarına uyulmaması da morfolojisi açık
olmayan yapılar ortaya çıkarmaktadır.
Çözümlenebilmesi art zamanlı bazı araştırmalar
gerektiren dil birimleri “kapalı biçim birim”
olarak adlandırılmaktadır. Yapısı hemen
çözümlenemeyen kelimeler de bir çeşit kapalı
biçim birimdir. Kök, gövde ve kelime arasında
morfolojik, semantik ilişki yoksa veya bu ilişki
zayıflamışsa kelimenin yapısını çözümlemek
zorlaşmaktadır. Sıkça kullanılan ancak yapı veya
anlam bakımından yeterince açık olmayan
kelimeler, yapı bilgisi öğretimini de
zorlaştırmaktadır. Bu çalışmada kökü ve son şekli
açık olan ancak ara yapısı tam olarak belirli
olmayan kelimeler üzerinde durulacaktır. Söz
konusu ara yapılar, “kapalı gövde” olarak
adlandırılacak ve bu kapalı gövdelerin yapısı,
anlamı açıklanacaktır. Çalışma, gövdesi kapalı
olan kelimelerle sınırlıdır, diğer kapalı birimler
üzerinde durulmayacaktır. Mesela becerikli,
olumlu kelimeleri ve bu kelimelerin kökleri olan
becer-, ol- fiilleri bugün tek başına
kullanılmaktadır ama gövde niteliğindeki becerik,
olum kelimeleri bugün tek başına
kullanılmamaktadır. Çalışmanın konusunu, tek
başına yaygın olarak kullanılmayan bu “kapalı
gövde”ler oluşturmaktadır.
Üniversitelerin ilgili bölümlerinde dil bilgisi alanıyla bağlantılı birçok ders bulunmaktadır. Ancak eğitimin her kademesinde olduğu gibi lisans öğreniminde de her öğrencinin eşit derecede öğrenmesi veya öğretilmesi planlanan bütün bilgilerin verilmesi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle de bazı öğretmenlerimiz, dil bilgisi konusunda yeterli birikime sahip olamadan göreve başlamaktadır. Dil bilgisinin çeşitli alanlarında kendini geliştirme ihtiyacı hisseden öğretmenlerimiz, bu kitaptaki açıklamalar yardımıyla ilgili konulardaki bilgilerini pekiştirme imkânı bulacaktır. Kitap, bir öğretmenin meslek hayatı boyunca karşılaşması muhtemel birçok soruya ilişkin bilimsel açıklamalar içermektedir. Bu yönüyle alanın araştırıcıları için önemli bir kaynak olma niteliği taşımaktadır.
değişik anlamlar katan bir ektir. Gramerimizdeki genel kabullerden biri de bu
ekin küçültme anlamlı sıfatlar türettiğidir. Bu nedenle söz konusu ek
“küçültme eki” olarak da adlandırılmaktadır. Bir dildeki kelime ve ekler,
zaman ilerledikçe ses, anlam veya görev bakımından bazı değişikliklere
uğrayabilir. Bu çalışmada +CA ekinin de zaman içinde yeni anlam kazandığı
savunulmuştur. Küçültme eki olarak kabul edilen bu ekin eklendiği sıfatın
anlamını güçlendirdiği üzerinde durulmuştur. Ekin eklendiği kelimeye
küçültme anlamı mı kattığı yoksa anlamı güçlendirdiğini mi ortaya koymak
amacıyla 538 katılımcıya bir anket uygulanmıştır. +CA ekinin bazı sıfatlarda
küçültme anlamının devam ettiği görülürken bazı sıfatlarda “anlamı
güçlendirmek” için kullanıldığı tespit edilmiştir.