Papers by Kadri Unat
Journal of International Social Research
İMECE DERGİSİ VE DERGİDE YER ALAN TOPLUM TEMALI YAZILARIN BİBLİYOGRAFİK KÜNYESİ (1965-1970) (2) •... more İMECE DERGİSİ VE DERGİDE YER ALAN TOPLUM TEMALI YAZILARIN BİBLİYOGRAFİK KÜNYESİ (1965-1970) (2) • İMECE MAGAZINE AND THE BIBLIOGRAGHIC MASTHEAD OF SOCIETY THEMED ARTICLES IN THE MAGAZINE (1965-1970) (2) Kadri UNAT * * Öz Mart 1961-Ekim 1970 tarihleri arasında 112 sayı yayımlanan İMECE, köy ve köylü sorunlarına eğilerek Köy Enstitüleri geleneğini güncel tutmaya çalışan uzun soluklu, çok yönlü bir kültür sanat dergisidir. Dergide çeşitli vesilelerle yayınlanan yazılarda; Hasan Âli Yücel, İsmail Hakkı Tonguç ve Köy Enstitüleri hakkında anılar, tespitler ve çeşitli yorumlar yer almakta, enstitülerin kuruluş felsefesi; köyün ve köylünün kalkınmasında çözüm yolu olarak değerlendirilmektedir. Bununla birlikte derginin gündemi ve içeriği sadece Köy Enstitüleri'nden ibaret değildir. Dergide yer alan çocuk, ekonomi, eğitim ve öğretmen sorunları, kadın, toplumsal sorunlar, toprak ve toprak reformu temalı yazılar, Türkiye'nin 1960'lı yılları hakkında detaylı bir bakış açısının edinilmesine yardımcı olmaktadır. Önemli aydınların katkılarıyla değer kazanan İMECE'ye odaklanan bu çalışmada derginin 1965-1970 yılları arasındaki toplum temalı yazıları belirlenerek derlenmektedir. Böylelikle hem derginin biçimsel özellikleri tespit edilmekte hem de toplumsal konulara odaklanan yazıların bibliyografik künyesi oluşturulmaktadır. Böylece dönemi inceleyen araştırmacıların kaynağa ulaşımının sistematik hale getirilmesi ve Türkiye'nin 1960'lı yılları hakkında bir kanaate ulaşılabilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Diğer bir deyişle çalışmanın amacı, 1960'larda meydana gelen sosyal, kültürel ve siyasal gelişmelerin İMECE dergisinde ele alınma şeklini değerlendirecek olan çalışmalara toplu bir bibliyografik katkıda bulunmaktır.
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi
The 1930s stand out as the years that Turkey largely solved the problems left over from Lausanne ... more The 1930s stand out as the years that Turkey largely solved the problems left over from Lausanne Treaty and followed an active foreign policy. In this process, when Germany and Italy, following an expansionist and aggressive policy, started to pose serious dagers, Turkey signed the Balkan Entente with Greece, Yugoslavia and Romania and created a security strip on its western border. However, it was not easy to keep the Balkan Entente afloat and make it sustainable in these years when excessive armament, militarization and highly active foreign policy developements were experienced. Accordingly, in the years following the signing of the entente, continuous negotiations and mutual visits continued betwen Turkey and the Balkan states. By 1937, the fact that Yugoslavia started to move away from the Balkan Entente and Bulgaria got closer to the revisionist states intensified mutual visits. Prime Minister Celal Bayar, under the influence of these developements, made his first trip abroad as a Balkan tour that included Athens, Belgrade and Sofia. In this study, which focuses on the visits to Belgrade and
Akademisyen Kitabevi, 2021
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 2021
Bu makalenin birbirini tamamlayan iki ana teması bulunmaktadır. Birincisi Başbakan Celal Bayar'ın... more Bu makalenin birbirini tamamlayan iki ana teması bulunmaktadır. Birincisi Başbakan Celal Bayar'ın 27-30 Nisan 1938 tarihleri arasındaki Atina ziyareti, ikincisi de bu ziyaret esnasında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan "Türk-Elen Munzam Paktı". Bu çerçevede giriş kısmında Türk-Yunan ilişkilerinin tarihsel gelişimi ele alınmakta, ardından da çalışmanın ana temaları incelenmektedir. Tespitlerimize göre Atina seyahati, İsmet İnönü'nün istifa etmesi üzerine hükümet kurmakla görevlendirilen Bayar'ın, göreve geldikten sonra gerçekleştirdiği Balkan turnesinin birinci ayağını oluşturmaktaydı. Bulgaristan'ın revizyonist devletlere iyice yakınlaştığı, Balkan Antantı üyesi Yugoslavya'nın da tereddütlü bir süreçten geçtiği günlerde yapılan bu ziyaret, bir yönüyle Yunanistan Başbakanı İoannis Metaksas'ın kısa bir süre önceki Türkiye ziyaretine diplomatik karşılık mahiyetindeydi. Diğer yönüyle de Türkiye'nin Batı sınırını garanti altına almayı ve daha önce imzalanmış olan anlaşmaların teyit edilmesini amaçlamaktaydı. Makalenin temel amacı, hem Türkiye'nin Balkan Antantı'nı ayakta tutma çabalarının II. Dünya Savaşı'nın öncesinde devam ettiğini hem de Türkiye'de yaşanan hükümet değişikliğinin Türk dış politikasında herhangi bir değişime neden olmadığını ortaya koymaktır. Ziyaret esnasında 27 Nisan 1938'de Türk-Elen Munzam Paktı'nın imzalanması ve daha önce imzalanan anlaşmaların da bu metne eklenerek on yıl süreyle yürürlükte kalmasının kararlaştırılması, bu durumun göstergesi olarak değerlendirilebilir. Makalede TBMM tutanaklarından, arşiv belgelerinden, basından ve Türk dış politikasıyla ilgili temel eserlerden yararlanılmıştır. Seyahatin ayrıntılarını somutlaştırabilmek amacıyla da bazı görsel materyallere metinde yer verilmiştir.
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2021
Kadri UNAT * * Öz Mart 1961-Ekim 1970 tarihleri arasında 112 sayı yayımlanan İMECE, köy ve köylü ... more Kadri UNAT * * Öz Mart 1961-Ekim 1970 tarihleri arasında 112 sayı yayımlanan İMECE, köy ve köylü sorunlarına eğilerek Köy Enstitüleri geleneğini güncel tutmaya çalışan uzun soluklu, çok yönlü bir kültür sanat dergisidir. Dergide çeşitli vesilelerle yayınlanan yazılarda; Hasan Âli Yücel, İsmail Hakkı Tonguç ve Köy Enstitüleri hakkında anılar, tespitler ve çeşitli yorumlar yer almakta, enstitülerin kuruluş felsefesi; köyün ve köylünün kalkınmasında çözüm yolu olarak değerlendirilmektedir. Bununla birlikte derginin gündemi ve içeriği sadece Köy Enstitüleri'nden ibaret değildir. Dergide yer alan çocuk, ekonomi, eğitim ve öğretmen sorunları, kadın, toplumsal sorunlar, toprak ve toprak reformu temalı yazılar, Türkiye'nin 1960'lı yılları hakkında detaylı bir bakış açısının edinilmesine yardımcı olmaktadır. Önemli aydınların katkılarıyla değer kazanan İMECE'ye odaklanan bu çalışmada derginin 1965-1970 yılları arasındaki toplum temalı yazıları belirlenerek derlenmektedir. Böylelikle hem derginin biçimsel özellikleri tespit edilmekte hem de toplumsal konulara odaklanan yazıların bibliyografik künyesi oluşturulmaktadır. Böylece dönemi inceleyen araştırmacıların kaynağa ulaşımının sistematik hale getirilmesi ve Türkiye'nin 1960'lı yılları hakkında bir kanaate ulaşılabilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Diğer bir deyişle çalışmanın amacı, 1960'larda meydana gelen sosyal, kültürel ve siyasal gelişmelerin İMECE dergisinde ele alınma şeklini değerlendirecek olan çalışmalara toplu bir bibliyografik katkıda bulunmaktır.
Turkish Studies, 2021
This article examines the fifteenth anniversary of the capital's celebrations in various dimensio... more This article examines the fifteenth anniversary of the capital's celebrations in various dimensions, but especially focuses on the spatial and ceremony. In context the intersection points of the spatial and ceremony duo in the celebrations of the capital city are determined and a panorama of the activities is tried to be created. The adoption of the republican regime is one of the turning point in the Turkish political history. Turkey's, which established as a nation state, new regime was reveal a disengagement from the Ottoman Empire. However it was not easy to orient the society to new era, understanding and regime. Republican People's Party was in need of some symbols for both legitimate the new regime and unity of the society. National days were perhaps the most important of these symbols. The power, which was aware of this fact, immediately took action within the framework of inventing new traditions and started set various special days in the early years. Undoubtedly, the most significant of the special days was the Republic Day. As is known the 29th October was first celebrated in 1924 and accepted as the "National Holiday" with the the legal arrangement in April 19, 1925 and continued to be celebrated every year. Repuclic Day, will not only serve to institutionalize the new regime but also would provide the necessary political environment to reproduction of the new political formation. Therefore, the discourse during the celebrations was inventory in the 1930s. According to our findings, a "High Commission" was established under the chairmanship of Şükrü Kaya to organise of the fifteenth anniversary. Ofcourse the celebrations of the capital city had a special place and importance. Due to the fact that the capital's celebrations would set a model to other provinces and would enable the messages to be given in and out more easily. According to our determinations the Turkish Grand National Assembly, hippodrome, Ulus Square, Victory Monument and Cebeci Martyrdom are stand out in the spatial context. And in the ceremonial context, the reception ceremony which held in the Turkish Grand National Assembly, parade in the hippodrame where everyone attends and where the most spectacular activities were held, the oath of allegiance at the Victory Monument in Ulus Square wich was the city's most frequented place and the activities in which Turkish youth express their gratitude at Cebeci Martyrdom stand out.
Tarih Okulu Dergisi, 2021
Which could be considered as a political ceremony and was organized firstly during the 1908 elect... more Which could be considered as a political ceremony and was organized firstly during the 1908 elections, Ballot Box Convoy, organized at the two stage during the single party priod in Istanbul. The first stage was the process of the delivering or Nate ballot boxes in the election districts, by constituent and local administrators to the municipalities or district governerships, after the completion of the elections. And the second stage was the delivering the famous ballot box of the Second Constitutional Era, which produced by Ziya Bey, from the municipality to Darülfünun with participation of party representetives, bureaucrats, inspectors, military band or marching band, polices, municipal polices, scouts, students and citizens on the early hours of the electionday. Ballot Box Convoy, which was organized as a festival, depicts how voters claiming the ballot box and turning it to a carnaval. This study accept the Ballot Box Convoy in the context of political participation. In this context, the Ballot Box Convoy is considered as a colorfull but serves certain purposes activity as well. Thus, this study is trying to determine the role of the Ballot Box Convoy effect on the increase the political participation, the integration of the society with the regime and the ensuring the legitimacy during the single party period.
Atatürk Yolu Dergisi, 2018
Depremselliği yüksek olan bir coğrafya üzerinde bulunan Türkiye'de kuruluşundan itibaren çok sayı... more Depremselliği yüksek olan bir coğrafya üzerinde bulunan Türkiye'de kuruluşundan itibaren çok sayıda yer sarsıntısı gerçekleşmiştir. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde, yani Türkiye'nin birinci derece deprem bölgesinde yer alan Adapazarı ve civarında da çeşitli tarihlerde yer sarsıntıları gerçekleşmiştir. Söz konusu depremlerin ilki ise 20 Haziran 1943'te meydana gelen Adapazarı-Hendek depremidir. 18.30 sularında ve 6,6 büyüklüğünde gerçekleşen deprem, Mercalli ölçeğine göre 9 şiddetinde hissedilmiştir. Yer sarsıntısı, birinci derece deprem bölgesinin neredeyse tamamında hissedilmekle birlikte merkez üssü Adapazarı olduğu için asıl yıkım Adapazarı ve Hendek'te yaşanmıştır. Adapazarı'nın üçte ikisinin yıkılmasına neden olan deprem; 346 kişinin ölümü, çok sayıda kişinin yaralanması, elektrik ağının çökmesi ve birçok vatandaşın evsiz kalmasıyla sonuçlanmıştır. Bunun üzerine Ankara, Bolu, Eskişehir, İzmit ve İstanbul gibi illerden bölgeye sağlık ekipleri ile yardım malzemeleri sevk edilmiş, Kızılay Cemiyeti de Adapazarı'na ekiplerini göndermek suretiyle sürece dâhil olmuştur. Yardımlar sadece kurumsal düzeyde kalmamış, siviller tarafından birtakım yardım kampanyaları da düzenlenmiştir. Savaşın olumsuz etkilerinin büyük oranda hissedildiği, Milli Korunma Kanunu'nun yürürlükte olduğu, karaborsacılığın başı çektiği ve toplumun yaşam standardının kötüleştiği bir ortamda meydana gelen depremden sonra Anadolu insanının Adapazarı ve Hendek için yardım kampanyalarına elinden geldiği oranda destek olması dikkate değerdir. Çünkü İkinci Dünya Savaşı'nın gündemi belirlediği bir dönemde meydana gelen deprem, bütün dikkatleri Adapazarı'na çevirmiş ve ulusal basında geniş yankı uyandırmanın yanı sıra, TBMM'nin de ana konularından birini oluşturmuştur. ABSTRACT Turkey, where the seismicity is high, has witnessed a large number of earth tremors since its foundation as a republic. In the North Anatolian fault line, in other words in Adapazarı and around, which is located in the first degree fault line of Turkey, a lot of earth tremors occured. The first of them is the Adapazarı-Hendek earthquake which occured on 20th June 1943. This earthquake which occured at 18.30 and in 6.6 magnitude was felt as 9 degree intensity according to the Mercalli scale. Besides the aforesaid earth tremor was felt almost in the whole area of the first degree seismic zone, the real destruction occured in Adapazarı and Hendek since Adapazarı was the epicentre of the earthquake. The earthquake destroyed two third of Adapazarı, killed 346 people, hurt a lot of people, damaged the electricity and then a great number of people lost their homes. Thereupon health teams and aid supplies were transported to the damaged area from Ankara, Bolu, Eskişehir, İzmit and İstanbul. Also Kızılay Association participated to this aid organization by sending its aid teams. Along with the institutional aids, the civilians also organized aid campaigns. Particulary in a tough atmosphere of the Second World War the support and aid campaigns of the Anatolian people for Adapazarı and Hendek are quite remarkable. This earthquake drew all attention towards Adapazarı, had a broad repercussion in national press and became the first topic in Turkish Grand National Assembly.
Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2017
.
Atatürk Yolu Dergisi, 2019
In single party period totally six general elections were carried out which were in 1927, 1931, 1... more In single party period totally six general elections were carried out which were in 1927, 1931, 1935, 1939 and 1943. In this period that suffrage indirect system had been carried out, there was only one political party named Republican People's Party that participated in general elections. In this context firstly elections for second electorates and afterwards elections for deputies were carried out. It is remarkable for the single party period that the elections were done once in every four years without any exception. A few factors had a great role in this case because Republican People's Party considered that the elections were one of the basic features of the republican regime, the legitimacy of the power of Republican People's Party based on the elections and also the party wanted to establish a culture for elections in society.
Atatürk Yolu Dergisi, 2011
Özet Atatürk'ün 10 Kasım 1938'de ölümünden sonra smet nönü'nün Cumhurbakanlı ına ve CHP Genel Ba ... more Özet Atatürk'ün 10 Kasım 1938'de ölümünden sonra smet nönü'nün Cumhurbakanlı ına ve CHP Genel Ba kanlı ına seçilmesi hem Türk siyasal ya amı açısından hem de CHP açısından yeni bir dönemin ba langıcı olmu tur. kinci Dünya Savaı'nın etkisi altında geçen ve Milli ef dönemi olarak da bilinen bu dönem, Mayıs 1950'ye kadar devam etmi tir. nönü döneminin ku kusuz en önemli geli mesi Türkiye'de çok partili siyasal ya ama geçilmesidir. Bu süreçte Demokrat Parti gibi yeni siyasal partiler kurulmu ve iktidar-muhalefet ili kileri yeni bir çehreye bürünmü tür. Aynı dönemde CHP, kendi içinde de birtakım çatı malara ve çeki melere sahne olmu tur. A ustos 1947'de Ba bakan Recep Peker'e kar ı Nihat Erim önderli inde ortaya çıkan Otuzbe ler hareketi bunun en önemli örne idir. Söz konusu çatı manın özü tek-parti zihniyeti ile demokratik zihniyet arasındaki mücadeleye dayanmaktadır. Bu ba lamda Otuzbe ler hareketinin, çok partili siyasal ya ama geçi sürecinde CHP'deki de i imi tetikleyen unsurlardan birisi oldu unu söylemek mümkündür.
Thesis Chapters by Kadri Unat
Özet
Nihat Erim, 1945’te TBMM’de CHP Meclis Grubu’na katılmak suretiyle aktif siyasete atıldık... more Özet
Nihat Erim, 1945’te TBMM’de CHP Meclis Grubu’na katılmak suretiyle aktif siyasete atıldıktan sonra uzun yıllar Cumhuriyet Halk Partisi’nin kadrolarında yer almış; 1947 yılında ise Recep Peker Hükümeti ve taraftarlarına karşı 35’ler hareketinin liderliğini üstlenmiştir. 1945’ten itibaren demokratikleşme yolunda Türkiye’de önemli adımlar atılmasına destek veren Erim, 1945–1955 yılları arasında CHP’nin yayın organı olan Ulus ile kendisinin çıkarmış olduğu Yeni Ulus ve Halkçı gazetelerinde makaleler yazarak halkı aydınlatmaya çalışmış ve demokratik düzene geçiş sürecinde önemli katkı larda bulunmuştur. Demokrasi’ye geçiş sürecinde birtakım anayasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini düşünen Erim, tek meclisli sistem yerine iki meclisli sistemi ve kuvvetler ayrılığını savunmaktaydı. İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki yeni düzende Batı demokrasilerinin yanında yer almanın gerektiğini düşünen Erim, Türkiye için komünizmi önemli bir tehlike olarak görmekteydi. Ekonomide Devletçilik prensibini savunmakta ve Devletçiliğin Türkiye’ye kuruluşundan bu yana, her ne kadar 1923– 1930 yılları arasında bir doktrin olarak benimsenmese de, çok önemli katkı lar sağladığını ifade etmekteydi.Türkiye’nin yeraltı ve yerüstü kaynakları açısından zengin bir ülke olduğunu vurgulayan Erim, bu kaynakların işlenebilmesi için yabancı sermayenin hem yatırımlarına hem de tekniğine ihtiyaç olduğunu belirtmekte ve çağdaş ülkelerdeki usul ve esaslara uyulması şartıyla Türkiye’ye yabancı sermaye girişinin sağlanması gerektiğine işaret etmekteydi. Mevcut çalışmada, Nihat Erim’in 1945–1955 yılları arasında yazmış olduğu
makalelerinden faydalanılarak, demokrasi, anayasa, seçim kanunu, dış politika, ekonomi gibi muhtelif konulardaki düşünceleri aktarılarak değerlendirilmiştir.
ABSTRACT
This MA dissertation aims to evaluate the articles written by Nihat Erim for the papers, Ulus, Yeni Ulus-Halkçı in the years between 1945 and 1955 by touching upon the major issues of democracy, parliamentary system, the Constitution, Election Law, foreign policy and national economy. Nihat Erim, who was a Turkish politician, jurist, academician and the chief politics editor and leading writer of the paper Ulus and his own newspaper Yeni Ulus– Halkçı (New Nation–Populist) in 1950’s, entered politics in 1945 as a member of Republican People’s Party(CHP). Soon, he became one of the focal members of internal conflicts of CHP and made a special reputation with the formation of an opposition group -namely, the 35's Movement (35’ler), against the Peker Government in 1947. In his life time he took responsibility for expanded political and legal schemes, for large sections of the structural and procedural changes in Turkey about the time of the post-Second World War. Nihat Erim, had his doctoral degree in Law School in France after graduating from Istanbul University Law School in 1936. He worked as legal advisor to the Turkish MFA-most famously, in the Turkish delegation at San Francisco in 1945- and served as the Turkish PM from 1971 until 1972. He also led the Turkish delegation on the preparation of the Cyprus Constitution in the period of 1959-60.
Erim proved himself a formidable parliamentarian and his political career in journalism was one of the most remarkable in the 20th-century Turkish political history. He actively sought out actual matters to investigate for various democratic interests. His ideas about Turkish political system were influenced by his background, personal knowledge and training. In his writings there was always a place for a critical mind. His role in the governments, the Press and in foreign politics served different purposes at the same time; however, still it was not a clash of goals. His journalism can be viewed from at least two points of view, such as its legal content with a major political purpose and its vitality for democracy with other major national purposes. In his writings he took into account both democratic factors and election system-reconciled them with one another and with the overall national goal.
books by Kadri Unat
Siyasal Kitabevi, 2016
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye Cumhuriyeti ile anı yılda kurulmuş ol-ması ve yaklaşık olarak... more Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye Cumhuriyeti ile anı yılda kurulmuş ol-ması ve yaklaşık olarak 27 yıl iktidarda kalması Cumhuriyet tarihinin ilk yıllarında belirleyici bir rol oynamasında etkili olmuştur. Bu nedenle de Cumhuriyet tarihindeki gelişmelerle Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihi neredeyse bütünleşmiştir. Bunların bir sonucu olarak da Cumhuriyet tarihinin ilk yılları üzerine araştırma yapanlar mutlaka Cumhuriyet Halk Partisi’ne de değinmek durumunda kalmış ve kalmaktadırlar. Bunun da ötesinde Cumhuriyet Halk Partisi herkes için cazip ve ilgi çekici bir hale gelmiş, doğrudan Cumhuriyet Halk Partisi ile ilgili birçok akademik ve popüler çalışma da yapılmıştır.
Bu konuda yazılmış birçok makalenin yanı sıra oldukça kapsamlı bir şe-kilde hazırlanmış akademik incelemeler de vardır ve bunlar CHP konusunda oldukça geniş bir literatür oluşturmuşlardır. Türkiye’de uygulanan seçim sis-temleri, genel seçimler ve seçim sonuçlarıyla ilgili de özellikle son dönemde geniş bir literatür oluşmuştur. Söz konusu çalışmalarda, seçim sistemleriyle ilgili yasal, anayasal gelişmeler incelendiği gibi seçim sonuçlarına da ayrıntılı bilgilere ve analizlere yer verilmiştir. Hatta bunların bir kısmı bu araştırmanın konusu olan seçim propagandalarını da içermektedir. Bununla birlikte tespit edilebildiği kadarıyla Cumhuriyet Halk Partisi özelinde seçim propagandala-rını inceleyen çok az sayıda çalışma vardır. Bunlardan biri, İkinci Meşrutiyet ve tek parti döneminde yapılan seçimler sırasındaki propaganda faaliyetlerini inceleyen Nil Türker Tekin’in “Türkiye’de Seçim Propagandaları (1908-1946)” isimli yayınlanmamış doktora tezidir. Ağırlıklı olarak İncelediği dönemin gazetelerine dayalı yapılan bu çalışmada, 21 Temmuz 1946 genel seçimi dâhil olmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçim propagandaları ele alınmış ve değerlendirilmiştir. Bu alanda yapılan diğer bir çalışma da Engin Alçora’nın “Türkiye’de Siyasal Parti Propagandası (1946-1960) isimli doktora tezidir. Söz konusu incelemede, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yanı sıra dönemin diğer bütün siyasi partilerinin propagandaları çalışılmıştır. Çalışmada siyasi partilerin seçim propagandalarından çok genel propaganda faaliyetleri incelenmiştir. Alana önemli ölçüde katkı sağlayan bu araştırmalarda basın yoğun olarak kullanılmakla birlikte son dönemde ortaya çıkan arşiv belgeleri ile Cumhuriyet Cumhuriyet Halk Partisi’nin propaganda malzemesi olarak hazırladığı bütün objelerden yararlanılmadığı görülmüştür.
Bu incelemede ise detaylı bir arşiv araştırması yapılmak suretiyle Cum-huriyet Halk Partisi’nin propaganda malzemeleri olarak kabul edilen broşür-leri, seçim beyannameleri, görsel malzemeleri kullanılmış, seçim dönemlerin-deki radyo yayınları incelenmiştir. Ayrıca taranan gazete sayısı artırılarak son dönemde çıkan anılardan da yararlanılmıştır. Çalışma, Türkiye Cumhuriye-ti’nin ilk siyasi partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin 1927-1957 yılları ara-sında yapılan dokuz genel seçim sırasındaki propaganda faaliyetlerini içer-mektedir. Dolayısıyla bu çalışma, bir siyasi parti ya da seçim çalışması değil, Türkiye tarihi açısından oldukça önemli bir yere sahip olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel seçimler sırasındaki propagandalarına odaklı bir çalışmadır. Bunun yanı sıra hem Türkiye açısından hem de Cumhuriyet Halk Partisi açı-sından sağlıklı tespitler yapmak için her seçimden önce dönemin atmosferi ve önemli gelişmeleri de incelenmiştir. Böylelikle paralel bir seyir izleyen Türk siyasi tarihi ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin değişim ve dönüşümü birlikte ele alınarak değerlendirilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmanın temel problemleri ise tek parti döneminde yapılan seçim propagandalarının ne düzeyde olduğu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin programları ile genel seçim dönemlerindeki söy-lemi arasında bir paralelliğin olup olmadığı, çok partili döneme geçildikten sonra dünya genelindeki dönüşümün Cumhuriyet Halk Partisi’nin program-larına ve seçim propagandalarına hangi oranda yansıdığı, tek parti dönemin-deki seçim propagandaları ile çok partili dönemdeki seçim propagandaları arasındaki farkların ne olduğu ve bu konuda yaşanan dönüşüm olmuştur.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin söz konusu dönemde yapılan genel seçim-lerdeki propagandalarını daha doğru bir şekilde analiz etmek ve kuramsal alt yapıyı oluşturmak için çalışmanın giriş bölümünde siyaset/politika, demokrasi, siyasi parti, seçim, siyasal iletişim ve propaganda ile propaganda türlerinin neler olduğunu ve tarihsel gelişimini incelemenin yararlı olacağı düşünülmüş-tür. Çünkü bu gibi terimlerin çalışmanın temel kavramlarını oluşturduğu dü-şünülmektedir.
Araştırmanın “Cumhuriyet Halk Partisi ve Tek Parti Dönemi Genel Seçim Propagandaları” isimli birinci bölümü dört ana alt başlıktan oluşmaktadır. Birinci alt başlıkta, Osmanlı Devleti’nde Tanzimat döneminden itibaren yaşa-nan siyasal gelişmelere değinilmiştir. Osmanlıda anayasal düzene geçiş, kuru-lan cemiyetler ve siyasi partilerin yanı sıra 1908, 1912 ve 1914 seçimleri ile bu seçimler sırasındaki seçim propagandaları ana hatlarıyla incelenmiş, böylelikle söz konusu dönemlerde ortaya çıkan gelişmelerin cumhuriyete giden süreçte oluşturduğu tarihsel kırılmalar ve süreklilik arz eden gelişmeler belirlenmeye çalışılmıştır. İkinci alt başlıkta Cumhuriyet Halk Partisi’nin kuruluş serüveni ele alınırken üçüncü alt başlıkta Atatürk döneminde yapılan 1927, 1931 ve 1935 genel seçimlerindeki propaganda faaliyetleri incelenmiştir. Dördüncü alt başlıkta ise İnönü döneminin ilk iki genel seçimi olan 1939 ve 1943 seçimlerin-deki propaganda değerlendirilmeye çalışılmıştır. Yönetme anlamında da seçim kararlarının alındığı tarihler propaganda faaliyetlerinin başlangıcı olarak temel alınmış ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin hem ikinci seçmen hem de mebus seçimleri sürecindeki çalışmaları seçim propagandası kapsamında değer-lendirilmiştir.
“Çok Partili Siyasal Yaşama Geçiş Sürecinde Yapılan Genel Seçimler ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin Seçim Propagandaları” isimli ikinci bölüm ise üç ana alt başlıktan oluşmaktadır. İlk alt başlıkta Türkiye’de çok partili siyasal yaşama geçişin nedenleri ve bu kapsamda yaşanan önemli gelişmeler ince-lenmiştir. İkinci alt başlıkta ise 21 Temmuz 1946 ve 14 Mayıs 1950 genel seçim-leri öncesindeki seçim propagandaları ele alınmıştır. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi ile Demokrat Parti arasındaki rekabete sahne olan bu dönem, propaganda faaliyetlerinin ve yöntemlerinin zenginleşmesini de beraberinde getirmiştir. Dönemi seçim propagandaları açısından farklı kılan da hem seçim propagandasına dönük hazırlıkların daha profesyonel düzeyde yapılması hem de seçmenlerle doğrudan temas kurmak için seçim kararının alınmasından sonra çeşitli geziler yapılmış olmasıdır. Bundan dolayı da seçim gezileri ve bu geziler sırasındaki mitinglerle, siyasi toplantılar temel propaganda faaliyetleri arasında değerlendirilmiştir. Yeni siyasi partilerin kurulması ve buna bağlı olarak da seçim propagandasında yaşanan gelişim/dönüşüm seçim propagan-dalarının aktarım şekline de yansımıştır. Bu çerçevede seçim propagandaları; broşürler ve seçim beyannameleri, yurt gezileri, mitingler ve siyasi toplantılar, seçim afişleri ve radyo yayınları gibi başlıklar altında incelenirken, siyasi parti-lerin seçim propagandaları arasında karşılaştırmalar da yapılmıştır. Bu arada seçim propagandaları aktarılırken bazen tematik bazen de kronolojik bir sıra takip edilmiştir.
“Demokrat Parti Döneminde Yapılan Genel Seçimler ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin Seçim Propagandaları” isimli üçüncü ve son bölümde ise 1954 ve 1957 genel seçimleri incelenmiştir. Demokrat Parti döneminin siyasi ortamının ve önemli gelişmelerinin de yansıtılmaya çalışıldığı bu bölümde, ilk olarak vurgulanmaya çalışılan nokta, siyasi partilerin rollerinin değiştiği, dolayısıyla da bu durumun seçim söylemlerine yansımış olduğudur. Çünkü bilindiği üzere söz konusu yıllarda Cumhuriyet Halk Partisi 27 yıllık iktidarının sonunda ana muhalefet partisine dönüşmüş, Demokrat Parti de dört yıllık muhalefet yıllarından sonra iktidara gelmiştir. Siyasi tansiyonun oldukça yüksek olduğu bu yıllarda Demokrat Parti’nin gün geçtikçe otoriterleşmesi seçim dönemlerine ve seçim söylemlerine de yansımıştır. Bundan dolayı siyasi atmosfer ve seçim propagandaları iç içe bir şekilde yansıtılmaya çalışılmıştır.
Conference Presentations by Kadri Unat
Milli Mücadelede Servetiye Cephesi ve Kocaeli Tarihi-Kültürü Sempozyumu, 2019
Uploads
Papers by Kadri Unat
Thesis Chapters by Kadri Unat
Nihat Erim, 1945’te TBMM’de CHP Meclis Grubu’na katılmak suretiyle aktif siyasete atıldıktan sonra uzun yıllar Cumhuriyet Halk Partisi’nin kadrolarında yer almış; 1947 yılında ise Recep Peker Hükümeti ve taraftarlarına karşı 35’ler hareketinin liderliğini üstlenmiştir. 1945’ten itibaren demokratikleşme yolunda Türkiye’de önemli adımlar atılmasına destek veren Erim, 1945–1955 yılları arasında CHP’nin yayın organı olan Ulus ile kendisinin çıkarmış olduğu Yeni Ulus ve Halkçı gazetelerinde makaleler yazarak halkı aydınlatmaya çalışmış ve demokratik düzene geçiş sürecinde önemli katkı larda bulunmuştur. Demokrasi’ye geçiş sürecinde birtakım anayasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini düşünen Erim, tek meclisli sistem yerine iki meclisli sistemi ve kuvvetler ayrılığını savunmaktaydı. İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki yeni düzende Batı demokrasilerinin yanında yer almanın gerektiğini düşünen Erim, Türkiye için komünizmi önemli bir tehlike olarak görmekteydi. Ekonomide Devletçilik prensibini savunmakta ve Devletçiliğin Türkiye’ye kuruluşundan bu yana, her ne kadar 1923– 1930 yılları arasında bir doktrin olarak benimsenmese de, çok önemli katkı lar sağladığını ifade etmekteydi.Türkiye’nin yeraltı ve yerüstü kaynakları açısından zengin bir ülke olduğunu vurgulayan Erim, bu kaynakların işlenebilmesi için yabancı sermayenin hem yatırımlarına hem de tekniğine ihtiyaç olduğunu belirtmekte ve çağdaş ülkelerdeki usul ve esaslara uyulması şartıyla Türkiye’ye yabancı sermaye girişinin sağlanması gerektiğine işaret etmekteydi. Mevcut çalışmada, Nihat Erim’in 1945–1955 yılları arasında yazmış olduğu
makalelerinden faydalanılarak, demokrasi, anayasa, seçim kanunu, dış politika, ekonomi gibi muhtelif konulardaki düşünceleri aktarılarak değerlendirilmiştir.
ABSTRACT
This MA dissertation aims to evaluate the articles written by Nihat Erim for the papers, Ulus, Yeni Ulus-Halkçı in the years between 1945 and 1955 by touching upon the major issues of democracy, parliamentary system, the Constitution, Election Law, foreign policy and national economy. Nihat Erim, who was a Turkish politician, jurist, academician and the chief politics editor and leading writer of the paper Ulus and his own newspaper Yeni Ulus– Halkçı (New Nation–Populist) in 1950’s, entered politics in 1945 as a member of Republican People’s Party(CHP). Soon, he became one of the focal members of internal conflicts of CHP and made a special reputation with the formation of an opposition group -namely, the 35's Movement (35’ler), against the Peker Government in 1947. In his life time he took responsibility for expanded political and legal schemes, for large sections of the structural and procedural changes in Turkey about the time of the post-Second World War. Nihat Erim, had his doctoral degree in Law School in France after graduating from Istanbul University Law School in 1936. He worked as legal advisor to the Turkish MFA-most famously, in the Turkish delegation at San Francisco in 1945- and served as the Turkish PM from 1971 until 1972. He also led the Turkish delegation on the preparation of the Cyprus Constitution in the period of 1959-60.
Erim proved himself a formidable parliamentarian and his political career in journalism was one of the most remarkable in the 20th-century Turkish political history. He actively sought out actual matters to investigate for various democratic interests. His ideas about Turkish political system were influenced by his background, personal knowledge and training. In his writings there was always a place for a critical mind. His role in the governments, the Press and in foreign politics served different purposes at the same time; however, still it was not a clash of goals. His journalism can be viewed from at least two points of view, such as its legal content with a major political purpose and its vitality for democracy with other major national purposes. In his writings he took into account both democratic factors and election system-reconciled them with one another and with the overall national goal.
books by Kadri Unat
Bu konuda yazılmış birçok makalenin yanı sıra oldukça kapsamlı bir şe-kilde hazırlanmış akademik incelemeler de vardır ve bunlar CHP konusunda oldukça geniş bir literatür oluşturmuşlardır. Türkiye’de uygulanan seçim sis-temleri, genel seçimler ve seçim sonuçlarıyla ilgili de özellikle son dönemde geniş bir literatür oluşmuştur. Söz konusu çalışmalarda, seçim sistemleriyle ilgili yasal, anayasal gelişmeler incelendiği gibi seçim sonuçlarına da ayrıntılı bilgilere ve analizlere yer verilmiştir. Hatta bunların bir kısmı bu araştırmanın konusu olan seçim propagandalarını da içermektedir. Bununla birlikte tespit edilebildiği kadarıyla Cumhuriyet Halk Partisi özelinde seçim propagandala-rını inceleyen çok az sayıda çalışma vardır. Bunlardan biri, İkinci Meşrutiyet ve tek parti döneminde yapılan seçimler sırasındaki propaganda faaliyetlerini inceleyen Nil Türker Tekin’in “Türkiye’de Seçim Propagandaları (1908-1946)” isimli yayınlanmamış doktora tezidir. Ağırlıklı olarak İncelediği dönemin gazetelerine dayalı yapılan bu çalışmada, 21 Temmuz 1946 genel seçimi dâhil olmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçim propagandaları ele alınmış ve değerlendirilmiştir. Bu alanda yapılan diğer bir çalışma da Engin Alçora’nın “Türkiye’de Siyasal Parti Propagandası (1946-1960) isimli doktora tezidir. Söz konusu incelemede, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yanı sıra dönemin diğer bütün siyasi partilerinin propagandaları çalışılmıştır. Çalışmada siyasi partilerin seçim propagandalarından çok genel propaganda faaliyetleri incelenmiştir. Alana önemli ölçüde katkı sağlayan bu araştırmalarda basın yoğun olarak kullanılmakla birlikte son dönemde ortaya çıkan arşiv belgeleri ile Cumhuriyet Cumhuriyet Halk Partisi’nin propaganda malzemesi olarak hazırladığı bütün objelerden yararlanılmadığı görülmüştür.
Bu incelemede ise detaylı bir arşiv araştırması yapılmak suretiyle Cum-huriyet Halk Partisi’nin propaganda malzemeleri olarak kabul edilen broşür-leri, seçim beyannameleri, görsel malzemeleri kullanılmış, seçim dönemlerin-deki radyo yayınları incelenmiştir. Ayrıca taranan gazete sayısı artırılarak son dönemde çıkan anılardan da yararlanılmıştır. Çalışma, Türkiye Cumhuriye-ti’nin ilk siyasi partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin 1927-1957 yılları ara-sında yapılan dokuz genel seçim sırasındaki propaganda faaliyetlerini içer-mektedir. Dolayısıyla bu çalışma, bir siyasi parti ya da seçim çalışması değil, Türkiye tarihi açısından oldukça önemli bir yere sahip olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel seçimler sırasındaki propagandalarına odaklı bir çalışmadır. Bunun yanı sıra hem Türkiye açısından hem de Cumhuriyet Halk Partisi açı-sından sağlıklı tespitler yapmak için her seçimden önce dönemin atmosferi ve önemli gelişmeleri de incelenmiştir. Böylelikle paralel bir seyir izleyen Türk siyasi tarihi ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin değişim ve dönüşümü birlikte ele alınarak değerlendirilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmanın temel problemleri ise tek parti döneminde yapılan seçim propagandalarının ne düzeyde olduğu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin programları ile genel seçim dönemlerindeki söy-lemi arasında bir paralelliğin olup olmadığı, çok partili döneme geçildikten sonra dünya genelindeki dönüşümün Cumhuriyet Halk Partisi’nin program-larına ve seçim propagandalarına hangi oranda yansıdığı, tek parti dönemin-deki seçim propagandaları ile çok partili dönemdeki seçim propagandaları arasındaki farkların ne olduğu ve bu konuda yaşanan dönüşüm olmuştur.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin söz konusu dönemde yapılan genel seçim-lerdeki propagandalarını daha doğru bir şekilde analiz etmek ve kuramsal alt yapıyı oluşturmak için çalışmanın giriş bölümünde siyaset/politika, demokrasi, siyasi parti, seçim, siyasal iletişim ve propaganda ile propaganda türlerinin neler olduğunu ve tarihsel gelişimini incelemenin yararlı olacağı düşünülmüş-tür. Çünkü bu gibi terimlerin çalışmanın temel kavramlarını oluşturduğu dü-şünülmektedir.
Araştırmanın “Cumhuriyet Halk Partisi ve Tek Parti Dönemi Genel Seçim Propagandaları” isimli birinci bölümü dört ana alt başlıktan oluşmaktadır. Birinci alt başlıkta, Osmanlı Devleti’nde Tanzimat döneminden itibaren yaşa-nan siyasal gelişmelere değinilmiştir. Osmanlıda anayasal düzene geçiş, kuru-lan cemiyetler ve siyasi partilerin yanı sıra 1908, 1912 ve 1914 seçimleri ile bu seçimler sırasındaki seçim propagandaları ana hatlarıyla incelenmiş, böylelikle söz konusu dönemlerde ortaya çıkan gelişmelerin cumhuriyete giden süreçte oluşturduğu tarihsel kırılmalar ve süreklilik arz eden gelişmeler belirlenmeye çalışılmıştır. İkinci alt başlıkta Cumhuriyet Halk Partisi’nin kuruluş serüveni ele alınırken üçüncü alt başlıkta Atatürk döneminde yapılan 1927, 1931 ve 1935 genel seçimlerindeki propaganda faaliyetleri incelenmiştir. Dördüncü alt başlıkta ise İnönü döneminin ilk iki genel seçimi olan 1939 ve 1943 seçimlerin-deki propaganda değerlendirilmeye çalışılmıştır. Yönetme anlamında da seçim kararlarının alındığı tarihler propaganda faaliyetlerinin başlangıcı olarak temel alınmış ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin hem ikinci seçmen hem de mebus seçimleri sürecindeki çalışmaları seçim propagandası kapsamında değer-lendirilmiştir.
“Çok Partili Siyasal Yaşama Geçiş Sürecinde Yapılan Genel Seçimler ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin Seçim Propagandaları” isimli ikinci bölüm ise üç ana alt başlıktan oluşmaktadır. İlk alt başlıkta Türkiye’de çok partili siyasal yaşama geçişin nedenleri ve bu kapsamda yaşanan önemli gelişmeler ince-lenmiştir. İkinci alt başlıkta ise 21 Temmuz 1946 ve 14 Mayıs 1950 genel seçim-leri öncesindeki seçim propagandaları ele alınmıştır. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi ile Demokrat Parti arasındaki rekabete sahne olan bu dönem, propaganda faaliyetlerinin ve yöntemlerinin zenginleşmesini de beraberinde getirmiştir. Dönemi seçim propagandaları açısından farklı kılan da hem seçim propagandasına dönük hazırlıkların daha profesyonel düzeyde yapılması hem de seçmenlerle doğrudan temas kurmak için seçim kararının alınmasından sonra çeşitli geziler yapılmış olmasıdır. Bundan dolayı da seçim gezileri ve bu geziler sırasındaki mitinglerle, siyasi toplantılar temel propaganda faaliyetleri arasında değerlendirilmiştir. Yeni siyasi partilerin kurulması ve buna bağlı olarak da seçim propagandasında yaşanan gelişim/dönüşüm seçim propagan-dalarının aktarım şekline de yansımıştır. Bu çerçevede seçim propagandaları; broşürler ve seçim beyannameleri, yurt gezileri, mitingler ve siyasi toplantılar, seçim afişleri ve radyo yayınları gibi başlıklar altında incelenirken, siyasi parti-lerin seçim propagandaları arasında karşılaştırmalar da yapılmıştır. Bu arada seçim propagandaları aktarılırken bazen tematik bazen de kronolojik bir sıra takip edilmiştir.
“Demokrat Parti Döneminde Yapılan Genel Seçimler ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin Seçim Propagandaları” isimli üçüncü ve son bölümde ise 1954 ve 1957 genel seçimleri incelenmiştir. Demokrat Parti döneminin siyasi ortamının ve önemli gelişmelerinin de yansıtılmaya çalışıldığı bu bölümde, ilk olarak vurgulanmaya çalışılan nokta, siyasi partilerin rollerinin değiştiği, dolayısıyla da bu durumun seçim söylemlerine yansımış olduğudur. Çünkü bilindiği üzere söz konusu yıllarda Cumhuriyet Halk Partisi 27 yıllık iktidarının sonunda ana muhalefet partisine dönüşmüş, Demokrat Parti de dört yıllık muhalefet yıllarından sonra iktidara gelmiştir. Siyasi tansiyonun oldukça yüksek olduğu bu yıllarda Demokrat Parti’nin gün geçtikçe otoriterleşmesi seçim dönemlerine ve seçim söylemlerine de yansımıştır. Bundan dolayı siyasi atmosfer ve seçim propagandaları iç içe bir şekilde yansıtılmaya çalışılmıştır.
Conference Presentations by Kadri Unat
Nihat Erim, 1945’te TBMM’de CHP Meclis Grubu’na katılmak suretiyle aktif siyasete atıldıktan sonra uzun yıllar Cumhuriyet Halk Partisi’nin kadrolarında yer almış; 1947 yılında ise Recep Peker Hükümeti ve taraftarlarına karşı 35’ler hareketinin liderliğini üstlenmiştir. 1945’ten itibaren demokratikleşme yolunda Türkiye’de önemli adımlar atılmasına destek veren Erim, 1945–1955 yılları arasında CHP’nin yayın organı olan Ulus ile kendisinin çıkarmış olduğu Yeni Ulus ve Halkçı gazetelerinde makaleler yazarak halkı aydınlatmaya çalışmış ve demokratik düzene geçiş sürecinde önemli katkı larda bulunmuştur. Demokrasi’ye geçiş sürecinde birtakım anayasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini düşünen Erim, tek meclisli sistem yerine iki meclisli sistemi ve kuvvetler ayrılığını savunmaktaydı. İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki yeni düzende Batı demokrasilerinin yanında yer almanın gerektiğini düşünen Erim, Türkiye için komünizmi önemli bir tehlike olarak görmekteydi. Ekonomide Devletçilik prensibini savunmakta ve Devletçiliğin Türkiye’ye kuruluşundan bu yana, her ne kadar 1923– 1930 yılları arasında bir doktrin olarak benimsenmese de, çok önemli katkı lar sağladığını ifade etmekteydi.Türkiye’nin yeraltı ve yerüstü kaynakları açısından zengin bir ülke olduğunu vurgulayan Erim, bu kaynakların işlenebilmesi için yabancı sermayenin hem yatırımlarına hem de tekniğine ihtiyaç olduğunu belirtmekte ve çağdaş ülkelerdeki usul ve esaslara uyulması şartıyla Türkiye’ye yabancı sermaye girişinin sağlanması gerektiğine işaret etmekteydi. Mevcut çalışmada, Nihat Erim’in 1945–1955 yılları arasında yazmış olduğu
makalelerinden faydalanılarak, demokrasi, anayasa, seçim kanunu, dış politika, ekonomi gibi muhtelif konulardaki düşünceleri aktarılarak değerlendirilmiştir.
ABSTRACT
This MA dissertation aims to evaluate the articles written by Nihat Erim for the papers, Ulus, Yeni Ulus-Halkçı in the years between 1945 and 1955 by touching upon the major issues of democracy, parliamentary system, the Constitution, Election Law, foreign policy and national economy. Nihat Erim, who was a Turkish politician, jurist, academician and the chief politics editor and leading writer of the paper Ulus and his own newspaper Yeni Ulus– Halkçı (New Nation–Populist) in 1950’s, entered politics in 1945 as a member of Republican People’s Party(CHP). Soon, he became one of the focal members of internal conflicts of CHP and made a special reputation with the formation of an opposition group -namely, the 35's Movement (35’ler), against the Peker Government in 1947. In his life time he took responsibility for expanded political and legal schemes, for large sections of the structural and procedural changes in Turkey about the time of the post-Second World War. Nihat Erim, had his doctoral degree in Law School in France after graduating from Istanbul University Law School in 1936. He worked as legal advisor to the Turkish MFA-most famously, in the Turkish delegation at San Francisco in 1945- and served as the Turkish PM from 1971 until 1972. He also led the Turkish delegation on the preparation of the Cyprus Constitution in the period of 1959-60.
Erim proved himself a formidable parliamentarian and his political career in journalism was one of the most remarkable in the 20th-century Turkish political history. He actively sought out actual matters to investigate for various democratic interests. His ideas about Turkish political system were influenced by his background, personal knowledge and training. In his writings there was always a place for a critical mind. His role in the governments, the Press and in foreign politics served different purposes at the same time; however, still it was not a clash of goals. His journalism can be viewed from at least two points of view, such as its legal content with a major political purpose and its vitality for democracy with other major national purposes. In his writings he took into account both democratic factors and election system-reconciled them with one another and with the overall national goal.
Bu konuda yazılmış birçok makalenin yanı sıra oldukça kapsamlı bir şe-kilde hazırlanmış akademik incelemeler de vardır ve bunlar CHP konusunda oldukça geniş bir literatür oluşturmuşlardır. Türkiye’de uygulanan seçim sis-temleri, genel seçimler ve seçim sonuçlarıyla ilgili de özellikle son dönemde geniş bir literatür oluşmuştur. Söz konusu çalışmalarda, seçim sistemleriyle ilgili yasal, anayasal gelişmeler incelendiği gibi seçim sonuçlarına da ayrıntılı bilgilere ve analizlere yer verilmiştir. Hatta bunların bir kısmı bu araştırmanın konusu olan seçim propagandalarını da içermektedir. Bununla birlikte tespit edilebildiği kadarıyla Cumhuriyet Halk Partisi özelinde seçim propagandala-rını inceleyen çok az sayıda çalışma vardır. Bunlardan biri, İkinci Meşrutiyet ve tek parti döneminde yapılan seçimler sırasındaki propaganda faaliyetlerini inceleyen Nil Türker Tekin’in “Türkiye’de Seçim Propagandaları (1908-1946)” isimli yayınlanmamış doktora tezidir. Ağırlıklı olarak İncelediği dönemin gazetelerine dayalı yapılan bu çalışmada, 21 Temmuz 1946 genel seçimi dâhil olmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçim propagandaları ele alınmış ve değerlendirilmiştir. Bu alanda yapılan diğer bir çalışma da Engin Alçora’nın “Türkiye’de Siyasal Parti Propagandası (1946-1960) isimli doktora tezidir. Söz konusu incelemede, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yanı sıra dönemin diğer bütün siyasi partilerinin propagandaları çalışılmıştır. Çalışmada siyasi partilerin seçim propagandalarından çok genel propaganda faaliyetleri incelenmiştir. Alana önemli ölçüde katkı sağlayan bu araştırmalarda basın yoğun olarak kullanılmakla birlikte son dönemde ortaya çıkan arşiv belgeleri ile Cumhuriyet Cumhuriyet Halk Partisi’nin propaganda malzemesi olarak hazırladığı bütün objelerden yararlanılmadığı görülmüştür.
Bu incelemede ise detaylı bir arşiv araştırması yapılmak suretiyle Cum-huriyet Halk Partisi’nin propaganda malzemeleri olarak kabul edilen broşür-leri, seçim beyannameleri, görsel malzemeleri kullanılmış, seçim dönemlerin-deki radyo yayınları incelenmiştir. Ayrıca taranan gazete sayısı artırılarak son dönemde çıkan anılardan da yararlanılmıştır. Çalışma, Türkiye Cumhuriye-ti’nin ilk siyasi partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin 1927-1957 yılları ara-sında yapılan dokuz genel seçim sırasındaki propaganda faaliyetlerini içer-mektedir. Dolayısıyla bu çalışma, bir siyasi parti ya da seçim çalışması değil, Türkiye tarihi açısından oldukça önemli bir yere sahip olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel seçimler sırasındaki propagandalarına odaklı bir çalışmadır. Bunun yanı sıra hem Türkiye açısından hem de Cumhuriyet Halk Partisi açı-sından sağlıklı tespitler yapmak için her seçimden önce dönemin atmosferi ve önemli gelişmeleri de incelenmiştir. Böylelikle paralel bir seyir izleyen Türk siyasi tarihi ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin değişim ve dönüşümü birlikte ele alınarak değerlendirilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmanın temel problemleri ise tek parti döneminde yapılan seçim propagandalarının ne düzeyde olduğu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin programları ile genel seçim dönemlerindeki söy-lemi arasında bir paralelliğin olup olmadığı, çok partili döneme geçildikten sonra dünya genelindeki dönüşümün Cumhuriyet Halk Partisi’nin program-larına ve seçim propagandalarına hangi oranda yansıdığı, tek parti dönemin-deki seçim propagandaları ile çok partili dönemdeki seçim propagandaları arasındaki farkların ne olduğu ve bu konuda yaşanan dönüşüm olmuştur.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin söz konusu dönemde yapılan genel seçim-lerdeki propagandalarını daha doğru bir şekilde analiz etmek ve kuramsal alt yapıyı oluşturmak için çalışmanın giriş bölümünde siyaset/politika, demokrasi, siyasi parti, seçim, siyasal iletişim ve propaganda ile propaganda türlerinin neler olduğunu ve tarihsel gelişimini incelemenin yararlı olacağı düşünülmüş-tür. Çünkü bu gibi terimlerin çalışmanın temel kavramlarını oluşturduğu dü-şünülmektedir.
Araştırmanın “Cumhuriyet Halk Partisi ve Tek Parti Dönemi Genel Seçim Propagandaları” isimli birinci bölümü dört ana alt başlıktan oluşmaktadır. Birinci alt başlıkta, Osmanlı Devleti’nde Tanzimat döneminden itibaren yaşa-nan siyasal gelişmelere değinilmiştir. Osmanlıda anayasal düzene geçiş, kuru-lan cemiyetler ve siyasi partilerin yanı sıra 1908, 1912 ve 1914 seçimleri ile bu seçimler sırasındaki seçim propagandaları ana hatlarıyla incelenmiş, böylelikle söz konusu dönemlerde ortaya çıkan gelişmelerin cumhuriyete giden süreçte oluşturduğu tarihsel kırılmalar ve süreklilik arz eden gelişmeler belirlenmeye çalışılmıştır. İkinci alt başlıkta Cumhuriyet Halk Partisi’nin kuruluş serüveni ele alınırken üçüncü alt başlıkta Atatürk döneminde yapılan 1927, 1931 ve 1935 genel seçimlerindeki propaganda faaliyetleri incelenmiştir. Dördüncü alt başlıkta ise İnönü döneminin ilk iki genel seçimi olan 1939 ve 1943 seçimlerin-deki propaganda değerlendirilmeye çalışılmıştır. Yönetme anlamında da seçim kararlarının alındığı tarihler propaganda faaliyetlerinin başlangıcı olarak temel alınmış ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin hem ikinci seçmen hem de mebus seçimleri sürecindeki çalışmaları seçim propagandası kapsamında değer-lendirilmiştir.
“Çok Partili Siyasal Yaşama Geçiş Sürecinde Yapılan Genel Seçimler ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin Seçim Propagandaları” isimli ikinci bölüm ise üç ana alt başlıktan oluşmaktadır. İlk alt başlıkta Türkiye’de çok partili siyasal yaşama geçişin nedenleri ve bu kapsamda yaşanan önemli gelişmeler ince-lenmiştir. İkinci alt başlıkta ise 21 Temmuz 1946 ve 14 Mayıs 1950 genel seçim-leri öncesindeki seçim propagandaları ele alınmıştır. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi ile Demokrat Parti arasındaki rekabete sahne olan bu dönem, propaganda faaliyetlerinin ve yöntemlerinin zenginleşmesini de beraberinde getirmiştir. Dönemi seçim propagandaları açısından farklı kılan da hem seçim propagandasına dönük hazırlıkların daha profesyonel düzeyde yapılması hem de seçmenlerle doğrudan temas kurmak için seçim kararının alınmasından sonra çeşitli geziler yapılmış olmasıdır. Bundan dolayı da seçim gezileri ve bu geziler sırasındaki mitinglerle, siyasi toplantılar temel propaganda faaliyetleri arasında değerlendirilmiştir. Yeni siyasi partilerin kurulması ve buna bağlı olarak da seçim propagandasında yaşanan gelişim/dönüşüm seçim propagan-dalarının aktarım şekline de yansımıştır. Bu çerçevede seçim propagandaları; broşürler ve seçim beyannameleri, yurt gezileri, mitingler ve siyasi toplantılar, seçim afişleri ve radyo yayınları gibi başlıklar altında incelenirken, siyasi parti-lerin seçim propagandaları arasında karşılaştırmalar da yapılmıştır. Bu arada seçim propagandaları aktarılırken bazen tematik bazen de kronolojik bir sıra takip edilmiştir.
“Demokrat Parti Döneminde Yapılan Genel Seçimler ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin Seçim Propagandaları” isimli üçüncü ve son bölümde ise 1954 ve 1957 genel seçimleri incelenmiştir. Demokrat Parti döneminin siyasi ortamının ve önemli gelişmelerinin de yansıtılmaya çalışıldığı bu bölümde, ilk olarak vurgulanmaya çalışılan nokta, siyasi partilerin rollerinin değiştiği, dolayısıyla da bu durumun seçim söylemlerine yansımış olduğudur. Çünkü bilindiği üzere söz konusu yıllarda Cumhuriyet Halk Partisi 27 yıllık iktidarının sonunda ana muhalefet partisine dönüşmüş, Demokrat Parti de dört yıllık muhalefet yıllarından sonra iktidara gelmiştir. Siyasi tansiyonun oldukça yüksek olduğu bu yıllarda Demokrat Parti’nin gün geçtikçe otoriterleşmesi seçim dönemlerine ve seçim söylemlerine de yansımıştır. Bundan dolayı siyasi atmosfer ve seçim propagandaları iç içe bir şekilde yansıtılmaya çalışılmıştır.